Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sonra kesinleşen orman kadastrosu sonucunda orman sınırı dışında kalan tapulu ve tapusuz taşınmazların 3402 sayılı Kanuna göre kadastrosu yapılır hükmünün yer aldığını, bu madde hükümlerine göre dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan alan olmadığını, evvelce yapılan kadastro çalışmaları sırasında kadastro alanında olup tescil harici bırakıldığını bu nedenle ancak Hazine adına tescilinin yapılabileceğini, aksi düşünülse dahi davalı açısından zilyetlik koşullarının oluşmadığını beyan ederek dava konusu taşınmazın davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın hazine adına tescilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    kesinleşen orman kadastrosu sonucunda orman sınırı dışında kalan tapulu ve tapusuz taşınmazların 3402 sayılı Kanuna göre kadastrosu yapılır hükmünün yer aldığını, bu madde hükümlerine göre dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan alan olmadığını, evvelce yapılan kadastro çalışmaları sırasında kadastro alanında olup tescil harici bırakıldığını bu nedenle ancak Hazine adına tescilinin yapılabileceğini, aksi düşünülse dahi davalı açısından zilyetlik koşullarının oluşmadığını beyan ederek dava konusu taşınmazın davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      orman kadastrosu sonucunda orman sınırı dışında kalan tapulu ve tapusuz taşınmazların 3402 sayılı Kanuna göre kadastrosu yapılır hükmünün yer aldığını, bu madde hükümlerine göre dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan alan olmadığını, evvelce yapılan kadastro çalışmaları sırasında kadastro alanında olup tescil harici bırakıldığını, bu nedenle ancak Hazine adına tescilinin yapılabileceğini, aksi düşünülse dahi davalı açısından zilyetlik koşullarının oluşmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        kesinleşen orman kadastrosu sonucunda orman sınırı dışında kalan tapulu ve tapusuz taşınmazların 3402 sayılı Kanuna göre kadastrosu yapılır hükmünün yer aldığını, bu madde hükümlerine göre, dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan alan olmadığını, evvelce yapılan kadastro çalışmaları sırasında kadastro alanında olup tescil harici bırakıldığını bu nedenle ancak Hazine adına tescilinin yapılabileceğini, aksi düşünülse dahi davalı açısından zilyetlik koşullarının oluşmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tapulama harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            Davacı 24.12.2014 tarihli dava dilekçesi ile kendi adına kayıtlı 169 ada 18 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün ... sırasında tespit harici bırakılan yolda kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Dava dilekçesindeki talebe göre dava TMK’nın 713 maddesinde düzenlenen ... sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu bölüme ilişkin 4721 sayılı TMK'nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince yasal ilanlar yapılmamış, taşınmaz bölümünün imar-ihya edilip edilmediği, edilmiş ise davacının taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin bulunup bulunmadığı ve taşınmazın niteliği hususlarında ziraatçi bilirkişisinden rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz....

              , kadastro paftasında orman olduğu bildirilerek tespit harici bırakılan taşınmazın orman sanırları içine alınabileceği, 3402 Sayılı Yasanın 17/2 maddesi gereğince, il, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmazlar imar ihya yoluyla kazanılamayacağı, kabule konu çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bir an için kesinleşen orman sınırları dışında bırakıldığı kabul edilse dahi, taşınmazın ormana sınırı dışında bırakıldığı 15.06.1989 tarihinden, imar palanı sınırları içine alındığı 1998 yılına kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin de dolmadığı, açıklanan nedenlerle dava konusu edilen taşınmazın tümüne ilişkin davanın reddine karar verilmesi ) gereğine değinilmiştir....

                konu kısmın kullanım kadastrosu yapılmayan, bir diğer ifade ile 674 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kaldığının anlaşılması halinde ise hak düşürücü süre nedeniyle ret kararı verilmesi gerektiği düşünülmelidir....

                  paftasında devlet ormanı olduğu işaretlenerek tapulama dışı bırakılan, bir bölümü kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde bırakılan, ... yapısı ve fiziksel özellikleri ile kuzey ve batısındaki devlet ormanı ile aynı özellikleri taşıyan çekişmeli taşınmazın tamamının, 4785 Sayılı Yasa hükümleri gözetilerek 1977 yılında yapılan orman kadastrosunun kesinleştiği 16.11.1978 tarihine kadar orman sayılacağının tartışmasız olduğu, üzerindeki orman bitki örtüsünün yok edilmiş olması durumu değiştirmeyeceği, Hukuk Genel Kurulunun 12.05.2004 gün ve 2004/8-242/292 sayılı kararında da değinildiği gibi, çekişmeli taşınmaz orman kadastrosu yapılıp orman sınırları dışında bırakıldığı 16.11.1978 tarihine kadar orman sayılacağı, 05.11.2003 gün ve 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi gereğince her orman olarak sınırlandırılabileceği, 3402 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi gereğince, il, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmazlar imar ihya yoluyla...

                    Mahkemece davanın kabulüne, 3942 sayılı parselin (A) işaretli 13.525,26 m2 bölümünün, 878 sayılı parselin (B) işaretli 3442.79 m2 bölümünün ve tescil harici bırakılan (C) işaretli 16.923,85 m2 bölümünün davacı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.03.2006 gün ve 2005/15362 E.2006/3382 K. sayılı bozma kararı ile özetle; “Çekişmeli 3942 sayılı parselin (A) işaretli bölümü ile, tesbit harici bırakılan taşınmazın (C) işaretli 16.923.85 m2'lik bölüme ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir....

                      UYAP Entegrasyonu