Ayrıca harca esas değer de Türk Lirası olarak yazılmalıdır" iddiasında bulunduğunu, bu iddianın da yersiz olduğunu, Zira alacak miktarının hem Takip Talebinde hem de Ödeme Emrinde TL olarak açıkça yazılı olduğunu ve Harca Esas değerin de bu miktar olduğunu, harcın bu miktar üzerinden tespit edilip takip talebinde bulunan müvekkilden tahsil edilmiş olduğunu, Yabancı para alacaklarında Türk parası karşılığının gösterilmemesinin kamu düzenine aykırı olduğunu, Oysa somut olayda hem Takip Talebinde hem de Ödeme Emrinde takibe konu 670.000 EURO'nun Türk parası karşılığı 2.129.461,00 TL olarak belirtilmiş ve bu meblağın Harca Esas Değer olduğunu, Harcın da bu miktar üzerinden ödenmiş olduğunu, davacı vekilinin bu iddialarının geçerli olmadığını, Ortada Kamu düzenine aykırılık bulunmadığını, İİK'nun 58/3 maddesine uyulmuş olduğunu, Takibin TL üzerinden başlatılmış olduğunu, Döviz cinsinden takip yapılmamış olduğunu,a lacak miktarı döviz kuru üzerinden TL olarak tespit edilirken elbette bunun...
Davalı ... vekilinin kaza tarihi itibariyle 1086 sayılı HUMK yürülükte olduğundan davanın belirsiz lacak davası şeklinde açılamayacağına ilişkin itirazına yönelik olarak yapılan incelemede ise, davalar açıldığı tarihteki usul hükümlerine göre değerlendirilirler. Yani bu dava yönünden açıldığı tarihteki usul kanunlarının uygulanması gerekmektedir. Davaya dayanak kaza tarihindeki usul hükümlerinin uygulanması gibi bir durum söz konusu değildir. Belirsiz alacak davaları 6100 sayılı HMK ile ilk olarak düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK 01/10/2011'da yürürlüğe girmiştir. İş bu dava ise 07/11/2012 tarihinde açılmıştır. Yani bu davanın açıldığı tarihte 6100 sayılı HMK yürürlükte olduğundan HMK'nun 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası şeklinde açılmasına tazminat davasının niteliği itibariyle de bir engel yoktur. Bu nedenle de bu yöndeki davalı itiraz ve savunmalarına itibar edilemiştir. Kayseri 3....
sözleşmenin bulunduğunu, müvekkilinin kadınlara özel bir güzellik merkezi işletmesi işletiğini, davalı kurum ekipleri alet edevat ile özel bir alana izinsiz bir şekilde girildiğini, içeri giren 5 erkek şahsın işletmede ciddi bir endişeye sebebiyet verdiğini, çalışanları ve hizmet almaya gelenleri rahatsız ettiklerini, müvekkilinin işletmesinde yaşanan krize derhal çözüm bulmak için gelen ekiplerle ilgilenmeye, ticari itibarının zedelenmemesi için hızlıca işlemlere çözüm bulmaya çalıştığını, ancak gelen ekiplerin müvekkilinin şirketi aleyhine haksız ve hukuksuz olarak kaçak tespit tutanağı düzen- lediklerini, bu tutanağın bir örneğini müvekkiline vermediklerini, kaçak kayıt dökümlerinde bahsi geçen gerekçelerin gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin kullanmış olduğu enerjinin bedelini düzenli bir şekilde ödeyen bir tacir olduğunu, tutulan tutanaklarda herhangi bir incelemeye ve tespite gerek duyulmadan fahiş bir şekilde cezalar kesildiğini, bu faturaların ödenmemesi halinde elektriğinin yapı- lacak...
İcra mdü. 2014/6786 sayılı dosyadaki itirazının asıla lacak olan 195.025,96 TL yönünden itirazın iptali ile, Takibin 195.025,96 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmek suretiyle devamına, Hüküm altına alınan 195.025,96 TL lik asıl alacak cari hesap alacağı olup, likit ve hesaplanabilir olduğundan % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, İşlemiş faize yönelik talebinin temerrüde düşürülmediği için işlemiş faiz istenemeyeceğinden reddine, Reddedilen miktar yönünden kötüniyet tazminat şartları oluşmadığından davalı lehine kötüniyet tazminat talebinin reddine, karar vermek gerekmiş..." gerekçesi ile, 1-İzmir 4. ATM nin 2014/254 esas sayılı dava dosyamızdaki davanın KISMEN KABULU İLE; Davalının İzmir 9....
İcra mdü. 2014/6786 sayılı dosyadaki itirazının asıla lacak olan 195.025,96 TL yönünden itirazın iptali ile, Takibin 195.025,96 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmek suretiyle devamına, Hüküm altına alınan 195.025,96 TL lik asıl alacak cari hesap alacağı olup, likit ve hesaplanabilir olduğundan % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, İşlemiş faize yönelik talebinin temerrüde düşürülmediği için işlemiş faiz istenemeyeceğinden reddine, Reddedilen miktar yönünden kötüniyet tazminat şartları oluşmadığından davalı lehine kötüniyet tazminat talebinin reddine, karar vermek gerekmiş..." gerekçesi ile, 1- İzmir 4. ATM nin 2014/254 esas sayılı dava dosyamızdaki davanın KISMEN KABULU İLE; Davalının İzmir 9....
SMK m. 151/2-a’ya göre yapı-lacak hesaplamalarda salt marka katkısı değil, ciroya etki eden kadro, organizasyon becerisi, satış sonrası hizmetler gibi etkenler de hesaba katılacaktır. Böylece yoksun kalınan kazanca marka dışındaki diğer faktörlerde dâhil edilmektedir. Buna göre bilirkişilerce yapılan hesaplamada; b) Davalı şirketin dava konusu ürüne ilişkin satış rakamları: Davalı şirket 09.02.2015 tarihinde tescil edilmiş olup, incelemede şirketin sadece 2016 yılı yevmiye defteri ile 2015, 2016 ve 2017 yılı satışlara ilişkin muavin kayıtları ibraz edilmiş, diğer defterler ibraz edilmemiştir. İbraz edilen 2016 yılı defteri ise usulüne uygun olarak tutulmamıştır. İncelenmek üzere ibraz edilen satışlara ilişkin muavin kayıtların şirketin ilgili yıldaki gerçek rakamlarını yansıtıp yansıtmadığının kontrol edilebilmesi için ġirketin noter tasdikli defterleri ile karşılaştırılması gerekmektedir....
AŞ.nin TMSF tarafından yapılan ...lacak Satış İhalesi kapsamında toplam ana para büyüklüğü yaklaşık 933,8 Milyon USD olan 10.812 adet alacak kaydından oluşan satış portföyünü 161 milyon USD peşinat tutarı ve % 43 hasılat paylaşım oranı karşılığında devir ve temlik aldığı , şirket ile birleşen ... AŞ. ile 23/09/2005 tarihli Hasılat Paylaşımı Alacak Satış Vaadi Sözleşmesi kapsamında imzalanan kredi alacağı sözleşmeleri ile .... Ltd Şti' nin ... Bankası ... ... ... Şubesinden kullanmış olduğu krediden kaynaklanan nakit riski için oransal olarak 134.672,61 USD peşin bedel ödendiğini, .... Ltd Şti' ne ait şirket ile birleşen ... AŞ. ve temlik edilen 23/09/2005 tarihi öncesi ve sonrası yapılan tüm tahsilatların yazı ekinde gönderildiği temlik öncesi tahsilatların toplam 79.220,88 TL, temlik sonrası tahsilatların 791.011,60 TL, toplam tahsilatın 870.232,48 TL olduğu TMSF ile şirket ile birleşen ......
ücret alacağı olarak talep edildiğini, davacının daha sonra 24/12/2020 tarihli dilekçesiyle HMK 107/2 uyarınca talebini artırdığını belirtip, alacak talebini 725.000 TL'ye çıkardığını, ancak davacının hangi alacak kalemini 725.000,00-TL'ye çıkardığını beyan etmediğini, bu hususta ibraz edilen talep arttırım dilekçesinin usule aykırı olduğu gibi davacı tarafından belirlenebilir olan alacağın belirsiz alacak davasına konu edilmesinin de hatalı olduğunu,Yerel mahkemenin, belirsiz alacak davası açılamayacağına dair itirazlarına karşı bir değerlendirme yapmadığını, gerekçeli kararda alacağın belirsiz alacak olup olmadığı hakkında herhangi bir değerlendirme bulunmadığını, ancak kararın hüküm kısmında davacının talep arttırım dilekçesinin ıslah olarak dikkate alınmaması sonucu artırılan talep sonucu üzerinden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesiyle yerel mahkemenin de davacının belirsiz alacak iddiasını kabul ettiğinin anlaşıldığını, Halbuki, HMK m. 107/1; maddesi uyarınca, belirsiz lacak...
alacağının davalı şirket hakkında konkordato geçici ve kesin mühlet kararı verildiği, bilahare konkordato tasdik kararı verildiği dikkate alınıp buna ilişkin uyap kayıtlarındaki ilgili dosya bilgilerinin incelenip tespitine, davacı banka tarafından sözü edilen ipotekli taşınmazların konkordato talep eden davacıya ait olmadığının, başka kefillere ait olduğunun, bu taşınmazlardan bir kısmının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılıp bir miktar paranın da tahsil edildiği, ipotek sözleşmelerinin önceki ara kararlarına binaen dosyaya kazandırıldığı, takip dosyaları ile ilgili uyap kayıtlarında yer alan belge örnekleri, yine davacının eldeki davada konkordato alacak kayıt tarihi ve/veya geçici mühlet tarihi itibari ile davacının varsa konkordatoya tabi nakdi alacak miktarının kaç TL olduğu, gayri nakdi alacakları varsa bunların nelerden ibaret olduğu ve miktarlarının kaç TL olduğu, yapılan tahsilatlar ve ipotek sözleşmeleri dikkate alındığında davacının davalıdan tal steyel lacak...
ücret alacağı olarak talep edildiğini, davacının daha sonra 24/12/2020 tarihli dilekçesiyle HMK 107/2 uyarınca talebini artırdığını belirtip, alacak talebini 725.000 TL'ye çıkardığını, ancak davacının hangi alacak kalemini 725.000,00- TL'ye çıkardığını beyan etmediğini, bu hususta ibraz edilen talep arttırım dilekçesinin usule aykırı olduğu gibi davacı tarafından belirlenebilir olan alacağın belirsiz alacak davasına konu edilmesinin de hatalı olduğunu, Yerel mahkemenin, belirsiz alacak davası açılamayacağına dair itirazlarına karşı bir değerlendirme yapmadığını, gerekçeli kararda alacağın belirsiz alacak olup olmadığı hakkında herhangi bir değerlendirme bulunmadığını, ancak kararın hüküm kısmında davacının talep arttırım dilekçesinin ıslah olarak dikkate alınmaması sonucu artırılan talep sonucu üzerinden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesiyle yerel mahkemenin de davacının belirsiz alacak iddiasını kabul ettiğinin anlaşıldığını, Halbuki, HMK m. 107/1; maddesi uyarınca, belirsiz lacak...