Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü çalışma alanında bulunan 1039 parsel sayılı 360.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilerek tarla niteliği ile Hazine adına 1980 yılında tespit ve 1995 yılında hükmen tescil edilmiş, 2012 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında taşınmazın ifrazı ile 2202, 2206, 2220 ve 2225 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar kullanım kadastrosuna tabi tutulmuş, ifrazdan sonra kalan 97.943,11 metrekare yüzölçümündeki bölümü ise 1039 parsel numarasıyla sarı alanda (öncesinden beri orman olmadığı) kaldığından dolayı kullanım kadastrosu dışında bırakılmıştır. Davacı ......

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hükmün temyizi üzerine karar, Dairemizin 30/04/2015 tarih, 2015/7157 Esas, 2015/5221 Karar sayılı ilamıyla "taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına yönelik şerhe ilave olarak ....Hanı kadım hazretleri vakfından belirtmesi, şagil .... tarafından kullanılmaktadır belirtmesi ve şagil ... tarafından kullanılmaktadır belirtmesi bulunduğu ancak Mahkemece bu hususta yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek, mahallinde yeniden keşif yapılması, dava konusu taşınmazın geldisi olan tesis kadastrosu parselleri ile kullanım kadastro paftalarının çakıştırılması, dava konusu taşınmazın tesis kadastrosunda orman olmadığının yani başka bir anlatımla Hazinenin özel mülkü olduğunun anlaşılması halinde yapılan kullanım kadastro çalışmasının yok hükmünde sayılmasının gerekeceği göz önünde bulundurulmak suretiyle, toplanan ve toplanacak deliller uyarınca bir karar verilmesi"...

      Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1989 yılında tesis kadastrosu yapılmış, dava konusu taşınmaz ve çevresi tespit harici bırakılmış; tespit harici bırakılan bu yerlerde 2015 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi uyarınca orman kadastrosu yapılmış, sonuçları 03/02/2016 tarihinde ilan edilerek itiraz edilmeyen yerlerde kesinleşmiştir. Daha sonra tesis kadastrosunda ve ek 5. madde uyarınca yapılan orman kadastrosunda hakkında tutanak tutulmayan yerlerde bu defa 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi uyarınca kadastro çalışması yapılmış ve 29/06/2016 ilâ 28/07/2016 tarihleri arasında askı ilanına çıkmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 02/07/2020 gününde oy birliği ile karar verildi....

        -a uygulaması ile tapulama sırasında tescil harici bırakılan taşınmaza terk edildiği iddiasıyla dava açıldığı sabittir. Daha açık bir ifade ile .../......

          Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1970 tarihinde yapılan ve kesinleşen Çiftlik - Çırpı Serisi içinde kalan ormanların orman kadastrosu bulunmaktadır. Arazi kadastrosu 1981 yılında yapılmış, çekişmeli yer tespit dışı bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, ... köyünde yapılan kadastro sırasında 206 ada 3, 328 ada 2 ve 327 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan tesbit harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adlarına tescillerini istemişlerdir....

              tesis kadastrosu paftası, uygulama kadastrosu paftasını farklı renkli kalemlerle çakıştırması ve hangisinin tesis kadastrosu hangisinin 22/a olduğu gösterilecek şekilde istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmesi, tesis kadastrosunda hata varsa neden kaynaklandığının açıklattırılması tesis kadastrosunda hata yoksa bu sınırlar esas salınmalıdır....

              B1 ile gösterilen bölüme gelince, yerel mahkemece bu bölümün 2013 yılındaki imar çalışmasından önce ne kadarının 41 sayılı kadastro parselinde, ne kadarının tescil harici alanda kaldığı konusunda bir araştırma yapılmamış ise de; taşınmazın 41 sayılı kadastro parseline tekabül eden bölümü yönünden, taşınmazın tapulu olduğu gözetildiğinde, zilyetlikle kazanım mümkün değildir. B1 ile gösterilen bölümün tamamının öncesinde tespit harici alanda kaldığı ve 2013 yılında ilk kez tapusunun oluştuğu kabulü ile bir değerlendirme yapılacak olduğunda dahi zilyetlikle kazanımın mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Zira, taşınmaz 2013 imar suretiyle tapuya tescil edilmiş olup 2013 yılından sonra yürütülen zilyetliğin hukuken bir önemi yoktur....

              Bu durumda; taşınmazı fiilen kullanan kişi lehine kullanım şerhi verilmesi ancak Ek-4. maddenin 1. fıkrası uyarınca yapılacak kullanım kadastrosu ile mümkündür. Somut olayda; 1994 yılında yapılan kadastro sırasında taşınmaz hakkında kullanıcı belirlemesi yapılmaksızın Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 2010 yılında yapılan güncelleme çalışmaları sırasında da taşınmazın kullanıcı belirlemesi yapılmamıştır. Güncelleme çalışmalarından sonra davacılar çekişme konusu taşınmazın bir bölümünün kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra ve 1995 yılından itibaren fiilen kullanmaya başladığı iddiasıyla adlarına kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında davacıların talebi ancak kullanım kadastrosu yapılmak suretiyle karşılanabilir; kullanım kadastrosu yapılmadığı sürece adli yargı merciilerinden dava yoluyla lehine kullanım şerhi verilmesi talepleri dinlenemez....

                maddesi ile eklenen Ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosunda, Resul Köyünde yapılan orman kadastrosu sırasında 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan XXXVIII nolu 2/B parselinin kullanım durumunun boş bırakıldığı, taşınmazın müvekkilleri zilyetliğinde olduğunun tapunun beyanlar hanesine yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, ....Köyü, P. XXXVIII numaralı olup fen bilirkişi rapor ve krokisinde kırmızı kalem ile taralı olarak gösterilen 1000 m²'lik 2/B niteliğindeki taşınmazın zilyedinin davacılar olduğunun tespiti ile kayıtlara şerh edilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapunun beyanlar hanesine zilyetlik şerhinin yazılmasına ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacı kullanımında olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğinde uygun düşmemektedir. Söyle ki; çekişmeli .......

                  UYAP Entegrasyonu