Mahkemece 11/10/2021 tarihli ara karar ile; "...Somut olay açısından; menfi tespit davası icra takibinden sonra açılmış olduğundan, işbu karara konu talebin icra takibinin durdurulması ya da satışın durdurulmasına yönelik olduğu anlaşılmakla bu yönde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Yukarıda açıklandığı üzere davacılar vekilinin talebinin reddine" karar verilmiştir....
Kıymet takdirinin davacıya ve ilgililere usule uygun tebliğ edilmediği ileri sürülmüş ise de, davacıya satış ilanının usule uygun tebliğ edildiği anlaşıldığına göre, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük süre içerisinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet yoluna başvurulması gerekmektedir. Aksi takdirde ihalenin feshi davasında bu husus fesih sebebi yapılamayacaktır. Davacı tarafça bu yönde bir şikayet yoluna başvurulmamış olup, kıymet takdirine itiraz davasında da bu husus ileri sürülmemiştir. Öte yandan Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatları uyarınca diğer ilgililere yapılan kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü davacı tarafça ileri sürülemeyeceğinden, iş bu istinaf başvurusu da yerinde görülmemiştir....
İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle, ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK'nın 36. maddesine göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesin olup, istinaf kanun...
Davacı, işbu davada takip borçlusu olmayan müvekkilinin de hisse maliki olduğu, ailesi ile yaşadığı aile konutuna haciz konulduğu, aile konutunun satışı halinde telafisi imkansız zararlar ve mağduriyet meydana geleceği iddiasıyla; dava süresince tedbiren icranın geri bırakılması ve ihtiyati haciz ve satış işleminin tedbiren durdurulması, neticede ihtiyati haciz, kıymet takdiri ve satış işlemlerinin nihai olarak iptali ve durdurulmasına, ayrıca bilirkişilerin tespit etmiş oldukları değerin emsallerini yansıtmadığı iddiasıyla kıymet takdirine yönelik itirazda bulunmuş olup Mahkemece davacının işbu davadaki taleplerinden kıymet takdirine itiraz ve satış işlemlerinin durdurulmasına yönelik taleplerinin mevcut dava dosyasından tefrik edilerek Mahkemenin 2021/751 esasına kayıt edildiği, işbu davada geriye İİK'nın 82/12. maddesi uyarınca taşınmazın aile konutu olduğu iddiasına dayalı meskeniyete ilişkin haczedilmezlik şikayetinin kaldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 17.11.2015 tarih, 2015/26812-28550 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu ve şikayetçi 3.kişiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Asıl şikayet dosyasında borçlu, birleşen şikayet dosyasında şikayetçi 3. kişiler icra mahkemesine başvurarak, ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine hükmedilmiştir. HGK'nun 26.02.1992 gün ve 1992/70-130 sayılı kararında “satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı” benimsenmiştir....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınır ya da taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Buna göre İcra Mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000,00 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....
şirketinin 24.04.2008 tarihli 1. haczi sonrasında 14.04.2009 tarihinde satışın ve sonrasında da satışla birlikte haczinin düştüğünün 02.03.2010 tarihli yeniden haciz yazısından anlaşıldığını, 05.03.2010 tarihli 2. haczininde ....'in 04.08.2010 tarihli talebiyle düştüğünü ileri sürerek, sıra cetveliinn iptalini talep ve şikayet etmiştir. Birleşen 2012/117 E. sayılı dosyada şikayetçi hazine vekili, 05.03.2010 tarihli menkul haczinin, ... İcra Müdürlüğü'nün 2008/1349 E. sayılı dosyasındaki 04.08.2010 tarihli satışın düştüğüne dair yazıda ve 1 yıllık sürenin sonu olan 05.03.2011 tarihine kadar yeniden satış istenmediğinden düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunanlar ... ve .... Şirketleri vekili, asıl ve birleşen şikayelerin reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, uyulan Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; ......
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 128/a-2. maddesine göre; “Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak, doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir.” HGK.nun 26.02.1992 gün ve 1992/70-130 sayılı kararında; “satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının, başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı” benimsenmiş, ayrıca, İİK’nun 128. maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu açıkça vurgulanmıştır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Kıymet takdirine itiraz davası; İİK'nun 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İlk Derece Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: Bursa 15 icra müdürlüğünün 2019/2261 esas sayılı dosyada ödeme emri sair işlemler taşınmazların satışı ve kıymet takdirine itiraz edilerek açılan davanın reddi yolundaki hükmü istinaf incelemesi neticesi kaldırıldığı halde dava sonuçlanmadan karar kesinleşmeden taşınmazının satışının yapılamayacağı göz ardı edilerek satış ilanı hazırlandığını, satışın tedbiren durdurulması ve satış kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi : Şikayetin reddine karar vermiştir....