Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Borçlu ...'ın, İİK. 85/son maddesine dayalı taşkın haciz şikayeti hakkında mahkemece verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen taşkın hacze ilişkin karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan anılan karar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE; 2- Borçlu ...'...

    Bafra İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 12. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine itiraz davasının kıymet takdirini yapan yer mahkemesinde görüleceği, asıl dosyanın İstanbul'da bulunmasının İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin davaya konu taşınmaza haciz koyması nedeniyle talimat icra dairesince kıymet takdirinin yapılması İstanbul Anadolu Mahkemelerini yetkili kılmayacağı, Bafra icra dairesinin yapmış olduğu kıymet takdirine itiraz edildiği dolayısıyla Bafra İcra Dairesinin bağlı olduğu mahkemenin Bafra İcra Dairesinin yapmış olduğu kıymet takdirinin doğru olup olmadığını keşif yapmak suretiyle belirleyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

      Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz haczinin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 20.10.2009 tarihinde konduğu, hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 23.12.2099 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra alacaklının talebi üzerine taşınmaz üzerine 14.02.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun haczi bu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu tebliğ tarihinden (14.05.2014) daha evvel öğrendiği iddia edilmediği gibi, öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlunun 21.05.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, ikinci haciz yönünden İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....

        A.Ş. ile borçlu arasında imza olunan kredi sözleşmesi gereğince (mortgage kredisinin teminatı olmak üzere) adı geçen banka lehine kurulan ipotek olduğu görülmüş olup, ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süresinde olması ve taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu ipoteklerden bulunması sebebiyle borçlunun, meskeniyet şikayetinin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinin kesinleşmesi üzerine, alacaklının talebiyle, borçluya ait ... Ada, ... Parselde bulunan ...bağımsız bölüm numaralı taşınmaza 19.11.2013 tarihinde haciz konulduğu ve icra müdürlüğünce 08.05.2014 tarihinde taşınmazın değerinin tespiti için keşfe gidildiği anlaşılmakta ise de, keşif sırasında borçlunun mahallinde hazır olduğuna ilişkin bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı gibi, borçlunun da keşif sırasında hazır olduğuna ilişkin bir kabulü yoktur. Borçlu vekili 09.12.2014 tarihli duruşmadaki beyanında, kıymet takdirinin evin içine girilerek yapıldığının doğru olduğunu, ancak hacizden kıymet takdirinin tebliği ile haberdar olunduğunu ileri sürmüş, kıymet takdir raporu ise borçluya 09.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 15.10.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunmuştur....

            Kat 4 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın kıymet takdiri yapıldığı, kıymet takdirinin borçlu tarafa tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından meskeniyet iddiasına dayanan iş bu davanın ikame edildiği görülmüştür. İİK'nun 283/1. maddesinde; "Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını istiyebilir." hükmüne yer verilmniştir. Satış ile 3. kişiye geçen mülkiyet tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönmez. Yalnızca, alacaklıya, 3. kişiye ait taşınmaz üzerine haciz koydurarak sattırmak suretiyle alacağını tahsil imkanı verir....

            ve müzakere neticesinde, davacı tarafın kıymet takdirine itirazı nedeniyle yaptığı istinaf başvurusu yönünden 6763 sayılı Yasanın 4.maddesi ile değişik İİK'nun 363/1 ve İİK.nun 365/son maddesi uyarınca kesin, davacının meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine yönelik istinaf başvurusu yönünden H.M.K'nun 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre yedi günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına, 09.10.2014 tarihinde konulan haciz işleminin, İİK'nun 103. maddesi uyarınca borçluya bildirilmediği, kıymet takdirine yönelik olarak yapılan 11.05.2015 tarihli keşifte düzenlenen tutanakta ise borçlunun imzasının bulunmadığı görülmektedir....

              Borçlu şirketin tüzel kişi olması nedeniyle ticaret sicilinde kayıtlı olan adresine çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligatların iade gelmesi üzerine, aynı adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi gereğince yapılan tebligat işlemine yönelik şerhin şeklen usulüne uygun olduğu ve tahkikatta durumun gerçeği yansıttığı anlaşılmakla davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Taşkın haciz şikayeti yönünden yapılan incelemede; Taşkın haciz şikayeti bir hakkın yerine getirilmemesinden veya kamu düzenine aykırı işlem anlamında değerlendirileceğinden süresiz şikayete tabi olup mahkememizce yapılan incelemede, davacı taşınmazlar üzerindeki hacizlerin taşkın olduğunu kaldırılmasını talep etmiş ise de taşınmazların henüz kıymet takdirinin yapılmadığı, dolayısıyla dosya borcunu karşılayıp karşılamayacağının ve ihalede taşınmazlara alacaklı çıkıp çıkmayacağının bu aşamada tespitinin mümkün olmaması nedeniyle taşkın haciz şikayetinin reddine'' karar verildiği görülmüştür....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiasının yanında kıymet takdirine itiraza ilişkindir. Davacılar tarafından yalnızca meskeniyet şikayeti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. a)Davacı T1'ın şikayeti yönünden yapılan incelemede; İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. İİK.nun 82/12. maddesinde belirtilen haczedilmezlik şikayetinden yararlanma hakkı sadece takip borçlusuna aittir. Takip dosyasının incelenmesinde, davacı borçlu T2 hakkında yapılan takip nedeniyle, üzerine haciz konulan dava konusu taşınmazın tapuda davacı borçlu T2 adına kayıtlı olduğu, takip dışı davacı T1 tarafından bu taşınmazla ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulduğu görülmüştür. Şikayetçi T1'ın icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur....

              UYAP Entegrasyonu