Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2018 NUMARASI : 2017/577 ESAS, 2018/39 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen kurum işleminin iptali /menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

Davacının T3 aylığını kesmesi sebebiyle, kurum işleminin iptal edilerek emeklilik aylığının yeniden bağlanması talebi ile Ordu İş Mahkemesine dava açtığı, Ordu İş Mahkemesi'nin 23/11/2017 tarih ve 2016/417 Esas, 2017/195 Karar sayılı kararı ile müfettiş raporu, dinlenen tanık beyanları, sigorta kayıtları dosyadaki tüm bilgi ve belgelere göre, davacının çalışmalarının fiili olmadığı gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verildiği, kararın istinaf ve yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği , her iki davanın tarafları ile ihtilaflı dönemin aynı olmakla birlikte, eldeki davanın menfi tespit davası olduğu , kesinleşen davanın da tespit davası(kurum işleminin iptali ) niteliğinde olduğu, Mahkememiz tarafından 2016/417 Esas sayılı dosyada verilen kararın, eldeki davada kesin delil teşkil ettiği, davacının çalışmalarının fiili çalışma olmadığını hususunun kesinleşen mahkememiz kararı ile sabit olduğu görülmüş , davacının yersiz giderler ve yersiz sağlık giderleri yönünden...

ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2012/186 ESAS, 2021/704 KARAR DAVA KONUSU : MENFİ TESPİT KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı/birleşen davada davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin prim borçlarını ve sair borçlarını ödediğini ve emekli olduğunu, emekli olduğu tarihte müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını, ancak Kurum tarafından müvekkilinin prim borcu olduğunu ve başka bir sigortalının prim hesabından (askerlik borçlanmasından) usulsüz olarak hesabına ödemelerde bulunulduğunu, ancak müvekkilinin emeklilik için kuruma başvurduğu zamanda herhangi bir prim borcunun olmadığını, müvekkilinin yaşlı olduğu ve tek gelirinin emekli maaşı olduğunu, Kurum tarafından sigortası iptal edildiği için sağlık güvencesinden de yararlanamadığını belirterek SGK Müdürlüğünün işleminin ihtiyati tedbir kararı...

Mahkemece, davalının davacı aleyhinde tasarrufun iptali davası açtığı, bu nedenle menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan takip konusu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davalı tarafından açılan tasarrufun iptali davası ise davacı borçlu tarafından 3. kişiye satışı yapılan taşınmazın satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle İİK'nın 277. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Bu durumda İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılan ve görülmekte olan dava ile tasarrufun iptali davasının herhangi bir bağlantısı bulunmadığından işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmede hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Dava, menfi tespit talebine ilişkindir. Davalı SGK tarafından davacıya gönderilen borç bildirim belgesi ile davacı aleyhine tahakkuk ettirilen 1.148.247,72 TL asıl borç, 19/04/2022 tarihine kadar işleyen 950.506,19 TL faiz, 19/04/2022 tarihinden sonra işlemekte olan faizin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Davacının dava dışı Özel Şafak Tıp Merkezi'nde (Algül Sağlık Hizm. ve Tic. Ltd....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurum işleminin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu belirtilerek, ilamında belirtildiği şekilde mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Dr. ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma kararına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar ve mahkemece de bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İBK) O halde mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre, bozma kapsamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekir....

      yayınevi ve dağıtım kanallarının kurumumuza prim ve prime ilişkin borcu olup olmadığı hususunun derhal tespit edilerek borcu bulunanlar hakkında açıklanan kanun hükümleri çerçevesinde tüzel kişilik yöneticileri, yetkilileri ve kanuni temsilcileri ve teşekkül idare edenler T6 statüsünde olanların ortakları hakkında icra takip işlemlerine derhal başlanılması ve 6183 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde yürütülecek tüm cebri icra işlemlerinin ünite amirinin koordinasyonunda ivedilikle yerine getirilmesi" ve devamında "Kanun hükmünde kararnameler ile milli güvenliğe tehdit oluşturduğu belirlenen ve Fettullahçı Terör Örgütü ile bağlantısı bulunan kurum ve kuruluşlar ile bunlara ait işletmelerin her türlü mal varlığının alacak ve haklarının, belge ve evrağının hazineye bedelsiz olarak devredileceği, kapatılan kurum ve kuruluşlar ile bunlara ait işletmelerin borçlarından dolayı hiçbir şekilde Hazineden veya Vakıflar Genel Müdürlüğünden bir hak ve talepte bulunulmayacağı" düzenlendiğini, -Taraflarınca...

      Mahkemece, İcra Hukuk Mahkemesince, 2.ve 3.haciz ihbarnamelerine yönelik müdürlük işleminin iptaline karar verildiği, İİK 89/3.maddesinde belirtilen dava açma şartları gerçekleşmeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, İİK’nun 89.maddesi uyarınca çıkarılan haciz bildirisinin tebliğinden itibaren süresinde takip alacaklısına karşı menfi tespit davası açmıştır. İİK 89/3 haciz ihbarnamesini olan 3 kişi haciz ihbarnamelerine karşı şikayet yoluna gidebileceği gibi menfi tespit davası da açabilir. Menfi tespit davasının açıldığı tarihte haciz ihbarnamesi iptali edilmediğine göre üçüncü kişi davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır. Daha sonra haciz ihbarnamesinin iptal edilmesi halinde menfi tespit davası konusuz kalır....

        Davacı dava açmak yerine kuruma başvurmakla birlikte kurum red kararı vermiş, kararı davacıya tebliğ etmiş olup, dava bu red kararından sonra dahi yasal süresinde açılmamıştır. Hiçbir aşamada tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin bir savunma da bulunmamaktadır. Davacı asıl borçlu olup, 5510 ve 6183 S.Y hükümleri karşısında borçtan sorumluluğunu doğuran ilgisi mevcuttur. Dolayısı ile 3. Kişi sayılması ve her zaman menfi tespit davası açabileceği yönündeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir....

        Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          UYAP Entegrasyonu