SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Kurum İşleminin İptali KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hastalığının tedavisi için kullanmak Zzorunda olduğu Tecentriq adlı ilacın temin edilerek ödeme kapsamına alınmasına, bedelinin davalı T3 karşılanmasına, ilacın ödemesinin müvekkil tarafından yapılması durumunda yapılan bu ödemenin SGK tarafından karşılanmasına, müvekkilin hastalığı hızlı bir şekilde tedavi ve müdahale edilmesi gerektiğinden ilacın temini ve ödeme kapsamına alınması hususunda tedbir kararı verilerek durumun davalı kuruma ivedilikle bildirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
I-İSTEM Davacı vekili, davacının ortağı olduğu limited şirketin kuruma olan borçları sebebiyle gönderilen ve .... dönemleri kapsayan ödeme emrine konu borçları yapılandırmak için ... tarihinde kuruma başvurduklarını, ancak kurumun icraen takip edilmeyen ve herhangi bir ödeme emri de gönderilmemiş, aynı zamanda zamanaşımına uğramış eski borçları da yapılandırma kapsamına dahil ederek ödeme planı oluşturduğunu, kurumun bu işleminin iptaliyle yapılandırma başvurusunun taleple sınırlı olarak kabulünün gerektiğinin tespitini talep etmiştir. II- CEVAP Davalı Kurum vekili, kurum işleminin hukuka uygun olduğu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına " karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, kurum işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığından dolayı vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacının başvurusunu reddeden Kurum işleminin iptali ile reçete edilen ilacın bedelinin Kurumca karşılanması istemine ilişkindir....
Bu yönde, 3201 sayılı Kanunun 4. maddesinin önceki düzenlemesinde açıkça “ödeme tarihi” esas alındığından, bu konuda çıkabilecek uyuşmazlık ödeme tarihine göre çözümlenmekte iken, yürürlükte olan düzenleme tahakkuk tarihindeki primin tebliğden itibaren üç aylık süre içinde ödenmesi şeklinde olup, bu üç aylık sürenin geçirilmesi durumunda borçlanma bedeli olarak ödenecek prim miktarının nasıl belirleneceği irdelenmelidir. Konuya ilişkin Yargıtay içtihatlarına göre, burada, Kurum işleminin hukuka uygun olması kriter olarak alınmalıdır. Kurum, yapılan borçlanma başvurusunu hukuka uygun olarak değerlendirmiş ve yaptığı borç tahakkukunu tebliğ etmiş, buna rağmen borçlanma bedeli kanunda belirtilen üç aylık süre içinde ödenmemiş ise, 3201 sayılı Kanunun 4. maddesi gereği borçlanmak için Kuruma yeniden başvuru gerektiğinden, davanın açıldığı tarihe bakılmaksızın buna ilişkin isteğin reddine karar verilmelidir....
Maddesinin ikinci fıkrasının a bendi gereğince davacının ödeme (31.12.2018 ) tarihini takip eden ''01.01.2019'' tarihinden başlamak kaydıyla ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar vermek gerektiği anlaşılmış..." gerekçesiyle, "Davanın KABULÜ ile, 1- Muris Yaşar Güvenç'in (T.C:) eşi olan hak sahibi davacının 5510 sayılı kanunun 28. Maddesinin 10. fıkrası gereğince Bağ-Kur prim borçları ile 5510 sayılı kanunun 41. Maddesi gereğince borçlandığı ve 75 günlük askerlik borçlanmasına ilişkin borcu ödediği anlaşıldığından, 5510 sayılı kanunun 32/2- a maddesi gereğince ödeme (31/10/2018) tarihini takip eden 01/01/2019 tarihinden başlamak üzere ölüm aylığına hak kazandığının TESPİTİNE, 2- Davacının ölüm aylığı talebinin reddedilmesine ilişkin davalı kurumun 03/12/2015 tarih ve 85522509/16.901.306 sayılı kurum işleminin İPTALİNE," karar verilmiştir....
Kurum tarafından haciz işlemi yapılabilmesi için öncelikle kesinleşmiş bir ödeme emrinin mevcut olması gerekmekte olup dosya kapsamında davacı adına kesinleşmiş bir ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmakla haciz işleminin yasal dayanaktan yoksun olduğu kanaatine varılmıştır. Bu sebeple davacının şahsi malvarlığı üzerindeki davalı Kurum tarafından konulan kamu hacizlerinin kaldırılmasına ve davacının taşınmaz mallarını gösterir dosya arasındaki tapu kayıtlarının iş bu kararın eki olarak tespitine karar verilmiştir..." gerekçesiyle, "Davanın kabulü ile;1- Davacıya ait taşınmazlar üzerindeki kamu hacizlerinin kaldırılmasına, davacının taşınmaz mallarını gösterir dosya arasındaki tapu kayıtlarının iş bu kararın eki olarak tespitine" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali, karşı dava ise yersiz ödenen yaşlılık aylıklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davacı-karşı davalı müteveffa ... mirasçıları tarafından davalı-karşı davacı Kurum Başkanlığına karşı açılan kurum işleminin iptali davasının reddine, davalı-karşı davacı Kurum Başkanlığının, davalı-karşı davacı müteveffa ... mirasçılarına karşı açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, tüm davacı/karşı davalı ... Mirasçıları avukatı ve davalı/karşı davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Yersiz ödeme, hukuki dayanağı bulunmaksızın yapılan ödemeyi ifade ettiğine göre asgari işçilik uygulamasının ve sonucunda yapılan prim tahakkuku işleminin yine kanunda öngörülen itiraz ve dava yolu ile tamamen veya kısmen hukuka aykırı olduğu kanıtlanmadıkça, Kurumun bu yöndeki işlemi şeklen hukuka uygun olmaya devam eder ve bu işleme göre yapılan ödeme de yersiz ödeme olarak nitelendirilemez. Aksi halde, Kanunla özel bir itiraz ve dava yolu öngörülen Kurum işlemlerinin kesinleşmesine karşın yeniden dava konusu edilmesi sonucu doğar ki bunun da itiraz ve dava yolunun amacına ve Kurum alacaklarının yasada öngörülen prosedüre uygun olarak kesinleşmesini hedefleyen Kanun'un ruhuna uygun olduğu söylenemez....
Mahkemece davanın kabulü ile "davacının 58 yaşını doldurmuş olduğundan ve 15 yıl sigortalılığı ile 5400 gün prim ödeme koşulunu birlikte gerçekleştirdiğinden 5510 sayılı yasanın 4/1-b maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması gerekeceğinden, emekliliğinin iptaline ilişkin kurum işleminin iptali gerektiğinin ve davacının 11.676,00 TL yersiz ödeme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine" karar verilmiştir....