üzerine bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmiş olduğu, davacının savunma hakkının kısıtlanmadığı, bilirkişi ek raporuna itirazda bulunulmadığı, kıymet takdirine ilişkin kararın kanun gereği kesin olduğu, satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu gerekçesi ile, ihalenin feshine karar verilmiştir....

Böyle bir durumda icra mahkemesince kıymet takdirine itiraz incelenip, yerinde görülmesi halinde ihalenin feshine aksi halde istemin reddine karar verilecektir. Buna göre şikayetçi borçlu kıymet takdirini öğrendiği tarihten itibaren yasal sürede itiraz ettiğine dair bir iddiada bulunmadığı gibi, icra mahkemesine başvurusunda kıymet takdirine itiraza ilişkin bir beyanının da bulunmadığı dikkate alındığında, kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olması tek başına ihalenin feshini gerektirmez....

Kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Yukarıda izah edildiği üzere kıymet takdirinin tebliğ işlemi usulsüzdür. Bu halde borçlu haberdar olduğu tarihten itibaren 7 gün içerisinde şikayet hakkını kullanmalıdır. Satış ilanının tebliğininde usulsüz olmasına karşın evrakın muhtarlıktan 21.10.2019 tarihinde bizzat teslim alınmış olması sebebi ile bu tarihte haberdar olduğu kabul edileceğinden, borçlunun kıymet takdirindeki usulsüzlükleri süresinde şikayet konusu yapmadığı anlaşılmasına göre, taşınmazın değerinin düşük takdirinin de ihalenin feshine neden olmayacağı açıktır. İİK'nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olması ihalenin feshi sebebidir....

O halde, her ne kadar, 7.11.2018 tarihli satış kararında; "yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere tebliğine, tebliğ yapılamaması halinin satışa engel teşkil etmemesine..." karar verilmiş olması sebebiyle satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olması ve kıymet takdirine açık bir itiraz olmadığından kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulsüz olması fesih nedeni değil ise de, ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz olup, takibin bulunduğu aşama itibariyle rehinli taşınırların satışının yapılması mümkün olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince; 27.11.2018 tarihli taşınır ihalelerinin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 21....

Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür....

Şikayetçiler her ne kadar fesih sebebi olarak kıymet taktirine ilişkin raporların kendilerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesini ileri sürmüş ise de Rize İcra Dairesi'nin icra dosyası incelendiğinde şikayetçi T2 Tic. T3 adına tebliğe çıkartılan bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak yetkilisi T1'e 23.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği, T1'in kendisi adına çıkartılan tebligatın iade geldiği ancak daha sonra yeniden tebligat çıkartılarak bilirkişi raporunun 21.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçiler usulsüz tebligat nedeniyle kıymet taktirine itiraz edemediklerini ileri sürmüş ise de Rize İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/200 Esas sayılı dosyasında vekilleri Erkan Avcı tarafından süresi içerisinde kıymet taktirine itiraz davası açıldığının anlaşıldığı, bu haliyle şikayetçilerin kıymet takdirine ilişkin raporlardan 23.07.2018 tarihinde usulüne uygun olarak haberdar oldukları anlaşıldığından ileri sürdükleri fesih sebebi yerinde görülmemiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki eksikliklerin gönderilmesinin gerektiğini, davacıların adreslerinin bulunmadığını, davacıların usulsüz tebliğ iddiasının yerinde olmadığını, satış ilanının usulüne uygun olarak davacılar vekiline tebliğ edildiğini, icra müdürlüğü tarafından satış gününün hem davacı asillere hem de davacılar vekiline tebliğ edildiğini, kıymet takdirine itiraz sadedinde ileri sürülen hususların dinlenilmesine imkan olmadığını, kıymet takdirine bir itirazın olmadığını, davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli davacıların HMK 329 maddesi uygulanarak disiplin para cezasına mahkum edilmelerini talep etmiştir....

nun 32. maddesinin uygulanabilmesi için usulsüz de olsa bir tebligat yapılması gerekmektedir. Ancak davacı vekiline satış dosyasından yapılmış bir tebligat bulunmamaktadır. Herhangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş ise, anılan madde hükmü uygulanmaz. Satış ilanı ve kıymet takdiri raporu davacı borçlu vekiline tebliğe çıkarılmadığından ve usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından, TK'nın 32. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Dolayısıyla, davacı vekilinin ihale tarihinden önce satış kararını öğrenerek tebligatların usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte satış kararının iptalini ve yeniden kıymet takdiri yapılmasını şikayet yoluyla mahkemeden istemiş olması, İİK'nın 127. maddesinde öngörülen satış ilanı tebliği koşulunun gerçekleştiği sonucunu doğurmaz. Somut olayda, davacı borçlu vekili 19/10/2019 tarihinde vekaletname sunan ve vekil sıfatıyla sisteme eklenen Av....

Asıl dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Taraflar arasındaki asıl davada kıymet takdirine itiraz şikayeti ve birleşen davada ihalenin feshi isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince kıymet takdirine itiraz davasının süre aşımı nedeniyle reddine, mahkemenin birleşen 2021/583 esas sayılı dosyası yönünden; davanın reddine, davacı aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasının mahkumiyetine karar verilmiştir. Kararın davacı/borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

tebliğ edildiği tarihte Amerika Birleşik Devletlerinde olmadığı, icra dosyası üzerinden TK 25/a maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulünün gerektiği, icra dosyasında 23/11/2020 tarihinden önce takipten haberdar olunduğuna dair bir bilginin yer almadığı gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesine yer olmadığına, asıl dosya her ne kadar gecikmiş itiraz olarak açılmış olsa da aslında talep edilen hususun usulsüz tebligat şikayeti olduğu, birleşen dosyanın da aynı mahiyette olduğu gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile 2020/488 esas sayılı doyasında ileri sürülen şikayetin kabulüne, İstanbul Anadolu 14....