Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalının adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 18.09.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilânı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmaz üzerindeki arsa ve 4 katlı binanın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak Hazine adına şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 27.03.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... ... 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve davalı Hazine adına tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesinde dava dışı gerçek kişi adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile kullanıcı olarak davacının adının şerh verilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı işi olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, Hazineye ait taşınmazda davacının mülkiyet hakkına dayanmadığı, zilyetlik hakkına dayandığı ve bu şekli ile zilyetliğin korunması davası niteliğinde bir dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, dosya kapsamından, ...... .... ..........

        Davacı, dava konusu taşınmazlarda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalıların adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmaz bölümlerinin zilyedi olarak adının taşınmazların beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 05.04.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin (05.07.2012-03.08.2012) geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın...... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kaynarca.....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... ... 18 .Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 S.Y.'nın 2/B maddesi kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davalı Hazine adına tescil edildiği belirteilen taşınmazın davalının eşi ...... adına olduğu idda edilen zilyetlik şerhinin iptali ile kullanıcı olarak davacının adının şerh verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı, ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliklerinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak davalı gerçek kişinin adının şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Bu halde, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve davalı Hazine adına tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesinde dava dışı gerçek kişi adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile kullanıcı olarak davacının adının şerh verilmesi istemine ilişkindir. ... ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... ... 19. Sulh Sulh Hukuk Mahkemesince ise davanın çekişmesiz yargı işi olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

                ın zilyetliğinde olduğuna dair şerhin kaldırılmasına karar verilerek hükmen tescil edilmiştir. 2010 yılında; 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasa'ya eklenen Ek-4. madde kapsamında hazırlanan güncelleme listesi ile taşınmazın ... ve arkadaşlarının fiili kullanımında bulunduğu belirtilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu taşınmazın davalılar adına olan kullanıcı şerhinin iptali ile davacı ...'ın kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 09.11.2017 tarih 2016/9929, 2017/7694 Esas ve Karar sayılı ilamıyla hüküm onanmış, onama kararına karşı davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Mahkemece ... 1....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi ve... 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 S.Y.'nın 2/B maddesi kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve davalı Hazine adına tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesinde dava dışı gerçek kişi adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile kullanıcı olarak davacının adının şerh verilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı işi olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda,dosya kapsamından,... İli, ......

                    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 S.Y.'nın 2/B maddesi kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazında davalı adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacının adının kullanıcı olarak şerh verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunması istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı, zilyetliğin tespiti isteminin bulunduğu ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli, ... İlçesi, ......

                      UYAP Entegrasyonu