WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 3402 sayılı yasaya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazine yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, 08.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    ın kullanım kadastrosuna itiraz ve çekişmeli taşınmazların adlarına tescil talepleri hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazları yönünden: İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacıların çekişmeli 399 ve 401 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde kullanımlarının bulunmadığı gerekçesiyle kullanım kadastrosuna itiraza yönelik davanın reddine, davacıların adlarına tescil talepleri yönünden mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun hükmün onanmasına, 3- Davacılar Nizamettin İşçan mirasçıları ..., ... ve ...'...

      Dairenin 21.01.2014 tarihli geri çevirme kararı ile dosyaya getirtilen belgelere göre; çekişmeli taşınmaza, davanın devamı sırasında yapılan kullanım kadastrosu sırasında 2779 ada 1 parsel numarası verilerek 681 m2 yüzölçümüyle 2/B niteliğiyle ve arsa cinsiyle Hazine adına tesbit edildiği, M.. Ç.. lehine kullanım şerhi verilerek tutanağın kesinleştirildiği anlaşılmaktaysa da; eldeki bu dava nedeniyle çekişmeli taşınmazın kullanım durumunun nizalı olduğu, yapılan kullanım kadastrosu çalışmasının kesinleşmeyeceği, davanın, kâl ve elatmanın önlenmesi yanında, kullanım kadastrosuna itiraza dönüştüğü ve eldeki davaya rağmen, tutanağın kesinleştirilmiş olmasının mahkemeyi bağlamayacağı açıktır. Askı ilân süresi içinde, kullanım kadastrosuna itiraz davalarına bakma görevi kadastro mahkemesinindir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese de mahkemece re'sen gözönünde bulundurulmalıdır....

        Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında 3116 Sayılı Orman Kanunu (3116 Sayılı Kanun) göre yapılan tahdit işlemi, 1986 yılında yapılan aplikasyon ve 3302 Sayılı 31.08.1956 Tarihli ve 6831 Sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (3302 Sayılı Kanun) değişik 2/B uygulaması, 2016 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4.madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu bulunmaktadır. Her ne kadar Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; “Taşınmazın eylemli orman niteliğinde olmaması nedeniyle kullanım kadastrosuna ilişkin talebin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ancak davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken, davacı tarafın 2/B işlemine itirazı varmış gibi değerlendirme yapılarak bu talep hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş ise de, dava, kullanım kadastrosuna ve 2/B işlemine itiraz istemlerine ilişkindir....

          Her ne kadar Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; “Taşınmazın eylemli orman niteliğinde olmaması nedeniyle kullanım kadastrosuna ilişkin talebin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ancak davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken, davacı tarafın 2/B işlemine itirazı varmış gibi değerlendirme yapılarak bu talep hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş ise de dava, kullanım kadastrosuna ve 2/B işlemine itiraz istemlerine ilişkindir. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesinin, davacının 2/B işlemlerine itirazı bulunmadığı yönündeki değerlendirmesi doğru değil ise de, yörede yapılan 2/B işlemleri 1987 yılında ilan edilmiş olup, dava tarihi itibariyle, 2/B işlemlerine itiraza ilişkin 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Hal böyle olunca, her iki talep yönünden davanın reddine karar verilmiş olması netice itibariyle doğrudur....

            Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında 3116 Sayılı Orman Kanunu (3116 Sayılı Kanun) göre yapılan tahdit işlemi, 1986 yılında yapılan aplikasyon ve 3302 Sayılı 31.08.1956 Tarihli ve 6831 Sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (3302 Sayılı Kanun) değişik 2/B uygulaması, 2016 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4.madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu bulunmaktadır. Her ne kadar Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; “Taşınmazın eylemli orman niteliğinde olmaması nedeniyle kullanım kadastrosuna ilişkin talebin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ancak davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken, davacı tarafın 2/B işlemine itirazı varmış gibi değerlendirme yapılarak bu talep hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş ise de, dava, kullanım kadastrosuna ve 2/B işlemine itiraz istemlerine ilişkindir....

              Dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 16/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 11/06/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Dava, kullanım kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın niteliğinin değiştirilmesi ve beyanlar hanesindeki şerhin silinmesi yönünde Hazine tarafından usulünce açılmış bir davası olmadığı gibi mevcut davaya katılımı da bulunmadığına bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden gerçek kişilere yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 19/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davalı Hazinenin davada kanunî hasım durumunda olup, vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 18/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu