Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in kullanımında bulunduğu “şerhinin yazılarak parselin tespit gibi tarla niteliği ile adına tapuya tesciline; çekişmeli 230 ada 66 parsel nolu taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek-4. maddesine göre yapılan kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın tutanağın beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırı dışına çıkarıldığı ve miras payları oranında davacılar ..., ... ve ...'ın kullanımında; bakiye payların ise ...'in kullanımında bulunduğu şerhinin yazılarak parselin tespit gibi tarla niteliği ile adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve arkadaşları vekili, ... ve arkadaşları vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir....

    Köyü çalışma alanında bulunan 217 ada 991 parsel sayılı 3.847,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1987 tarihinden itibaren ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında ... 29.09.2014 tarihli dilekçesi ile taşınmazın ham toprak niteliğinde olduğu ve kullanıcısının bulunmadığı iddiası ile kullanıcı şerhinin iptali istemi ile davaya katılmıştır....

      Mahallesi çalışma alanında bulunan 1307 ada 3 parsel sayılı 2.090,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca ... sınırları dışına çıkarıldığı ve dava ve temyize konu (H) harfi ile gösterilen bölümünün ...; davaya konu olmayan (A), (B), (C), (D),( E), (F), (K), (L) bölümlerinin ise dava dışı gerçek kişilerin kullanımında olması nedeniyle kullanıcı tespitleri yapılarak ... adına 4.6.2010 tarihinde tespit edildikten sonra, Beykoz ... Mahkemesi'nin 2010/730 Esas, 2012/445 karar sayılı ve 11.4.2014 kesinleşme tarihli ilamına istinaden, kullanım kadastrosu tespit tutanağında (A), (B), (C), (D), (E), (F), (K), (L) ile gösterilen dava dışı bölümlerin her biri ayrı parsel numarası altında; dava ve temyize konu (H) harfi ile gösterilen bölüm ise 205.23 metrekare yüzölçümlü olarak ve beyanlar hanesine ...'ın kullanımında olduğu yazılarak 1307 ada 3 parsel numarası altında 03.11.2014 tarihinde tapuya tescil edilmiştir....

        Mahallesi çalışma alanında bulunan 374 parsel sayılı 8.550,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine "taşınmaz 6831 sayılı kanunun 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesne göre orman sınırları dışına çıkartılmıştır ve taşınmaz ... oğlu ... ...' ın işgalindedir” şerhi verilerek, fındık bahçesi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... İdaresi, çekişmeli taşınmazın orman tahdit sınırları içerisinde kaldığını, 2/B parseli olarak orman sınırları dışına çıkarıldığını ve yapılan itiraz üzerine hükmen orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği halde kullanım kadastrosuna konu edildiğini ileri sürerek, taşınmazın vasfının “orman” olarak değiştirilmesi ve beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptal edilmesi istemiyle dava açmıştır....

          Mahkemece, her ne kadar davacı, davaya konu taşınmazın 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığını ve bu yerde zilyet olduğunu belirterek, zilyetlik durumunun beyanlar hanesine şerh verilmesini talep etmiş ise de, dava konusu edilen taşınmazın mahallinde yapılan keşif neticesinde tescil harici bırakılan yerlerden olduğu, dolayısıyla 2/B kapsamında davacının zilyetlik belirlemesi talep edebileceği yerlerden olmadığı, ayrıca, bu yerin Mersin Üniversitesine tahsis edildiği, bu durumda ise, ancak, tahsisin idari yargıda iptalinin talep edilebileceği, bu haliyle zilyetlik yoluyla kazanım koşulları da oluşmadığı gerekçesiyle davacının dava açmakta hukukî yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, taşınmazın 2/B'lik alan niteliği ile Hazine adına tescili ve beyanlar hanesine kullanıcı olarak adının yazılması istemine ilişkindir....

            Sulh Hukuk Mahkemesi ise 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesi ile sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giren işler tek tek belirtilmiş ayrıca 383. maddesi ile de çekişmesiz yargı işlerinde dahi sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş ve yine HMK'nın 2. maddesi ile de aksine düzenleme olmadıkça malvarlığı ve şahısvarlığına ilişkin dava ve işler için genel görevli mahkeme olarak asliye hukuk mahkemeleri belirtilmiş olmakla, işbu davaya konu istem çekişmeli yargı işi olup, HMK'nın 4. maddesinde sayılan işlerden de olmadığından ve ayrıca genel görevli mahkemenin görevli olduğunun aksine bir düzenleme de bulunmadığından bu davalara bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... sınırları dışına çıkarılıp Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların tapu kaydının, beyanlar hanesine kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut kullanıcı şerhinin değiştirilmesi istemli davaların, kayıt...

              Mahallesi 248 ada 1 parsel sayılı taşınmazın müvekkili olan davacının kullanımında olduğunu ileri sürerek, davalılar adına verilen şerhinin iptali ile taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın zilyedi ve kullanıcısının davacı olduğunun şerhine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalılar kimlik tespiti yapılan dilekçeleriyle, davayı kabul ettiklerini beyan etmişler; davalı ... vekili ise, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 248 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı beyanlar hanesindeki davalılar lehine olan kullanıcı şerhinin iptali ile tapunun beyanlar hanesine, "248 ada 1 nolu parselin ...8 T.C. Kimlik numaralı, 20/03/1967 doğumlu, ... ve ... oğlu ...'ın fiili kullanımındadır" şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hükme karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2....

                Ancak, çekişmeli 114 ada 68 parsel sayılı taşınmazın eylemli orman olduğu gerekçesiyle orman niteliğiyle tapuya tesciline karar verildiğine göre, hem tutanağın beyanlar hanesindeki 2/B madde şerhinin, hem de kullanıcı şerhinin iptali sonucunun doğması bakımından, kadastro tespitinin bütünüyle iptaline karar verilmesi gerekirken, tutanağın beyanlar hanesinde bulunan 2/B madde şerhini kapsamayacak şekilde, tespitin sadece kullanıcı şerhi yönünden iptaline karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “davanın kabulüne” kelimelerinden sonra gelen cümle hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak, yerine “ve ......

                  ın, taşınmazın geriye kalan kesiminin ise kendilerinin zilyetliğinde olduğundan beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptal edilerek, zeminde fiili kullanım durumlarına göre zilyet oldukları şerhinin yazılması istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 30.03.2011 tarihli ek 5 nolu krokili raporda taşınmazın (A) ile işaretlenen kesiminin tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine “Taşınmazın ... ve arkadaşlarının zilyetliğinde olduğu” şerhinin yazılmasına, (B) ile işaretlenen bölümünün tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine “Taşınmazın ve üzerinde bulunan tek katlı evin ...'ın zilyetliğinde olduğu” şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....

                    Köyü çalışma alanında bulunan 244 ada 1 parsel sayılı 9.346,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2011 yılından beri ... ..., ..., ... ve ... ...’nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve devir yoluyla taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinin 2. cümlesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile taşınmazın davacı ...'in kullanımında olduğuna şerhinin yazılmasına, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükmün, davalı ... ... vekili ile, dahili davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, davalı ... ...'...

                      UYAP Entegrasyonu