Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; "...Dava, şirket ortaklığının sonlandırılmasına ilişkin davadır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; TTK 551/2....

    G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe : Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 16/04/2002 tarihinde kurum kayıtlarına intikal eden giriş bildirgesine göre limited şirket ortaklığına istinaden 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık tescilinin yapıldığı, 1479 sayılı yasa sigortalılığının 04/10/2000 tarihinde başlatıldığı, 07/03/1994 yılından itibaren devam eden limited şirket ortaklığının bulunduğu anlaşılmaktadır. 01/04/1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20/04/1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22/03/1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi...

      Limited şirket ortaklarının ve kanuni temsilcilerin sorumluluklarının farklı içerikler taşıdığı, kanuni temsilcilerin vergi ile ilgili ödevlerin yerine getirilmemesi nedeniyle sorumlu tutuldukları ve sonraki dönemlerdeki kanuni temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri nedeniyle önceki kanuni temsilcilere sorumluluk yüklenmeyeceğinin kural olarak belirlendiği, limited şirket ortakları için benzer bir hüküm bulunmadığı ve limited şirket borcundan doğrudan doğruya sorumlu tutuldukları, kanuni temsilcilerin borcun tamamından müteselsilen sorumlu oldukları halde, ortakların sorumluluğunun sermaye payına isabet eden borçla sınırlandığı ve kanuni temsilcilere rücu olanağı tanınmış olmasına karşın ortaklara böyle bir rücu olanağı tanınmaması karşısında şirket ortaklarının ve kanuni temsilcilerin takibinin ayrı değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve ortak olan şahsın devirden önceki dönemlere ait amme alacağından doğan sorumluluğunun kusursuz sorumluluk ilkesine dayanması nedeniyle...

        Davacı, ortağı olduğu ...nden hissesini devretmek suretiyle ayrılması sebebiyle şirketin ödeme emrine borçlarından sorumlu olmadığı gerekçesiyle kendisine tebliğ edilen ödeme emrinin iptali talebi ile eldeki davaya açmış; Mahkemece, davacının hisselerini ödeme emrinin tebliğinden önce 11.03.2010 tarihinde Mustafa Kaplan’a devretmesi ve şirket ortağı olmaması sebebiyle artık borçtan devralan ortağın sorumlu olduğu gerekçesiyle davacının dava konusu ödeme emrinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de; verilen kararın, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmıştır. Öncelikle, davacının, adı geçen şirkette 14.08.2009 tarihinde başlayan ortaklığına dair hisselerini, 11.03.2010 tarihli noter senedi ile devrederek, 11.03.2010 tarihi itibariyle şirket ortaklığının sona erdiği, davacının şirkette temsil ve ilzam yetkisinin olmadığı belirgindir....

          B) Davalı şirket hakkında açılan dava yönünden kar payı alacağını ancak ilgili şirketin pay sahipleri isteyebilir. Davacı davalı şirketteki hisselerini .... Noterliğinin 03/03/2017 tarih, ... yevmiye nolu limited şirket pay devri sözleşmesiyle ve tüm aktif ve pasifiyle birlikte devretmiştir. Hisse devri ile birlikte bu hisselere bağlı bulunan kar payı isteme hakkı da devirle birlikte diğer davalı ...'ya geçmektedir. Bu nedenle davacının kar payı istemi hakkını hisseyle birlikte devrettiği, kar payı isteme hakkının limited şirket ortaklığının ve pay hakkının bir sonucu olduğu, bu nedenle davacının söz konusu payları devretmiş olduğu anlaşıldığından, davalı şirketten kar payı alacağı isteminde bulunamayacağı kanaatine varılmakla, davanın esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

            İnşaat Gıda Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ortaklığının 18.05.2007 tarihinde başladığının tespit edilmesi üzerine 1479 sayılı Kanunun Ek 20. maddesinde yapılan değişiklik ile limited şirket ortaklarından da sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılacağı belirtilmiş olduğundan 18.05.2007 tarihinden itibaren davacıdan kesinti yapılmaya başlandığını, Kurum işleminin doğru olduğunu belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur....

              nın 573/1 maddesine göre limited şirketlerin artık tek ortaklı olabileceğinden 6102 sayılı ... açısından fesih davası olarak görülebileceğinin geçerliliği kalmadığını iddia ederek, davalının şirketten haklı nedenlerle çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığını, ortaklıktan çıkarma davasının şirket tüzel kişiliği tarafından açılabileceğini, dava dilekçesinde bahsedilen olguların daha önce açılan şirketin feshi davasında tartışıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, şirketin kuruluşu aşamasında yürürlükte bulunan 6762 sayılı ...'nın 551/... ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı ... 'nın 640/... fıkrası uyarınca açılmış limited şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması davası olduğu, gerek yürürlükten kaldırılan ...'nın 551/... fıkrasında, gerekse de yürürlükte bulunan ...'...

                K A R A R Dava, davacının 1479 sayılı Yasa'ya tabi ... sigortalılığının 14.12.1992 tarihinden itibaren başladığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de verilen bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 07.03.2005-10.03.2012 tarihleri arasında vergi mükellefiyetinin bulunduğu, 04.12.1992-15.12.1997 tarihleri arasında limited şirket ortağı olduğu, bir başka limited şirket ortaklığının 10.12.1998 tarihinde başladığı ve şirketin 25.12.2006 tarihinde tasfiyeye girdiği, davacının 26.12.2003 tarihli ...giriş bildirgesi ile şirket ortaklığı sebebi ile 4.10.2000 tarihinden itibaren ...sigortalısı olarak tescil edildiği, ilk prim ödemesinin 31.12.2003 tarihinde olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü, sigortalılık niteliğini taşıdıkları halde süresinde ...’a kayıt ve tescil yaptırmamış olanlar hakkında ......

                  Ticaret Odasının 06.11.2012 tarihli yazısında 28.12.1999 tarihinden itibaren ....Limited Şirketinde ortaklığının devam ettiğinin bildirildiği görülmektedir. Mahkemece, davacının 31.12.1999 tarihinden sonra bağ kur sigortalısı sayılmasını gerektiren bir kayda rastlanmadığını, bu durumda davacının kurumca bağkur sigortalılığı ile çakıştığı için dikkate alınmayan ... hizmetlerinin değerlendirilmesi gerektiğini ve davacının 506 sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığına hak kazanacağı kanaatini bildiren bilirkişi raporu esas alınarak, davacıya 506 sayılı Yasanın Geçici 81 B-f maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmişse de,dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının limited şirket ortaklığının devam etmesi nedeniyle 01.03.2011 tarihine kadar bağkur sigortalılığının geçerli sayılmasına ilişkin kurum işleminin doğru olduğu,davacının bu dönemde primlerini ödediği ve mahkemece değerlendirildiği şekilde 506 Sayılı Yasaya göre aylık bağlanamayacağı açıktır....

                    . … KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mühendislik ve Ticaret Limited Şirketi İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirket adına, ortağı olduğu … Kimya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......

                      UYAP Entegrasyonu