Davacı vekili ... günlü dilekçesi ile ... parselde bulunan taşınmazın kıymet takdiri yapılması talebinden feragat ettiğinden, bu parsel için kıymet takdiri yapılmamıştır. Talep edilen taşınmazların değerlerine ilişkin bilirkişi raporu alınmıştır. Eldeki dava şirket devrine esas olacak esas sermaye tespitine ilişkin davadır. Davacının talep dilekçesi ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davada hukuki yararın olduğu anlaşılmış ve alınan rapora göre tespit kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-... parsel sayılı taşınmazın kıymet takdiri talebinden feragat edildiğinden, bu parsel yönünden kıymet takdiri yapılmasına yer olmadığına, 2- Davacı ...'in Dava dilekçesinde bahse konu diğer parseller yönünden davasının kabulü ile; a- ... parsel ... m2 yüz ölçümünde Tarla vasıflı taşınmazın üzerindeki inşai muhdesatla birlikte toplam değerinin ... TL....
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, taşıt rehninden dolayı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, takip talebi üzerine icra dairesince İİK'nun 150/d maddesi uyarınca takibin kesinleşmesini beklemeden satış hazırlıkları işlemine başlanacağından, aracın yakalanmasıyla muhafazasına ve kıymet takdiri yaptırılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. O halde icra müdürlüğünün aracın yakalanması ve kıymet takdiri yapılmasına ilişkin işlemi yasaya uygun olmakla, mahkemece bu işleme yönelik şikayetin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK.nun 128/a maddesinin 2.fıkrası gereğince kesinleşen kıymet takdiri için iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.1992 günlü ve 1992/70-130 sayılı kararı ile benimsendiği üzere, “satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı” kabul edilmiştir. Yine Hukuk Genel Kurulu’nun aynı kararında, İİK.nun 128/a maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu açıkça vurgulanmıştır. Somut olayda, satışa esas kıymet takdirinin 28.09.2013 tarihinde, satışın ise 16.11.2015 tarihinde yapıldığı ve böylelikle, kıymet takdirinin yapıldığı tarih ile satış tarihi arasında iki yıldan fazla sürenin geçtiği görülmüştür. O halde mahkemece, yukarıda izah edilen sebeple ihalenin re’sen feshine karar verilmesi gerekirken, anılan husus göz ardı edilmek suretiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 128/a-3. maddesine göre kesinleşen kıymet takdirinin üzerinden iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. HGK'nun 26.2.1992 tarih ve 1992/4-70 E. - 130 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere yukarıda anılan maddede yazılı iki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihidir. Satışın iki yıllık süre geçtikten sonra yapılması, başlı başına ihalenin fesih nedeni olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir....
Mahkemenin kabul ettiği her iki fesih nedeni de yerinde değil ise de, satış dosyasında kıymet takdir işleminin 20/10/2010 tarihinde yapıldığı, ihale tarihinin ise 14/12/2012 olduğu anlaşılmaktadır. İİK' nun 128/a-2. maddesinde "kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez." hükmüne yer verilmiştir. HGK'nun 26/02/1992 gün 92/70-130 sayılı kararında, satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı benimsenmiştir. O halde, mahkemece, kıymet takdiri tarihinden itibaren iki yıllık sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle ihalenin feshine karar vermek gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle ihalenin feshine karar verilmişse de, sonuçta ihalenin feshine karar verildiğinden, sonucu doğru mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklı ......
Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin kıymet takdiri tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Somut olayda, ihaleye konu taşınmazların kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 13/06/2018 tarihinde yapıldığı, borçluların kıymet takdirine itiraz etmeleri üzerine mahkemece itiraz değerlendirilerek rapor düzenlettirildiği, mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişiler tarafından hangi tarih itibari ile değerleme yapılmış olduğunun açıkça belirtilmediği görülmektedir....
Borçlunun, diğer şikayet nedenleri ile birlikte satış tarihine kadar kıymet takdiri üzerinden yasal 2 yıllık sürenin geçtiğini ileri sürerek 17/05/2016 tarihinde yapılan taşınmaz ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, ihalede bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilerek, borçlu aleyhine para cezasına hükmedildiği, aynı nedenler ile borçlu tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise Bölge Adliye Mahkemesince HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 128/a-2. maddesinde; "Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez" hükmüne yer verilmiştir....
İcra Dairesi'nin 2019/4052 E. sayılı dosyasından Edremit İcra Müdürlüğü'nün 20191359 Talimat sayılı dosyasına kıymet takdiri yapılmasına yönelik talimatı ile, borçluya ait şikayete konu edilen taşınmazların kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, bu talimat uyarınca konulan haczin "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nce, somut olayda kıymet takdirinin Edremit İcra Müdürlüğü’nün 2019/1359 Talimat sayılı dosyası ile yapıldığı, taşınmazın da Edremit ilçesi sınırlarında bulunduğu, dolayısıyla kıymet takdirine itiraz davasında yetkili mahkemenin de taşınmazın bulunduğu ve kıymet takdirini yapan icra müdürlüğünün bağlı olduğu Edremit İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
İcra Dairesince tesis edildiği, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, kıymet takdiri raporunu düzenleyen icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan ve mahkemece re'sen nazara alınması gerektiğinden şikayeti inceleme yetkisinin Erzurum İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Erzurum 1. İcra Hukuk Mahkemesince ise, İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2022/354 Esas sayılı icra takip dosyasından 07.03.2022 tarihinde Erzurum 3. İcra Dairesinin 2022/16 Talimat sayılı dosyasına yazılan haciz talimatı ile şikayete konu taşınmazın kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını veren esas İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Siverek İcra Hukuk Mahkemesinin 01.02.2022 Tarihli ve 2021/83 Esas, 2022/5 Karar Sayılı Kararı Kıymet takdirine itiraza ilişkin şikâyeti inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu ve kıymet takdiri raporu düzenlenmesini talimat yolu ile talep eden esas icra dairesinin Ankara 11. İcra Müdürlüğü olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 10.05.2022 Tarihli ve 2022/521 Esas, 2022/487 Karar Sayılı Kararı Dava konusu taşınmazın kıymet takdiri işlemlerinin Siverek İcra Müdürlüğünün 2018/223 talimat sayılı dosyasından yapıldığı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 128 inci maddesinin (a) bendine göre kıymet takdirine itiraz davasının kıymet takdirinin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A....