Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davaya konu olan işte, olay tarihi, olayın gelişimi, davacının yaralanma şekli göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Kararın açıklanan nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. 3-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Davalı ceza yargılamasında haksız tahrik altında kalarak bu eylemi işlediğinden 1/2 oranında haksız tahrik indirimi yapılmış olmasına göre davacının maddi tazminat isteminin ıslah edilen kısmı ile aynen kabulü doğru olmamıştır. Şu durumda haksız tahrik nedeniyle indirim yapılmalıdır. Bu yönün gözetilmemesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

    eylemini gerçekleştirdiği dikkate alınarak davacıya takdir edilen tazminatta bir miktar indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıda şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur. ' şeklindeki gerekçe ile maddi tazminat talebinin reddine ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00- TL manevi tazminatın 13.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

    İhtisas Kurulu ve bilirkişi raporu hükme esas alınarak, geçici ve sürekli işgöremezlik giderine ilişkin maddi tazminat talebinin kabulü ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte olan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesine (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi) göre; hâkim tarafların talepleri ile bağlı olup, bu taleplerden fazlasına karar veremez. Dosya kapsamından; davacının dava dilekçesinde, kasten yaralama eylemi nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan toplam 20.000 TL maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu, 20/01/2011 tarihli oturumda bu talebinin 15.000 TL'sinin maddi, 5000 TL'sinin manevi istemine ilişkin olduğunu açıkladığı, akabinde 15/11/2012 tarihli duruşmada tazminat isteminin 10.000 TL'lik kısmının maddi, 10.000 TL'sinin ise manevi tazminata ilişkin olduğunu belirttiği ve dolayısıyla maddi tazminat talebini 10.000 TL olarak sınırladığı anlaşılmaktadır....

      Mahkemece, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, aralarında anlaşmazlık bulunan oğlu olan davalının kendisini kasten yaraladığını belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararların ödetilmesini talep etmiştir. Davalı, iddianın aksine babası olan davacı ile annesi ve kardeşinin birlikte kendisini darp ettiklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, davalı ...'ın haksız eylemi sonucu yaralanan davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, ancak tarafların olayda eşit kusurlu olduklarından bahisle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davalının, kavga sırasında babası olan davacıyı kasten yaraladığı; davacının da, oğlu olan davalıyı kasten yaraladığı, bu şekilde karşılıklı eylemlerinden dolayı ceza yargılaması sonucunda tarafların mahkum edildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....

        tazminat davasında, bu bedelin maddi zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi, 2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; ... zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden ve özellikle maliye hazinesinden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          İlk derece mahkemesince, davacının maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının HMK 114. ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; bölge adliye mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            Şu durumda; mahkemece davacının dava dilekçesinde yer alan taleplerini, davalının hangi eylemine dayandırdığını ve hangi eylem nedeniyle, ne miktarda manevi tazminat talep ettiği hususunun açıklattırılması ve ardından Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 06/07/2018 tarihli, 2017/5 esas, 2018/7 sayılı kararı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik tahkikata dayalı hüküm kurulması doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarı açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 27/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Mahkemece Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığından alınan 06/06/2013 tarihli rapor ile davalının eylemi sonucu davacının sağ ön kolunda meydana gelen arıza nedeniyle çalışma gücünü %29 oranında kaybettiği kabul edilmiş ve zarar hesabı bu oran üzerinden yapılmıştır. Dosya kapsamından davacının her iki gözündeki arızalar nedeniyle 1989 yılında sağlık kurulu raporu ile %100 özürlü kabul edilerek malulen emekli olduğu ve 01/03/1989'dan itibaren emekli maaşı bağlandığı anlaşılmaktadır. Şu durumda, davalının eylemi sonucu oluşan arızanın, davacının önceki maluliyetinin de gözetilerek etkisi araştırılmalı, bu konuda ek rapor alınarak maddi ve manevi tazminat buna göre taktir edilmelidir. Bu hususun gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir....

                aleyhine 09/04/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil ve haksız şikayetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflarca süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız fiil ve haksız şikayetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....

                  "İçtihat Metni" Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ile ... aleyhine 11/10/2011 gününde verilen dilekçe ile nitelikli kasten adam öldürmeye teşebbüs eylemi nedeniyle haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 18/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Haklarındaki dava feragat nedeni ile reddedilen davalılarve ...'in adlarına karar başlığında yer verilmemiş olması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olarak değerlendirilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu