Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının, 6831 S.Y.'nın 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğu halde davalı gerçek kişi adına kullanıcı şerhi verildiği iddiasıyla, kullanıcı şerhinin iptali ile adının kullanıcı olarak beyanlar hanesine şerh verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli, ... ilçesi, ......

    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının, 6831 S.Y.'nın 2/B maddesi kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın bir bölümümün kendi zilyetliğinde olduğu halde tamamının davalı gerçek kişi adına kullanıcı şerhi verildiği iddiasıyla, taşınmazın 800,00 metrekarelik bölümünün kullanıcı şerhinin iptali ile adının kullanıcı olarak beyanlar hanesine şerh verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kullanıcı Şerhinin İptali İle Davacı Adına Kullanıcı Şerhi Verilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 134 ada 128 parseldeki ... ... zilyetliğini 04.04.1995 tarihinde devraldığını belirterek, taşınmazın beyanlar hanesindeki 1963 yılından beri ... oğlu ... ... zilyetliğinde bulunduğu şerhinin iptal edilerek, kullanıcı ve hak sahibinin müvekkili olduğunun yazılmasını talep etmiştir. Mahkemece, davacının davasının kabulüne, davalı ... Hazinesinin maliki bulunduğu ......

        un; çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde 1/2 paylı olarak davalı ... adına yapılan kullanıcı şerhinin iptali ile tam paylı olarak kendisinin kullanıcı olarak yazılması istemine yönelik davasının tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedilmesi ve bilahare görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesi, davacının dava dilekçesinin sonuç kısmının 2 ve 3. maddesinde belirtilen inşaat sözleşmesinin feshi ile sebepsiz zenginleşme vd. sebeplere dayalı istemleri yönüyle ise Kadastro Mahkemesindeki davanın bekletici mesele yapılarak sonucunun beklenmesi daha sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.05.2017...

          Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalı gerçek kişinin adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile adının kullanıcı olarak taşınmazın beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 16.10.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin (31.03.2011-02.05.2011) geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında adına orman sınırları dışına çıkarılan ve adına tescil edilen taşınmazın davalı gerçek kişi adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile kullanıcı olarak davacının adının şerh verilmesi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

              Mahallesi 3739 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve 2011 yılında bölgede yapılan 2-B güncelleme çalışmalarında davalı adına kullanıcı şerhi verildiği anlaşılmaktadır. Davacılar, dava konusu taşınmazda yapılan 2-b güncelleme çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliklerinde bulunduğu halde ,beyanlar hanesinde davalının adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, davalı gerçek kişi adına olan kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın zilyedi olarak adlarının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmışlardır.Davanın 24.10.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, çekişmeli ... köyü 1149, 1212, 1230 ve 1248 nolu parsellerin tapuda Hazine adına 2/B niteliği ile kayıtlı bulunduğunu, tapuların beyanlar hanesinde, ... adına kullanıcı şerhi verildiğini, ancak, taşınmazların kullanıcısının kendisi olduğunu iddia ederek, tapuların beyanlar hanesinde bulunan kullanıcı şerhinin iptali ile taşınmazların kullanıcısının kendisi olduğunun şerhine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapunun beyanlar hanesinde yazılı kullanıcı şerhinin iptaline ilişkindir....

                  Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak davalı köy tüzelkişiliğinin şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 15.01.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahallesi 336 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmaz üzerinde bulunan bahçe ve 1 katlı kargir evin dava dışı gerçek kişinin kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh verildiği anlaşılmaktadır. Davacı, 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak dava dışı gerçek kişi adına şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 14.05.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu