Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olmakla, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince yedi günlük süreye tâbi olup, süresinde ileri sürülmediği takdirde mahkemece re'sen nazara alınamaz. Somut olayda, borçlu ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine sunduğu dilekçede, kıymet takdiri ya da satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığı halde, mahkemece, bu hususun re'sen dikkate alınması yerinde değildir. Kaldı ki, borçlu adına çıkarılan satış ilanına ilişkin tebligat usulsüz dahi olsa, borçlunun satış işleminin iptali talebi ile icra müdürlüğüne başvurduğu 12/06/2015 tarihi itibariyle satışa muttali olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda; şikayetçi borçluya kıymet takdir raporunun 25/09/2014 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, borçlunun süresinde (yani 02/10/2014 tarihinde) kıymet takdirine itiraz ile birlikte meskeniyet şikayetinde bulunduğu,... 3....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınır ya da taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınır ya da taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınır ya da taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınır ya da taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Şikayet, teminat mektubunun davacı borçluya iadesine dair talebin reddi yönündeki memur işleminin kaldırılması istemine ilişkindir. 5311 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 2004 sayılı İİK'nın 363/1. maddesinde "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kıymet Takdirine İtiraz Uyuşmazlık, kıymet takdirine itiraz olup, satış hazırlığı muamelelerine yönelik şikayet niteliğindedir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer taraftan, davacılar vekili ;Mersin 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/695 Esas sayılı dosyasında yapılan şikayet üzerine verilen kararlara karşı İstinaf yolunun açık olduğu konusunda bir tereddüt bulunmadığını, nitekim İcra Mahkemesinin de şikayetlerini reddederken İstinaf yolunun açık olduğunu belirttiğini, Mersin 4.İcra Mahkemesinin 2020/695 Esas sayılı dosyasında verilen kararlara karşı İstinaf yoluna başvurduklarından icra müdürlüğünce satışın durdurulması gerekirken satışın yapılmasının İİK.'nın 363/son maddesi hükmüne aykırı olduğunu beyan etmiş ise de; Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/695 E....
İcra Müdürlüğünün 2018/12661 E) sayılı dosyasıyla müvekkilleri aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, müvekkillerine gönderilen ödeme emrinin ve 103 davet kağıdının tebligat mazbatalarında komşu ad ve soyadlarının yazılı olmaması nedeniyle usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkillerinden Osman Altun'un usulsüz tebligatları 11/03/2019 tarihinde öğrendiğini, müvekkillerinden Osman Altun'a ait Adana ili Seyhan ilçesi Kanalüstü mahallesi 10426 ada 18 parsel 11 nolu bağımsız bölümün İİK'nun 82/12 maddesi gereğince haczedilemeyeceğini ayrıca bu taşınmaza 241.500,00TL kıymet takdir edildiğini, kıymet takdirine de itiraz ettiklerini, bilirkişinin taşınmaza fazla değer takdir ettiğini belirterek ödeme emri ve 103 davet kağıdı tebliğ tarihlerinin 11/03/2019 olarak düzeltilmesine, haczin kaldırılmasına, satışın iptaline, kıymet takdir raporunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İhale tarihi ile satış ilanı tebliğ tarihi arasındaki sürenin yeterli olmadığı ve taşınmazın satışa eses değer takdirine yönelik şikayetler, satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen veya dava konusu edilmeyen hususlarda satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez. Taşınmazın alacaklı satış komisyonunca 26/04/2017 tarihinde yapılan kıymet takdiri ile belirlenen 300.000 TL değer değeri esas alınarak satışa çıkarıldığı ve 300.000 TL bedelle satışın gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçi, İİK.nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır....