Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satışa konu mahcuz taşınmazın borçlunun haline münasip evi olduğundan bahisle İİK.nun 82/12. Maddesi uyarınca haczedilemeyeceğine ilişkin meskeniyet şikayeti olup İlk Derece Mahkemesince davanın yasal süresi içerisinde açılmadığından bahisle süre yönünden reddine karar verilmesi üzerine davacı karara yönelik istinaf başvurusunda bulunarak kararın kaldırılmasını istemiştir. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. İlk Derece Mahkemesince gerekçeli kararda değinildiği üzere Bakırköy 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/146 Esas 2019/274 Karar sayılı dosyası ile açılan kıymet takdirine itiraz davasının masrafların 7 günlük sürede yatırılmaması nedeniyle reddine karar verildiği, anılan dosyada dilekçesinin borçlu vekili Av....

Bu durumda, her ne kadar taşınmazdaki 10/08/2018 tarihli haciz şerhine ilişkin meskeniyet şikayeti ve bu şikayete binaen verilen bir karar mevcut ise de, talebe esas alınan son haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmadığı, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından ve bu hak kullanılmadığından icra memurunun işlemi usul ve yasaya aykırı olmakla şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 21.09.2021 tarih ve 2021/184 E. - 2021/2198 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve ... 9....

    İzmir 17.İcra Müdürlüğünün 2015/17593 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı banka tarafından davacı borçlu T1 ve diğer borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olduğu, borçlu T1 adına kayıtlı Gaziantep İli, Şehitkamil İlçesi, Güven evler Mah., 3762 ada 5 parsel sayılı 10 nolu bağımsız bölümün ipotekli taşınmazlardan biri olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Somut olayda, İzmir 17....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2017/893 ESAS 2021/355 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37. İcra Dairesinin 2010/14873 Esas sayılı dosyasından başlatılan takipte; müvekkilin ikametgahı için başka bir taşınmazı olmadığını, evli ve 2 çocuğu bulunduğunu, 80 yaşında annesinin de burada kaldığını, ilgili kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine konan haczin fekkine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kıymet takdirine itiraz davasının açmasından yani haczi öğrenmesinden yaklaşık 4 ay sonra İstanbul 2....

    İcra Dairesinin 2016/1787 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı banka tarafından davacı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin borçluya 15/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun şikayetine konu taşınmazı son olarak 17/07/2018 tarihinde haczedildiği, 103 davetiyesinin 10/08/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, taşınmazların kıymet takdirleri yapılarak kıymet takdirinin 08/10/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nun 82/1- 12 maddesinde düzenlenen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Haciz borçluya tebliğ edilmemiş ise şikayet süresi borçlunun haczi öğrendiği tarihten itibaren başlar (Yargıtay 12. HD'nin 03.05.2017 tarihli, 2016/15055 E, 2017/6997 K. sayılı içtihadı)....

    Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetedir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava konusu taşınmaz üzerine sadece 13/10/2017 tarihinde bir kez haciz konulmuş olup, bu hacze ilişkin daha önce Marmaris İcra Hukuk Mahkemesi'nce meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına, icra mahkemesi kararlarının birbirine karşı kesin hüküm teşkil etmesine, taşınmaza İİK'nun 128/a maddesi uyarınca 2 yıllık yasal süre geçtiği için yeniden kıymet takdiri işlemi yapılmasının davacıya tekrar meskeniyet şikayetinden bulunma hakkını vermemesine, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı banka tarafından, borçlu T1 hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, Kayseri 6.İcra Müdürlüğünce taşınmazın kıymet takdirinin yapılması için İncesu İcra Müdürlüğüne talimat yazıldığı, İncesu İcra Müdürlüğünün 2017/103 Talimat esasına kaydedilerek taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı ve taşınmaza 112.507,07 TL değer biçildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de mevcut değildir. Bu nedenlerle meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı borçlu aleyhine başlatılan takip kapsamında, davacı borçluya ait taşınmaz üzerine konulan haciz ile ilgili olarak davacı borçlunun meskeniyet davası açtığı belirlenmiştir. İstanbul 31.İcra Müdürlüğünce davacıya 02/08/2019 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, davacı tarafından 10/02/2021 tarihinde dava açıldığı, 103. Davetiyesinin 25/09/2020 tarihinde, kıymet takdiri raporu 02/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği şikayete konu taşınmaza haciz konulduğundan bu tarihler itibari ile haberdar olduğu, meskeniyet iddiası bir haczedilmezlik şikayeti olup, itiraz süresi haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğu da dikkate alındığında davacı tarafından 7 günlük süre sonrasında 10/02/2021 tarihinde açılmış olduğu belirlendiğinden şikayetin süre yönünden reddine'' karar verildiği görülmüştür....

    Şti Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davaya cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte 3. Kişi tarafından kıymet takdirine itirazda ve meskeniyet şikayetinde bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince davanın süre yönünden reddine karar verilmesi üzerine şikayetçi 3. Kişi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 1- Kıymet takdirine itiraza ilişkin karara yönelik istinaf başvurusu bakımından yapılan değerlendirmede; İİK'nın 128/a-son maddesi gereğince kıymet takdirine ilişkin şikayetler hakkında verilen kararlar kesindir....

    Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 31.01.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 05.03.2013 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 14.02.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı ve bu işleme ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ yapılmadığı, 15.02.2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı ve borçlunun 19.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, taşınmaz üzerine konulan 14.02.2014 tarihli haciz, yeni bir haciz olup, her haciz yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde olduğu açıktır....

      UYAP Entegrasyonu