Uyuşmazlık;meskeniyet şikayeti niteliğindedir. Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2011/5386 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu hakkında davalı banka tarafından genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlu adına kayıtlı Ankara İli, Akyurt İlçesi, Kazayağı Mah, 3968 Ada, 8 parselde (eski 1735) kayıtlı taşınmaza 22/12/2014 tarih ve 7231 yevmiye numarası ile haciz şerhi konduğu, taşınmazın haczine yönelik İİK 103 davetiyesinin davacı T1 02/02/2015 tarihinde bizzat, 01/10/2015 tarihinde eşine tebliğ edildiği, taşınmaza ilişkin kıymet takdirinin ise bizzat borçluya 14/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 82/1- 12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Buna göre süre, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçluya tebligat yapılmışsa, tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafın kıymet takdirine itiraz istemine yönelik itirazında, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerektiği, icra dosyası içerisinde kıymet takdir raporları borçlu Abdul Vedat vasisine tebliğ edilmiş olup, dava dilekçesinde de bu tebliğin usulsüzlüğüne ilişkin bir iddiada bulunulmadığı, tebliğden 7 gün içerisinde bilirkişi raporlarına itiraz edilmediği ve dolayısıyla süresinde itiraz edilmediğinden kıymet takdirine ilişkin itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, meskeniyet şikayetine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde haciz aşaması bulunmadığı, kaldı ki, kıymet takdir raporunun, borçlu vasisine 24.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarih itibariyle 7 gün içerisinde vasinin meskeniyet şikayetinde bulunması gerekirken bu şikayet de süresi içerisinde ileri sürülmediği, dolayısıyla davacı tarafın meskeniyet iddiasının süre aşımı nedeniyle reddine...
Maddesine aykırı olduğunu, müvekkilinin haczedilen evden başka bir evi olmadığını, haczedilen evin ailesiyle birlikte yaşadığı haline münasip evi olduğunu, meskeniyet iddialarının aksi kanaatte olunması halinde kıymet takdir raporuna da itiraz ettiklerini belirterek meskeniyet nedeniyle taşınmazları üzerindeki haczin kaldırılmasına, kıymet takdiri işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; 103 davetiyesi ve kıymet takdirinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, meskeniyet şikayetinin süresinde olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının üç parsel için meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının şikayetinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının meskeniyet iddiasını kabul etmediklerini beyanla davanın reddini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/05/2015 NUMARASI : 2015/270-2015/486 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlular, İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi uyarınca taşınmaz hakkında haczedilmezlik şikayeti ve İİK'nun 128/a. maddesi uyarınca kıymet takdirine itiraz şikayetinde bulunmuş, mahkemece keşif giderlerinin verilen kesin sürede yatırılmadığı, bu nedenle şikayetin kanıtlanamadığı gerekçesiyle her iki istemin de usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz şikayetinde mahallinde keşif yapılarak bilirkişiden rapor alınması zorunlu olup; ispat külfeti, bu iddialarda bulunan borçluya aittir....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/05/2015 NUMARASI : 2015/271-2015/485 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu, İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi uyarınca taşınmazı hakkında haczedilmezlik şikayeti ve İİK'nun 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine itiraz şikayetinde bulunmuş, mahkemece keşif giderlerinin verilen kesin sürede yatırılmadığı, bu nedenle şikayetin kanıtlanamadığı gerekçesiyle her iki istemin de usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz şikayetinde mahallinde keşif yapılarak bilirkişiden rapor alınması zorunlu olup; ispat külfeti, bu iddialarda bulunan borçluya aittir....
T2 taşınmaz üzerine konulan haciz tarihi olan 13/02/2019 tarihinden sonra 26/02/2019 tarihinde vekaletnamesini sunduğu, kıymet takdiri raporunun da davacı borçlu vekili Av. T2 tebliğe çıkartıldığı ve bilirkişi raporunun Tebligat Kanunu 7/a maddesi gereğince 23/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve akabinde mahkememize 25/06/2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz davası açıldığı dolayısıyla davacı borçlunun taşınmazına haciz konulduğundan bu tarihler itibariyle haberdar olunduğu ve bu öğrenme tarihlerinden en geç 7 gün içerisinde icra mahkemesine meskeniyet şikayetinde bulunmaları gerekirken öğrenme tarihlerinden itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra 06/07/2020 tarihinde şikayette bulundukları gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan takipte hacizli taşınmazının kıymetinin düşük belirlendiğini, bu nedenle yeniden kıymet takdiri yapılması gerektiğini, ayrıca taşınmazın aile konutu olduğunu, haczedilemeyeceğini beyan ederek meskeniyet şikayeti nedeniyle haczin kaldırılmasını, kıymet takdirine itirazının kabulüne karar verilmesini talep ettiğini, ilk derece mahkemesi tarafından "Şikayetçinin reddine" karar verildiği, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, İstanbul BAM 23....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı borçlu aleyhine başlatılan takip kapsamında, davacı borçluya ait taşınmaz üzerine konulan haciz ile ilgili olarak davacı borçlunun meskeniyet davası açtığı belirlenmiştir. İstanbul 31.İcra Müdürlüğünce davacıya 02/08/2019 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, davacı tarafından 10/02/2021 tarihinde dava açıldığı, 103. Davetiyesinin 25/09/2020 tarihinde, kıymet takdiri raporu 02/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği şikayete konu taşınmaza haciz konulduğundan bu tarihler itibari ile haberdar olduğu, meskeniyet iddiası bir haczedilmezlik şikayeti olup, itiraz süresi haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğu da dikkate alındığında davacı tarafından 7 günlük süre sonrasında 10/02/2021 tarihinde açılmış olduğu belirlendiğinden şikayetin süre yönünden reddine'' karar verildiği görülmüştür....
Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Davacı vekiline 07/08/2019 tarihinde yapılan elektronik tebligatta "Bu zarfta genel haciz evrağı vardır" ibaresi bulunduğu, bu evrakta 25/07/2019 tarihli "Şanlıurfa İcra Dairesinin gerekli işlemler yapılmış olup evrakın bir sureti ilişikte gönderilmiştir" yazısının bulunduğu, bu yazının ekinde ise Şanlıurfa İcra Dairesi tarafından yaptırılan bilirkişi raporunun bulunduğu dolayısıyla kıymet takdiri raporunun 07/08/2019 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacının bu tarihte muttali olduğunun kabul edildiği, bu tarihe göre de meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde değildir....
Meskeniyet şikayeti derdest iken uyuşmazlık konusu taşınmaz icra müdürlüğünce 07/05/2015 tarihinde yapılan 1. açık arttırmada pay değeri alacağa mahsuben 52.000,00 TL bedelle ihale edilmiştir. 14/05/2015 tarihinde meskeniyet şikayeti derdest olduğu halde bundan bahsedilmeden İzmir 3.İcra Hukuk Mahkemesinde ihalenin feshi davası açılmış, 2015/426 E - 2015/447 K sayılı18/06/2015 tarihli kararıyla ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmiştir. İhalenin feshi istemi reddedildikten sonra henüz kesinleşmeden davacı borçlunun meskeniyet şikayeti İzmir 2.İcra HM'nin 2015/45 E - 2015/409 K sayılı 28/07/2015 tarihli kararıyla kabul edilmiştir....