Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, niteliği itibariyle ... çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ve krokisinde yol olarak gösterilmekle yetinilen bölümün davacıya ait parsele eklenmek suretiyle tapuya tescili istemine ilişkindir. Mahkemece; davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Ziraat bilirkişisinden taşınmazın öncesinin ne olduğunu, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı rapor alınmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, ... çalışma alanında bulunan ve 1976 yılında yapılan kadastro sırasında dereyatağı ve boşluk olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 24.06.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 20.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen tescil harici bırakılan yerin davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      e satılarak adına 10.09.1998 tarihinde tapuya tescil edilmesinden sonra 30.9.1998 tarihinde Anadolu Hayat Sigorta A.Ş. satıldığı ve daha sonra birleştirme ve şuyulandırma sonucu davalı şirketler adına tescil edildiği; ancak, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın bir bölümünün 2/B madde uygulaması sırasında ve halen eylemli orman olduklarının anlaşıldığı, eylemli orman olan yerler hakkında oluşturulan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğu, halen eylemli orman olan taşınmazın özel mülkiyet olacak şekilde sicile kayıt edilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, bu nitelikteki taşınmazların her nasılsa özel mülkiyet niteliği ile sicile geçirilerek, hakkında kayıt oluşturmasının yolsuz tescil (E.M.Y. md. 933 ......

        e satılarak adına 10.09.1998 tarihinde tapuya tescil edilmesinden sonra 30.9.1998 tarihinde Anadolu Hayat Sigorta A.Ş. satıldığı ve daha sonra birleştirme ve şuyulandırma sonucu davalı şirketler adına tescil edildiği; ancak, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın bir bölümünün 2/B madde uygulaması sırasında ve halen eylemli orman olduklarının anlaşıldığı, eylemli orman olan yerler hakkında oluşturulan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğu, halen eylemli orman olan taşınmazın özel mülkiyet olacak şekilde sicile kayıt edilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, bu nitelikteki taşınmazların her nasılsa özel mülkiyet niteliği ile sicile geçirilerek, hakkında kayıt oluşturmasının yolsuz tescil (E.M.Y. md. 933 ......

          Dava, kadastro sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

            Mahkemece, nehir yatağı vasfıyla tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın, yörede dava tarihinden sonra Kadastro Kanunu’nun 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 101 ada 1 parsel numarasıyla tapuya tescil edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmazın, kadastro sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra, yörede yapılan yenileme kadastrosu çalışmaları sonucunda, davacılar adına kayıtlı eski 94 parsel, yeni 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde tapuya tescil edildiği, bilahare tescil harici bırakılan yerlerde yenileme çalışması yapılamayacağı gerekçesiyle Kadastro Müdürlüğü tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca resen yapılan düzeltme işlemi sonucunda yeniden tescil harici bırakıldığı anlaşılmaktadır....

              Mahkemece, nehir yatağı vasfıyla tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın, yörede dava tarihinden sonra Kadastro Kanunu’nun 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 101 ada 1 parsel numarasıyla tapuya tescil edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmazın, kadastro sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra, yörede yapılan yenileme kadastrosu çalışmaları sonucunda, davacılar adına kayıtlı eski 94 parsel, yeni 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde tapuya tescil edildiği, bilahare tescil harici bırakılan yerlerde yenileme çalışması yapılamayacağı gerekçesiyle Kadastro Müdürlüğü tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca resen yapılan düzeltme işlemi sonucunda yeniden tescil harici bırakıldığı anlaşılmaktadır....

                Mahkemece, nehir yatağı vasfıyla tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın, yörede dava tarihinden sonra Kadastro Kanunu’nun 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 101 ada 1 parsel numarasıyla tapuya tescil edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmazın, kadastro sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra, yörede yapılan yenileme kadastrosu çalışmaları sonucunda, davacılar adına kayıtlı eski 94 parsel, yeni 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde tapuya tescil edildiği, bilahare tescil harici bırakılan yerlerde yenileme çalışması yapılamayacağı gerekçesiyle Kadastro Müdürlüğü tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca resen yapılan düzeltme işlemi sonucunda yeniden tescil harici bırakıldığı anlaşılmaktadır....

                  Medeni Yasanın 713. maddesi ve 3402 Sayılı Yasanın 14. ve 17. maddeleri hükümlerine göre, bir yerin tapuya tescil edilebilmesi için orman kadastrosu işleminin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolması ve koşullarının oluşması gerekir. Dava,15.5.2000 tarihinde açıldığına göre, taşınmazın orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar da 20 yıllık süre dolmamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.10.2001 gün ve 2001/8-464/751 sayılı kararı ile 12.05.2004 gün 2004/8-242-292 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; genel arazi kadastrosu sırasında orman niteliğinde tespit dışı bırakılan bir taşınmazın öncesinin orman olduğunun kabulü ile, daha sonraki tarihte yapılacak orman kadastrosunda tahdit harici bırakılmasından dava tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin gerçekleşmediği durumunda davanın reddinin gerektiği hükme bağlanmıştır....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında dava konusu taşınmaz yol boşluğu olarak tescil harici bırakılmıştır. Davacı ... İdaresi, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğunu ileri sürerek bu hususun beyanlar hanesinde gösterilmesi talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmemiş olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine görevli mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı idare tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu