Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Yasanın 27/1. maddesinde ise “mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve davalara ait dosyaların kadastro mahkemesine re’sen devrolunacağı” düzenlenmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici madde 8 – (Ek: 15/1/2009- 5831/9 md.) ile; "Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan T6 çalışmalarında tespit dışı bırakılan tapuda kayıtlı taşınmazlar ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerde ve çalışma alanı içinde orman olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılan alanlarda, daha sonra kesinleşen orman kadastrosu sonucunda orman sınırı dışında kalan tapulu ve tapusuz taşınmazların 3402 sayılı Kanun hükümleri gereğince kadastrosu yapılır." hükmü getirilmiştir....

Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1963 yılında yapılmış ve sonuçları 08.03.1966 ila 06.04.1966 tarihleri arasında ilan edilmiş ve kesinleşmiş, davanın açıldığı tarihe kadar 20 yıldan fazla süre geçmiştir. İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman kadastrosunun ve eski tarihli memleket haritası ile amenajmanın uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu orman bilirkişi ve ... bilirkişi tarafından düzenlenen raporlar ile çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, yörede 1963 yılında yapılan ve 1966 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu sonucunda düzenlenen ve bir örneği dava dosyasına getirtilen orijinalinden fotokopisi çıkarılmış kadastro pafta örneğinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın, Devlet Ormanı niteliğiyle tespit harici bırakıldığı, (B) bölünün ihdasen 3865 sayılı parsel sayısı ile hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1945 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1980 yılında yapılıp 02.04.1981 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1985 yılında yapılıp, 23.05.1986 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2896 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır. Taşınmazın bulunduğu ... Köyünde genel arazi kadastrosu 04.10.1963 ila 24.02.1981 tarihleri arasında yapılmış, sonuçları 18.05.1981 ila 19.06.1981 tarihleri arasında ilan edilmiş, çekişmeli taşınmaz bu çalışmalarda orman olarak tapulama dışı bırakılmış, aynı köyde daha sonra 1999 ila 2000 yıllarında kullanım kadastrosu yapılmış, çekişmeli taşınmaz için kadastro tesbit tutanağı düzenlenmemiş, sadece 1753 parsel sayısı verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 123 ada 1 parsel sayılı 4.276,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır....

        Davalılardan T7 vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davaya konu taşınmazın bulunduğu bölgede tapulama kadastrosu yapılmış olması nedeniyle kadastrosu tamamlana yerlere zilyetlik iddialarıyla tescil talebinin imar ve ihya olgusuna dayanması gerektiğini, Kadastro Müdürlüğünden davaya konu taşınmazın tapulama kadastrosunda tescil harici bırakılma sebebinin bildirilmesinin istendiğini ve imar durumu ile ilgili belediyelerin internet sitesi üzerinden yapılan araştırmada taşınmazın 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planında Diğer Tarım Alanında kaldığının görüldüğünü, resmi imar durumunun İzmit Belediyesi Başkanlığından istenildiğini, davacının davasını ispatlayamadığı takdirde davanın reddine ve taşınmazın hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

        (...) zilyetliğinde olduğu beyanlara yazılarak Hazine adına tesbiti itirazsız kesinleşerek tapuya kayıt edildiği, oysa bu taşınmazın ortak muris ...a aitken ölünce tüm mirasçılarına kaldığı, bu nedenle yasal olmayan bu şerhin silinmesi ve payları oranında tüm mirasçılarının kullanımında oluğu beyanlara yazılarak Hazine adına tescili iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava tapunun beyanlar hanesindeki kullanım şerhin değiştirilmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

          Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle, tescil harici bırakılan taşınmazın hangi köyün kadastro çalışma alanında kaldığı belirlenerek, ilgili köy tüzel kişiliği davaya dahil edilip husumet yaygınlaştırılmalı, bundan sonra dava tarihinden itibaren 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil ..., müdahil davacı ... ile Hazine, Durak Köyü Tüzel kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.12.2009 gün ve 269/501 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... mirasen intikal ve eklemeli zilyetliğe dayanarak tescil harici bırakılan taşınmazın adına tescilini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili davanın reddini istemiş, davalı ... temsilcisi keşif sırasında bir diyeceği olmadığını beyan etmiştir. Müdahil ..., dava konusu taşınmazı 2004 yılında tapulu yerlerle birlikte davacı ve kardeşlerinden satın aldığını ve halen zilyet olduğunu iddia ederek taşınmazın adına tescilini talep etmiştir....

              Mahkemece, nehir yatağı vasfıyla tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın, yörede dava tarihinden sonra Kadastro Kanunu’nun 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 101 ada 1 parsel numarasıyla tapuya tescil edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmazın, kadastro sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra, yörede yapılan yenileme kadastrosu çalışmaları sonucunda, davacılar adına kayıtlı eski 94 parsel, yeni 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde tapuya tescil edildiği, bilahare tescil harici bırakılan yerlerde yenileme çalışması yapılamayacağı gerekçesiyle Kadastro Müdürlüğü tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca resen yapılan düzeltme işlemi sonucunda yeniden tescil harici bırakıldığı anlaşılmaktadır....

                Mahkemece, nehir yatağı vasfıyla tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın, yörede dava tarihinden sonra Kadastro Kanunu’nun 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 101 ada 1 parsel numarasıyla tapuya tescil edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmazın, kadastro sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra, yörede yapılan yenileme kadastrosu çalışmaları sonucunda, davacılar adına kayıtlı eski 94 parsel, yeni 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde tapuya tescil edildiği, bilahare tescil harici bırakılan yerlerde yenileme çalışması yapılamayacağı gerekçesiyle Kadastro Müdürlüğü tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca resen yapılan düzeltme işlemi sonucunda yeniden tescil harici bırakıldığı anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu