"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların bir kısmı açısından gerçek kişiler arasında görülen kadastro tespitine itiraz niteliğinde, bir kısım (146 ada 1, 2 ve 3,145 ada 1 ve 2,148 ada 1 parseller) taşınmazlar açısından ise, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Her ne kadar Yargıtay 16....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUVAFAKATNAMENİN İPTALİ Dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde değil; kullanım kadastrosu sonucunda oluşan ve muris adına şerh bulunan parselin satın alınması için davacı mirasçı tarafından davalı mirasçıya verilen muvafakatnamenin iptali istemli olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 13.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece talep konusu ve davanın kullanım kadastrosuna itiraz davası olduğu gözönünde bulundurulup, kullanıcı tespiti hakkındaki kadastro konusunda bir karar verilmesi gerekirken ... tahditine itiraz olarak görülerek ... tahdidinin ve 2/B madde uygulamasının iptali ile taşınmazın ... sınırları içine alınmasına karar verilmesi doğru değildir, bozma nedeni olarak görülmüştür....
Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde hükmüne göre kullanım kadastrosu yapılmış ve 23.07.2010 - 23.08.2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ...'ye yükletilmesine 03/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının edinme sebebindeki fiili kullanım tarihinin 1998 tarihi ile şerhine karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre mahkemece davanın KABULÜ yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Kadastro hakiminin doğru sicil oluşturması gerekirken sadece ''İstanbul ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 161 ada 5 parse l F22-d17-c3-b pafta nolu 597 m2, 10 m2 bina ve bahçe niteliğiyle mülkiyet Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmazın kadastro tutanağının edinme sebebindeki 2006 yılı olan fiili kullanım tarihinin emlak vergi beyannamesine uygun olarak tashihi ile 1998 tarihi ile şerhine'' şeklinde hüküm kurulmuş ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Hukuk Dairesinin 27/06/2011 gün ve 2011/4483- 8108 sayılı bozma kararında özetle; "Dava 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek - 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraz olduğuna göre, mahkemece tarafların ileri sürecekleri delillerin toplanması, fiili kullanım durumunun dikkate alınması ve bundan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu ... köyü 253 ada 11 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine 4. bent eklenmesine ve 23/12/2010 havale tarihli raporda 12.15 m2'lik alanın davacı ...'nın kullanımında olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, diğer zilyetlik iddialarının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 20/06/2012 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmazın eylemli orman niteliğinde bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz K A R A R Davacı ... tarafından açılan kullanım kadastrosuna itiraz davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve hüküm tarihinden sonra davacı vekilinin davadan feragate ilişkin e-imzalı dilekçesi mahkemesine sunulmuştur. Davadan ... geniş kapsamlı bir beyan olup, HMK'nin 309. maddesi gereği kati bir hükmün neticelerini doğurur....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında orman kadastrosu, 27.06.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın kısmen eylemli orman alanında kaldığı belirlenerek, davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının temyiz itirazın reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21.01.2013 gününde oy birliği ile karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazın 2/B alanı içinde kaldığı, ancak; halen eylemli biçimde orman niteliğini koruduğu anlaşılarak tapudaki niteliğinin ağaçlık olarak değiştirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu taşınmazın 2/B'lik alanda kaldığı belirlendiği ve dava, 2/B'lik yerlerin kullanım kadastrosuna itiraz olduğu halde, tapu kaydının beyanlar hanesindeki 2/B şerhinin kaldırılması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....