Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunla eklenen) Ek - 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosunda tutanağın beyanlar hanesine yazılan şerhe yönelik itirazdan kaynaklanmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı İş Bölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup, 16. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 1/4/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 22/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Ancak, çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve Ek-8. maddesi uyarınca yapılmış olup, aynı Kanunun 19/2. maddesinde "taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği"nin düzenlenmesi karşısında, hükümde çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan ağaç ve tavuk kümesinin davacıya ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi gerekirken, "davacının taşınmazın kullanıcısı olduğuna" dair şerh verilerek aynı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılacak kullanım kadastrosunda düzenlenen kullanıcı şerhi ile karıştırılması ihtimali yaratılmak suretiyle infazda tereddüt oluşturulması isabetsiz ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının (B) bendinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine "taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların ve tavuk kümesinin...

      Kanun 2/B madde uygulaması kesinleşen yerlerde kullanım kadastrosuna olanak vermiştir. Yapılan kullanım kadastrosunda taşınmazın belirlenecek tarla-bağ-bahçe vs. gibi niteliği ile Hazine adına tesbiti yapıldıktan sonra tutanağın beyanlar hanesinde taşınmazı fiilen kullanan gerçek kişi ya da kişilerin isimleriyle birlikte taşınmaz üzerindeki muhtesatın cinsi ve adedi yazılmak suretiyle tespiti yapılır ve 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre askıya çıkartılır. Orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması hükmen iptal edilen bir yerde artık kesinleşmiş 2/B madde uygulamasının varlığından söz edilemiyeceğinden böylesi bir yerde 5831 sayılı Kanuna göre kullanım kadastrosu yapılamaz....

        Hanı kadım hazretleri vakfından belirtmesi, şagil Ahmet tarafından kullanılmaktadır belirtmesi ve şagil Ahmet, Mustafa ve ... tarafından kullanılmaktadır belirtmesi bulunduğu ancak Mahkemece bu hususta yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek, mahallinde yeniden keşif yapılması, dava konusu taşınmazın geldisi olan tesis kadastrosu parselleri ile kullanım kadastro paftalarının çakıştırılması, dava konusu taşınmazın tesis kadastrosunda orman olmadığının yani başka bir anlatımla Hazinenin özel mülkü olduğunun anlaşılması halinde, yapılan kullanım kadastro çalışmasının yok hükmünde sayılmasının gerekeceği göz önünde bulundurulmak suretiyle, toplanan ve toplanacak deliller uyarınca bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Hukuk Dairesinin görevine girdiği belirtildiğinden, kararı veren mahkemenin kadastro mahkemesi olması dolayısıyla yargılama sırasında yalnızca kullanım kadastrosunda konulan şerhe ilişkin inceleme yapılacağından, taşınmazın mülkiyetine yönelik bir iddia varsa bununla ilgili genel mahkemelerde yargılama yapılarak verilecek hükmün ancak dairemizin görevine gireceğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı İş Bölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 1/4/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 07/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

            Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 128 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesinde bulunan zilyetlik şerhinin iptali ile taşınmazın 2008 yılından beri, 12 hisse itibarı ile 2 hisse ..., 5 hisse ..., 5 hisse ... kullanımında olduğunun, taşınmaz üzerindeki fındık bahçesinin de ... ve ...'nın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 128 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesinde bulunan zilyetlik şerhinin iptali ile taşınmazın 2008 yılından beri, 12 hisse itibarı ile 2 hisse ..., 5 hisse ..., 5 hisse ... kullanımında olduğunun, taşınmaz üzerindeki fındık bahçesinin de ..., ... ve ...'nın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu 106 ada ..., ..., 51, 53 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, dava konusu 214 ada ..., ..., ... ve 106 ada 50 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesindeki şerhlerin iptali ile beyanlar hanesine "taşınmaz .../80 hisse ... kızı, ..., .../80 hisse .... kızı ..., .../80 hisse ... kızı ... ..., .../80 hisse ... kızı ..., .../80 hisse ... ... kızı ...'in kullanımındadır." şerhi verilerek Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve temyiz edenin sıfatına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 07.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalı; tesis paftasında herhangi bir hata varsa sebebi tespit edilerek bu hatanın giderilmesi halinde ortaya çıkan sınır fiili kullanım sınırına uygun ve uygulama kadastrosunda da bu sınır esas alınmış ise yapılan uygulama kadastrosuna değer verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tesis paftası mevcut teknik belgelere göre yeniden uyarlanarak olması gereken sınırlar belirlendiğinde fiili kullanım sınırı buna uygun değilse uygulama kadastrosu ile mülkiyet ihtilafları canlandırılamayacağından fiili kullanım sınırlarına itibar edilemeyeceği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

                  etmeyen davalının uğramış oldukları bu kira kaybından sorumlu olduğunu, hisse devri ihalesi kapsamında davalı şirkete iskele olarak kullanmak amacıyla kıyı dolgu alanların kullanımının devredildiğini, bu devir işleminin kapsamının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kapalı Teklif (Arttırma) Usulü Kullanım Hakkı Şartnamesi’ne ek Kullanım Hakkı Sözleşmesi’nde hüküm altına alındığını, buna göre sözleşmede kullanım hakkı devredilen alanların açıkça İBB’nin hüküm ve tasarrufunda bulunduğunun beyan edildiğini, ancak bu alanların bazı kısımlarının başkaca idari organların tasarrufu altında olduğunun ortaya çıktığını, bu nedenle davacı ve alt kiracılarının aleyhinde ecrimisil bedelleri tahakkuk ettirildiğini, kullanım hakkı devir sözleşmesinin hukukî niteliği itibariyle kira sözleşmesine benzetilebileceğini ve buna göre kiraya verenin taşınmazı kullanım amacına uygun bir şekilde teslim etmek zorunda olduğunu, Hisse Satış Sözleşmesi’nin 8.17. maddesinde de davalının açıkça bu kıyı dolgu alanlarına...

                    UYAP Entegrasyonu