Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/03/2014 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 05/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/03/2013 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/11/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; yaşanan kaza nedeniyle işverenin tam kusurlu olduğunu, bilirkişi tarafından eksik ve hatalı hesaplama yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı T7 istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen kusur oranlarının doğruyu yansıtmadığını, dava dilekçesinde belirtilen harcamaların dikkate alınması gerektiğini, tazminat davasında belirtilen miktarın Kurum açısından bağlayıcı nitelikte bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/06/2014 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı sebebiyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/12/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, kurum zararı sebebiyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....

        Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasanın 26/1 maddesi uyarınca davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 9.12.2000 günü davalı ...’ya ait iş yerinde, çiğit yüklü kamyonun yükleme yapılan kısımdan çıkarken, karoserin kancasının raylı dış kapıya takılarak işçi ........zerine devrilmesi sonucu yaralanıp sürekli iş göremez hale gelmesi nedeniyle tarafına bağlanan gelirin Kurum zararı ilk peşin sermaye değerinin kusurlu işverenden tahsili için açılan davada; Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda; davalı işveren ... %25, şoför . . ... %75 kusurlu bulunmuş, sigortalı .. .....’a kusur izafe edilmemiştir....

          Dolayısı ile davacı zararı bu tarihte öğrenmiştir. Haksız fiilde zamanaşımı zarar ve faili öğrenmeden itibaren başlayacağına göre zamanaşımının başlangıcı tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmesi olarak alınmalıdır. TBK 72. maddesine göre, tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Bu süre de, dava tarihi itibariyle geçmemiş bulunduğuna göre davanın zamanaşımı nedeniyle reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 16/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı Maliye Hazinesi vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/04/2014 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının ...Mal Müdürlüğü Muhasebe Şefi olarak görev yapmakta iken birinci derece Mal Müdürlüğü vekaleti için tedviren görevlendirildiğini, davalının tedviren görevlendirilmesi nedeniyle vekalet aylığı ödenmesi talebiyle idaresine başvurduğunu ancak talebinin reddedildiğini, ...2....

              Dava; 27.9.2007 tarihli trafik kazasında ölen Emekli Sandığı iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan aylıkların davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece; davacı Kurumun, Kurum iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan dul-yetim aylığı ve dolayısıyla bağlanan aylıkların peşin sermaye değerinden oluşan kurum zararı nedeniyle zararı meydana getiren kişilere karşı bir rücu hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel...

                Dava; 20.08.2007 tarihli trafik kazasında ölen Emekli Sandığı iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan aylıkların kazaya sebep olan araç sürücüsü davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece; davacı kurumun, kurum iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan dul-yetim aylığı ve dolayısıyla bağlanan aylıkların peşin sermaye değerinden oluşan kurum zararı nedeniyle zararı meydana getiren kişilere karşı bir rücu hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir...

                  Şti. ile 3. şahıs mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlediğini, davalı ...’nun ise tandem atlayışı yapan pilotun eğitimini verip sertifikalandıran hem de yamaç paraşütü alanında yetki ve sorumluluk sahibi olan özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, THK’nun bu yetki ve sorumluluklarına rağmen uçuş kuralları koymaması, uçuş kurallarına uyulması konusunda tedbirler almaması ve uçuşları denetlememesi nedeniyle görüş referansı kısıtlı havada pilotun atlamasını engellemesi gerekirken bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle sorumlu olduğunu, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 150.000,00 TL tedavi gideri, 79.325,00 TL geçici iş göremezlik zararı, 250.000,00 TL daimi iş görmezlik zararı olmak üzere toplam 479.325,00 TL maddi tazminat ve 250.000,00 TL manevi tazminatın davalı ......

                    UYAP Entegrasyonu