WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

geçildiğini, kıymet takdirinden de haberdar olunmadığını, yapılan kıymet takdirinin de hatalı olduğunu, taşınmazın daha fazla değerde olduğunu, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde durumun anlaşılacağını, ödeme emri ve kıymet takdirinden 06/11/2019 tarihinde haberdar olunduğunu beyan etmiş, ödeme emri ve kıymet takdiri tebliğ tarihinin 06/11/2019 olarak tespitine, yeniden kıymet takdirine itirazların kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. İİK.nun 128/a-1. maddesinde kıymet takdiri raporunun tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde ilgililerin itiraz edebileceği hükmüne yer verilmiştir....

İCRA HUKUK TARİHİ : 18/01/2022 NUMARASI : 2021/1518 ESAS - 2022/87 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan takipte hacizli taşınmazının kıymetinin düşük belirlendiğini, bu nedenle yeniden kıymet takdiri yapılması gerektiğini, ayrıca taşınmazın aile konutu olduğunu, haczedilemeyeceğini beyan ederek meskeniyet şikayeti nedeniyle haczin kaldırılmasını, kıymet takdirine itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davanın görüldüğü İstanbul Anadolu 18....

Açılan davada satışta kıymet takdirine itiraz üzerine tespit edilen bedelin esas alındığı, satışın da mahkemece belirlenen değerin altında yapıldığı iddiası ile ihalenin feshi istenilmiş ise de, açılan davada kıymet takdirine itiraz üzerine belirlenen değerin düşük olduğu iddia edilmemiştir. Davacılar ihaleye hakim hissedar olan davalıların kıymet takdirine itiraz ederek parselin değerini düşürtmeyi hedeflediklerini, kıymet takdirine itirazda hukuki yararları olmadığını beyanla ihalenin feshi isteminde de bulunulmuştur. Hissedarların kıymet takdirine itiraz hakları mevcut olup taşınmazın değerinin yüksek takdir edildiği iddiasında olan hissedarların bu hakkı kullanmalarına yasal engel bulunmamaktadır....

Kıymet takdirine ilişkin eksikliklerin ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülebilmesi için süresinde icra mahkemesine itiraz edilmiş olması zorunludur. Şikayetçiye kıymet takdiri raporunun 24/07/2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, davacının satıştan makul süre önce kıymet takdirini öğrendiği halde yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine itiraz etmemiş ve kıymet takdiri kesinleşmiştir.Belirtilen durum karşısında, kıymet takdirine ilişkin nedenlerle ihalenin feshi yoluna gidilemez. Davacı satış ilanının belediye panosuna asıldığına dair tutanağın bulunmadığı itirazında bulunmuştur. Satış kararında ilanın belediyede yapılmasına ilişkin karar alınmıştır. Takip dosyasındaki tutanaktan Samandağ Belediyesinin ilanı 17/09/2019 tarihinde Mezat salonu divanhanesine asıldığı görülmüştür. İlanın İİK'nın 126 maddede belirtildiği şekilde yasaya uygun olarak yapıldığına ilişkin mahkeme gerekçesi yerindedir....

Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Şikayetçi süresinde kıymet takdirine itiraz etmiş, Erdemli İcra Hukuk Mahkemesinin 27/10/2021 tarih 2021/139 esas 2021/334 karar sayılı ilamı ile alınan bilirkişi raporuna göre taşınmazın değeri icra müdürlüğünce yaptırılan değerden daha yüksek olduğundan şikayetin kabulüne karar verilerek taşınmazın değerinin 55.000,00 TL olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı, kıymet takdirine itiraz davasına ilişkin ihalenin feshi şikayetinde bir sebep bildirmediğinden kıymet takdirinin usulüne uygun olarak kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu husus artık ihalenin feshi sebebi olarak incelenmez. Kıymet takdirine itiraza ilişkin mahkeme kararının 28/12/2021 tarihinde icra takip dosyasına gönderilmiştir. Bu aşamadan sonra davacı vekille temsil edilmiştir....

Bu nedenle davacının kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği, takdir edilen kıymetin düşük olduğu, satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü iddiasının açılan davada dinlenilmesi ve irdelenmesi zorunludur. Satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü iddiası ancak taşınmazın en az muhammen bedel kadar ya da üzerinde ihale edilmesi ve açılan davada ayrıca kıymet takdir raporu tebliğinin usulsüzlüğü ve kıymet takdirine itiraz olmaması halinde dinlenilmeyeceğinden mahkemece zarar unsurunun oluşmadığı gerekçesi ile satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü iddiasının değerlendirilmemesi yerinde olmamıştır....

Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Davacı tarafça ihale konusu aracın değerinin düşük belirlendiği iddia edilmiş ise de, davacıya kıymet takdir raporunun 23/07/2020 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve davacının bu tarihten itibaren 7 günlük yasal süresi içinde kıymet takdirine itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu halde, kıymet takdirinin değerin düşük belirlendiği iddiası ile ihalenin feshini istemesi mümkün değildir. Ayrıca, dava dilekçesinde ileri sürülen fesat iddiasının soyut nitelikte olduğu, iddianın ispatı için tanık listesi sunulmadığı ve herhangi bir delile dayanılmadığı anlaşılmaktadır....

Somut olayda, şikayete konu taşınmaza ilişkin 25.09.2013 tarihinde yapılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince bahsi geçen kıymet takdirine ilişkin tebligatın aslı bulunamadığından bu durumun borçlu lehine yorumlanması ve meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabul edilmesi somut olaya uygun düşmemektedir. Zira ilk derece mahkemesince PTT'den yapılan araştırma sonucu barkod numarası ile bildirilen kıymet takdir raporu tebliğinin 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği sabit olup, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebligata ilişkin usulsüz tebligat iddiasının bulunmadığı da gözetildiğinde öğrenme tarihinin 24.04.2014 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir....

    Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Şikayetçi süresinde kıymet takdirine itiraz etmemi, satış ilanı bizzat tebliğ olmasına rağmen kıymet takdirine yönelik bir itirazda yine bulunmamıştır. Davacının fesat iddiası da bulunmamaktadır. İhaleye konu bağımsız bölümün muhammen bedelinin 144.000,00 TL olarak belirlendiği, yapılan açık arttırmada taşınmazın 212.500,00 TL bedelle ihale olunduğu ihalenin muhammen bedelinin üzerinde yapılmış olması nedeniyle ve yukarıdaki gerekçede değinilen hukuki yarar yokluğu hususunun istisnalarınında somut olayda gerçekleşmediği, davacı borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır. (Benzer karar Yargıtay 12....

    UYAP Entegrasyonu