Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına direnilmesi ve bu kararın alacaklı ile ihale alıcısı tarafından temyizi üzerine yeniden incelenmekle, taşınmazın kıymet takdirine ilişkin tespit edilen değerin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması göz önüne bulundurulduğunda, Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi'nce verilen kararın yerinde olduğu, daha önce verilen 02/05/2019 tarih 2019/9864 E- 2019/13902 K. sayılı kararın onanması gerekirken Dairemizce bozulduğu anlaşılmakla, yukarıda yazılı gerekçelerle verilen direnmeye ilişkin kararın onanması gerekmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın davasını yetkisiz mahkemede açtığını, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile kıymet takdirine itirazlarını Denizli 3. İcra Hukuk Mahkemesi'ne yapıldığını, bu dosyasının davanın reddi ile sonuçlandığını, davacı tarafın bu karara karşı istinaf yoluna başvurmuş ise de Antalya Bölge Adliye Mahkemesi'nin 12....
sunulan kıymet takdiri raporlarının gerçeği yansıtmadığını bu konuda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, kıymet takdiri raporunun satışa esas alınamayacağını, Avcılar ilçesinde Tahtakale Mahallesi, 662 ada 1 parseldeki 70.no.lu meskenin halihazır durumunun ve değerinin gerçeği yansıtmadığını, bu sebeplerle taraflara 103 madde davetiyesi yollanmadan yapılan hacizlere ve kıymet takdirlerine itiraz ettiklerini, eksik husus tamamlanmadan yapılan kıymet takdirlerinin geçersiz olacağının tespitine karar verilmesini, kıymet takdir raporlarının gayrimenkullerin bulunduğu mahaller incelemeden dosya üzerinden hazırlandığını, eksiklikler nedeniyle yapılan kıymet takdirinin gerçeği yansıtmadığını, raporun kendi içerisinde hatalı olduğunu,, borçlulardan T3 ve Suzan Pancar'ın aynı konutta, müşterek 2 çocuklarıyla birlikte oturduklarını, söz konusu konutun aile konutu olduğunun gözönüne alındığında, haczedilemeyeceğine karar verilmesini talep etmiştir....
Açılan davada davacı şirkete kıymet takdir raporu ve satış ilanlarının tebliğ edilmediği iddiası ile fesih talep edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut durumda davacı borçlu şirketin vekiline kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ edilmekle asile tebliğ yapılmadığı iddiasının dinlenilmesi olanaklı değildir. Kıymet takdirinin İİK'nın 128/a maddesi gereğince SPK lisanslı bilirkişiler tarafından yapıldığından bahisle fesih talep edilmiş ise de, davacı şirket tarafından icra müdürlüğünce alınan kıymet takdir raporuna itiraz edilmiş ve Uşak İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/131 Esas, 2018/106 Karar sayılı ilamı ile davacı yanın kıymet takdirine itirazı kabul edilmiştir. İstinaf konusu davada da icra hukuk mahkemesince takdir edilen kıymete yönelik bir iddiada bulunulmamıştır....
Kıymet takdirine itiraz yargılamasına bakan mahkemece 23.09.2021 tarihli karar ile 291 parsele ilişkin taşınmazın icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirinin iptali ile değerinin 2.482.000,00 TL olarak tespitine karar verilmiş ve bu bedel muhammen bedel kabul edilerek satış ilanı düzenlenmiştir. Y.12.HD.nin 2019/13483 E. 2019/18419K. Sayılı emsal içtihadında;"Borçlunun kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olduğu iddiası kıymet takdirine itiraz olarak kabul edilmiştir." Bu durumda, İlk Derece Mahkemesi’nce, şikayetçinin, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazı konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu marifeti ile keşif yapılarak , taşınmazın değerine yönelik itirazlar denetlenerek, satışa esas alınan kıymet takdirinin yapıldığı tarih itibariyle (somut olayda;08.01.2021 ve 19.02.2021 tarihi itibariyle) değeri tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir....
Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Şikayetçi süresinde kıymet takdirine itiraz etmiş, Mersin 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26/05/2022 tarih 2022/222 esas 2022/1064 sayılı karar ile davanın kabulü ile taşınmazın değerinin 3.481.409,00 TL olarak tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı, ihalenin feshi sebebi olarak kıymet takdirine ilişkin bir şikayet getirmemiştir. Fesat iddiası da bulunmamaktadır....
İncelemeye konu olayda, istinaf dilekçesinde ileri sürülen kıymet takdirinin yapılmadığı iddiası ile haczin kaldırılması istemi ilk derece mahkemesinde ileri sürülmediğinden HMK'nın 357. maddesine göre istinaf aşamasında değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır. Hukuki değerlendirme hakime aittir. Dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında haczedilen menkuller yönünden davacının tarafına ait olduğu iddiası mevcut olup bu iddia karşısında davanın diğer şikayetler ile birlikte istihkak iddiası olarak nitelendirilmesi mümkün ise de, davacı vekili istinaf dilekçesinde hacze konu menkullerin kıymet takdiri yapılmadığından istihkak iddiasında bulunulmadığını bildirdiğinden davacı vekilinin istinaf dilekçesindeki bu beyanı ile birlikte yapılan değerlendirme dikkate alınarak davanın aktif husumet yönünden reddi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde; kıymet takdiri yapıldığı tarihte şikayete konu taşınmaz haczinden haberdar olduğunu belirtmiş olup, kıymet takdiri tutanağı ile kıymet takdirinin 25.09.2014 tarihinde yapıldığı ve kıymet takdir raporunun 27.09.2014 tarihinde düzenlendiği, şikayetin ise 7 günlük yasal süreden sonra 13.11.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece süre yönünden şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. O halde mahkemece, borçlunun kıymet takdirine itirazının süresinde olup olmadığı araştırılarak, yasal 7 günlük sürede kıymet takdirine itiraz edilmiş olduğunun tespiti halinde; fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, icra dosyasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen değerlerinin, taşınmazların gerçek değerlerini yansıtıp yansıtmadığı denetlenerek, tespit edilecek değerlerinin, ihalede esas alınan muhammen bedellerin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
İcra Mahkemesi gerekçesinde İİK'nın 128/a maddesi gereğince kıymet takdirine raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunulması gerektiği rapor düzenleten dairenin asıl icra dairesi olan ......... 9. İcra Dairesi olduğundan yetkisizlik kararı verilmiş ise de; asıl icra dairesi olan ......... 9. İcra Dairesinin taşınmaz ......'de bulunması nedeniyle kıymet takdiri yapılması yönünden ...... İcra Dairesine talimat gönderdiği, ...... İcra Müdürlüğünce 2016/192 tal. sayılı dosya ile ...... İcra Müdürlüğünce kıymet takdirine gidildiği ve kıymet takdiri raporunun .........