İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile; "...Yargıtay bozma ilamı uyarınca tanzim edilen YSK ve ATK 2.Üst Kurulu raporları birlikte değerlendirildiğinde; davacının çalışma gücünü en az %60 oranında kaybetmiş olduğu bu nedenle malul sayılması gerektiği ve maluliyet başlangıç tarihinin 20/04/2010 olduğu tespit edildiğinden ve davacının kendisine malulen emekli aylığı bağlanması için Kuruma maluliyet başlangıç tarihinden sonraki bir tarih olan 22.06.2010 tarihinde başvuruda bulunması nedeniyle bozma ilamı uyarınca aylık bağlanma ve kurumun faizden sorumlu olduğu tarihler belirlenmek suretiyle yasa gereği davacının kendisine maluliyet aylığı bağlanması için gerekli şartları taşıdığı" gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının 20/04/2010 tarihi itibari ile malulen emekliliğe hak kazandığının ve davalı Kurum tarafından 01/07/2010 tarihinden itibaren davacıya aylık bağlanması gerektiğinin...
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Tüm dosya kapsamında toplanan deliller, dosya içerisinde bulunan YSK ve ATK raporları birlikte değerlendirildiğinde davacının tahsis talep tarihi itibariyle malulen emeklilik şartı olan %60 maluliyeti bulunmadığından malulen emekli aylığı almaya hak kazanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda; Dava, kurum işleminin iptali ve maluliyetin tespiti ile maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi tarafından 09/08/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan maluliyet yönetmenliğine göre davacının maluliyet durumunun değerlendirildiği, Adli tıp kurumu 2. Üst kurulu kararı hükme esas alınmak sureti ile karar verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki; 28/09/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan maluliyet ve çalışma gücü kaybı tespit yönetmeliği ile 09/08/2013 tarihli Maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır....
Somut olay incelendiğinde, 01.04.2005 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasanın 54. maddesi kapsamında maluliyet aylığı alan davacının, 30.07.2011 -18.06.2014 tarihleri arasında toplamda 75 günlük 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki hizmetleri nedeniyle maluliyet aylığının kesildiği ve 17.08.2011-17.05.2014 tarihleri arasında ödenen bu aylıklarının geri istenildiği, davacının 08.08.2014 tarihli tahsis talebi üzerine 01.09.2014 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında davacıya yaşlılık aylığı bağlandığı, mahkemece, 05.07.2009 tarihinde yaşlılık aylığı şartlarını sağlamış olduğundan kendisine takip eden aybaşı olan 01.08.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması ve giderek çalıştığı süre içerisinde yatırılan primlerin sosyal güvenlik destek primi olarak kabulünün gerektiği, sırf yazılı müracaatının olmaması nedeniyle davacının sosyal güvenlik şemsiyesinin dışına çıkarılmasının sosyal güvenlik ilkelerine hukuka ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, tüm kayıtları elinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacılar, 28/01/2008 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacının maluliyet aylığına dair tahsis dilekçesinin tarihi 8.8.2008 olması nedeniyle davacıya 01.09.2008 tarihini takip eden aybaşı itibariyle maluliyet aylığı bağlanması gerekirken, 01.02.2008 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum işlemlerinin yerinde ve yasal mevzuata uygun olduğunu beyanla, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "Davanın kabulü ile, davacının Ağustos 2012 , Nisan 2016 ve Mayıs 2016 ayları dışındaki tahsis işleminin ve maluliyet aylığının geçerli olduğunun ve devam etmesi gerektiğinin, bu aylar dışındaki ödenmeyen aylıkların ödenmesi gerektiğinin tespitine, Aksi yöndeki kurum işleminin iptaline " şeklinde karar verilmiştir....
Görüldüğü üzere 3201 sayılı Yasa borçlanmasını maluliyet aylığına yetecek süre kadar yapmıştır.. Oysa yaşlılık aylığı bağlanması arzulansa idi 25 yılı tamamlayacak süre borçlanması gerektiği için 24 yıla yakın süre borçlanılacaktı. Tercih edilen bu süre bir nevi yaşlılık aylığı- maluliyet aylığı geçiş iradesidir. Çünkü davacı baştan beri Alman Sigorta merciine başvurduğu tarihte dahi kendisinin malul olduğundan bahisle maluliyet aylığı bağlanması için talepte bulunmuştur. Bu nedenle borçlanma sürelerini de buna göre ayarlamıştır. Mahkemece toplanan veriler hep maluliyet aylığının gerekliliği için aranan yasal şartlar olup hüküm bu nedenle "maluliyet aylığı" bağlanması şeklinde gelişmiştir. Bu hüküm sadece davalı SGK vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece kurulan hüküm dava dilekçesindeki talep gibi olmasa da sonuçta istenen davacının şahsi durumuna uygun sigortalılık şartları gereğine uygun düşen türde bir "aylık" bağlanabilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, malulen emekliye ayrılmasına ve emeklilik aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, davacının maluliyet aylığı talebini reddedin kurum işleminin iptali ile maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile " Davacının çalışma gücünün %60'ını 21/05/2014 tarihi itibarıyla kaybettiğinin ve malul sayılmasının gerektiğinin tespiti ile davacıya 21/05/2014 tarihini takip eden ay başı itibarıyla maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine," karar verilmiştir....
Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; Dava, davacıya maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ve aykırı kurum işlemlerinin iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacının çalışma gücünün en az %60'ını kaybettiği belirlenmiştir. Ancak sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı işyerine girdiği sırada da bu durumun mevcut olduğu taraflar arasında ihtilafsız olduğu gibi dosya kapsamıyla da belirlenmiştir. Bu duruma göre 5510 sayılı Yasa'nın 25/2 maddesi gereği maluliyet aylığı bağlanmasına hukuken imkan bulunmamaktadır. Talebin aynı yasanın 24/4 maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde ise sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı koşulları oluşmamaktadır. Uyuşmazlığın kapsamı, niteliği ve yargısal uygulama gözetildiğinde anılan yasa hükümlerinin itirazen iptali için meselenin Anayasa Mahkemesi'ne taşınması talebi de yerinde değildir....
ın askerlik öncesi bir dönem çalışıp 21/05/1997 tarihinde askere gittiğini, askerlik dönüşü birkaç işyerinde çalıştığını, çalışırken kendisine kronik şizofreni tanısı konulduğunu, 04/03/2009 tarihinde malulen emekli olabilmek için kuruma başvurduğunu, kurum tarafından malulen emekli maaşı bağlandığını, 10/02/2012 tarihindeki kontrol muayenesine gidemediğini, 10/02/2012 tarihi itibariyle de aylık ödemesinin durdurulduğunu, kurumun iddia ettiği gibi işe girmeden önce malul olmadığını beyanla kurum işleminin iptali ile emeklilik aylığının bağlanmasını ve borçlu olmadığının tespitine: birleştirilen dosyada da borçlu olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi istemine ilişkindir. Dava; davacının maluliyet tespiti talebi ile kurum işleminin iptali ve yeniden malullük aylığı bağlanması isteminden ibarettir. Karşı dava; itirazın iptali ve takibin devamı isteminden ibarettir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ: Erzurum İş Mahkemesi TARİHİ : 25/12/2014 NUMARASI : 2013/612-2014/689 Davacı, Kurum işleminin iptaliyle malullük aylığı bağlanmasına ve ödenmeyen aylıkların tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacıya maluliyet aylığı bağlanması ve birikmiş aylıkların ödenmesi istemine ilişkindir....