Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasa'ya eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sınırıları dışında kalan taşınmazın, kullanım kadastrosu kapsamına alınarak Hazine adına tescili ve davacı lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemine yönelik olup, kullanım kadastrosu ile yapılan tespite itiraz niteliğinde olmadığına göre temyiz inceleme görevi Yüksek 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan, 66 ada 54 parsel sayılı 13.002.18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak tarla vasfıyla ... adına tespit ve ... tarafından açılan tespite itiraz davası sonucu hükmen tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında bulunduğunu ileri sürerek, tapu kaydının beyanlar hanesine lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır....

      "Kullanım kadastrosu"nun amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Ne var ki; mahkemece çekişmeli taşınmaz ile ilgili kullanım kadastrosu veya güncelleme çalışması yapılıp yapılmadığı üzerinde durulmamış, davacının tespit günü itibari ile çekişmeli taşınmaz üzerinde ne suretle zilyet olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz....

        Ancak, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosuna karşı açılan iş bu tespite itiraz davası devam ederken yörede 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca uygulama kadastrosu yapıldığı, uygulama kadastrosu sonucu düzenlenen tutanakların 19.9.2013-21.10.2013 tarihleri arasında 3402 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca askı ilanına alındığı, ancak somut olayda dava konusu taşınmaza ilişkin uygulama kadastro tutanak aslının askı ilanından evvel 2.8.2013 tarihinde, Kadastro Mahkemesinde davalı olduğundan bahisle Kadastro Mahkmesi'ne gönderilerek esasa kaydedildiği dosya arasındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....

          vekili, çekişmeli 1407 parsel içerisinde kalan yerlerle ilgili kullanım kadastrosu çalışması yapıldığını ancak 1407 parselin tespitine itiraz edildiğini ve davanın halen derdest olduğunu belirterek dava açmış ve çekişmeli parsel ile ilgili olarak yapılan kullanım kadastrosu işleminin iptali ile çekişmeli taşınmazın davacı adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı ve davada taraf ehliyeti olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamından 1407 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin kadastro mahkemesinde davalı olduğu anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kullanım kadastrosu sırasında Zerzavatçı Köyü 142 ada 14 parsel sayılı 1742.07 metrekare yüzölümündeki taşınmaz 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmak suretiyle tespit edilmiş, bu taşınmazın 15 yıldan beri ...’un kullanımında olduğu, parsel üzerindeki iki katlı işyerinin aynı kişiye ait olduğu hususu beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı ..., Hazine ve ... hakkında dava açmış, yapılan tespite itiraz ettiğini belirterek iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman alanı dışına çıkarılan taşınmazlarda 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesine istinaden yapılan sınırlandırma ve tespit çalışmalarında 101 ada 1, 2, 3, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 15, 17, 18, 19, 20, 21, 23, 24, 25, 27, 28, 29, 30 ve 31 sayılı parsellerde kesinleşen 2/B kadastrosuna uyulmadığı gerekçesiyle tespite itiraz etmiştir. Mahkemece davacının talebinin kullanım kadastrosuna itiraz değil, 2/B çalışmasına itiraz mahiyetinde olduğundan ve 2/B çalışması, kullanım kadastrosundan çok önce yapılmış olup buna karşı kadastro mahkemesinde dava açma süresi geçmiş bulunduğundan görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 4. maddesi uyarınca 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosundan kaynaklanmaktadır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 04.02.2010 tarihinde kesinleşen 2/B uygulaması ve 18.09.2014 tarihinde askı ilânı yapılan Ek 4. madde uygulaması vardır....

                Dava, bir aylık yasal sürede açılan kullanım kadastrosuna itiraz davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. Arazi kadastrosu 29/03/2005 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. 2/B çalışmaları 2010 yılında başlamış, dava konusu taşınmaz orman sınırları dışına çıkarılmış ve 19/08/2013 tarihinde ilan edilmiştir. Kullanım kadastrosu ise 2014 yılında yapılmış olup, çekişmeli taşınmaz için ilan süresi olan 17/02/2015-18/03/2015 tarihleri arasında eldeki dava açıldığından kesinleşmemiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  Mahkemece, tapulama mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile taşınmazın halen orman sınırları içinde bulunduğu ve bu dava yönünden kesin hüküm oluşturduğu, kullanım kadastrosu sırasında tespite konu edilmeyerek tutanak tutulmadığı, taşınmaz hakkında kulanım kadastrosu yapılmasının idari işlem niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre ve 26.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun gereğince gerçek kişiler idareye başvurabileceğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 19/02/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında Beylice Köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 2 ve 3 parsel sayılı 3023.77 ve 759.11 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesinde “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarıldıkları” şerhi verilerek ... adına tespit ve tespite itiraz edilmediğinden kesinleştirilerek tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların fiilen zilyetliğinde bulunduğu iddiasına dayanarak beyanlar hanesine kendisi lehine zilyetlik şerhi verilmesini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu