"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil (Kıyı Kenar Çizgisi İçinde Kaldığından Bahisle) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, tapuda davalı ... Belediyesi adına kayıtlı bulunan 15 parsel sayılı taşınmazın 908,34 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kaldığını belirterek, bu kısmın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil, Elatmanın Önlenmesi, Yıkım Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili asıl ve birleşen davalarında; dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu yerlerden olan kıyı kenar çizgisi içerisinde yer aldığını bildirerek, taşınmazın Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen davalar; tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.08.2002 gününde verilen dilekçe ile kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan taşınmaz bölümünün tapusunun iptali ile tescil hariç bırakılması ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.02.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalıya ait 3 parsel sayılı taşınmazın idarece yapılan kıyı-kenar çizgisi kapsamında kalan bölümünün tapu iptali ve tescil istemiyle açılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 2009/207 Esas sayılı dosya üzerinden, ... ... ve arkadaşları tarafından ise 2009/171 Esas sayılı dosyası üzerinden men'i müdahale ve kal davası açıldığını, yerel mahkemenin her iki kararda da yapılan keşifler ve bilirkişi raporlarına istinaden bahsi geçen taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından bahisle orman tahdidinin iptali hususunda Hazineye ihbarına karar verildiği, ilgili mahkeme kararları, 3621 sayılı Kıyı Kenar Kanunu ve Yargıtay Genel Kurulu kararlarına dayanılarak dava konusu taşınmazın orman vasfı ile Hazineye tescil edilmiş olan ... 940 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi altında kalan kısmının öncelikle orman tahdidinin iptali ile kıyı kenar çizgisi altında kalan kısmın kayıt dışı bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Feri müdahil davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bilindiği üzere, 362l sayılı Kıyı Kanunu'nun "kıyı kenar çizgisini" belirleme yöntemine ilişkin 5 ve 9. maddelerinin uygulanmasına yorum getiren ve görülmekte olan davalarda dikkate alınması zorunlu bulunan 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararın da "kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin idari yargıya ait olduğuna; ancak 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idare tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından saptanması gerektiğine" işaret edilmiştir. 3621 sayılı Kanun'un 5 ve 9. maddelerine göre de kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi zorunludur....
Valiliği'nin … tarih ve … sayılı oluru ile kurulan Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonu'nun 24/11/2011 tarihli raporu ile kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kaldığının tespit edildiği ve kıyı kenar çizgisinin bu haliyle kesinleştiğinin anlaşıldığı, davalı idarece öncelikli olarak adli yargı yerlerinde genel hükümler doğrultusunda uyuşmazlık konusu yerin kıyı kenar çizgisi içinde, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunun belirlenmesiyle tapu kayıtlarının iptali ve uygun bir tazminat verilmesi halinde, davacıların mağduriyetinin giderilebileceği göz önüne alındığında; davacının taşınmazı üzerindeki kısıtlılık durumunun "kamulaştırmasız el konulmasından" veya "taşınmaza idari tasarruflarla el atılmasından" kaynaklanmayıp, Anayasa ve Kıyı Kanunundan kaynaklandığı" gerekçesiyle davanın reddi yolundaki ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2020/82 ESAS, 2021/196 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Kıyı Kanunu Gereğince Açılan) KARAR : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar adına kayıtlı Van İli, Edremit İlçesi, Eminpaşa Mahallesi, 622 ada, 15 parsel sayılı taşınmazın 21.809,66 metre karesinin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, deniz, göl ve akarsu kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetildiğini, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufunda olduğunu, kıyıların herkesin kullanımına açık olan yerler olduğunu, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının tespit edilmesi gerektiğini belirterek kıyı kenar içerisinde kalan kısmın tapusunun iptalini ve kıyı kenar çizgisi sınırlarında kaldığından bahisle tapudan terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/887- 1999/292 sayılı dosyasının incelenmesinde; T3 tarafından, tapu maliklerine karşı açılan tapu iptali ve tescil istemli dava olduğu, 24/06/1999 tarihli karar ile, davanın kısmen kabulüne; 1 ada 24 parsel sayılı taşınmazın krokide (C) harfi ile işaretli 143.340 m²'lik kısmının tapu kaydının iptaline, davacı T3 adına tesciline, aynı tarihli krokide (A) ve (B) harfi ile işaretli kısımlarla ilgili davanın reddine, kal konusunda davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığının 24/04/2017 tarih 2015/14817 Esas 2017/6110 Karar sayılı ilamı ile; hükmün tescil yönünden düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve kararın 24/04/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 494 parsel sayılı taşınmazın 17,64 m2'lik kısmının davalı adına olan tapusunun iptaliyle bu kısmın kıyı olarak terkinine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Türk Medeni Kanunu'nun 715 ve 999. maddelerine dayalı olarak açılmış tapu kaydının iptali ile sicilden terkini isteğine ilişkindir. Somut olayda; her ne kadar Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir....
Ancak, tapu kaydına şerh edilen ve bilirkişi raporunda belirtilen taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanın tapu kaydının iptaline, kalan alanın davacı üzerinde aynen bırakılmasına karar verilmesi gerekirken tapu kaydının tamamen iptaline karar verildikten sonra kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanın tapu sicilinden terkin edilmesine ve kalan alan hakkında başkaca bir karar verilmemiş olması doğru değil ise de bu husus yargılamayı gerektirmediğinden yeniden karar verilmesi yoluna gidilmiştir. Açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....