Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 12.900 m2 taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi uyarınca tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 19.02.1992 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Arazi kadastrosu 14.12.1961 tarihinde kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz çalılık olarak tespit harici bırakılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan uzman bilirkişi ... tarafından hazırlanan raporda çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı, 1961 yılında yapılan arazi kadastrosunda çalılık niteliğiyle tespit harici bırakılmışsa da, eğiminin % 3 civarında olduğunun belirtilmesi üzerine zilyetlik koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....

    İade kararı sonrası alınan 28.02.2011 tarihli ek raporda yörede 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesi gereğince yörede 2010 yılında kullanım kadastrosu yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın 2777 ada 3 parsel numarası aldığı bildirilmiştir. ... ilçesi İnönügümüldür beldesinde 2010 yılında 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapıldığı ve 2777 ada 3 parselin arsa vasfı ile 133.83 m2 olarak 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan erlerden olduğundan hazine adına tespit edildiği ve tutanağın beyanlar hanesine kullanıcısı ve üzerindeki tecavüzlü tek katlı kagir evin sahibinin Durmuş Hardal olduğunun şerh verildiği ve tutanağın 05.06.2010-05.07.2010 tarihlerinde askıya çıkarılarak itirazsız kesinleştiği ve ayni şekilde tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır....

      8. maddesi hükmüne göre o yerin kadastrosu yapılabilir veya Orman Yönetimi bu yerin 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7. maddesi hükümlerine göre yapacağı orman kadastrosunda bu yeri orman sınırları içine alabilir. 2- İşte, 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda, orman sınırı dışında bırakılan (orman kadastro tutanağı düzenlenmeyen) yerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün aktif dava ehliyeti olduğu gibi 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman ve arazi kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Yasa hükümleri birlikte uygulanacağından, kadastro ekiplerince herhangi bir nedenle tutanak düzenlenmeyerek tespit harici bırakılan yerlerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün askı ilan süresi içinde açtığı davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir....

        Ancak, dava 3402 sayılı Yasa'nın Ek-.... maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucunda, taşınmazın beyanlar hanesine yazılan kullanıcı şerhine yönelik olup, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunmamaktadır. Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerekir. Çekişmeli 208 ada ... parsel sayılı taşınmaz, yargılama sırasında 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak davalı ... adına tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya tapu iptali ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur....

          ve adlarına kayıtlı olan tapudaki miktar kadar bedelini ödeyerek satın aldıklarını, davalı tarafın maliki bulunduğu 422 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümü, tapu kaydı ve eki harita ve kroki ile belirlenmiş olduğunu, davalı tarafın tapuda ve eklerinde belirtilen yüz ölçümünden tecavüzlü alan kadar fazla miktarda alanı tasarruf ve işgal ederek haksız müdahalede bulunmakta olduğunu; Davacı tarafın maliki olduğu 423 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen kullanım kadastrosunda, 940,51 m² olarak tescil ve ilan edildiğini ve kesinleşen kadastro gereği 6292 sayılı yasa gereği bedeli ödenmek suretiyle yine Maliye Hazinesi tarafından 940,51 m² olarak satışının yapıldığını ve davacıya 940,51 m"'nin tapusunun verildiğini; Davalı tarafın maliki olduğu 422 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen kullanım kadastrosunda 1.532,37 m² olarak tescil ve ilan edildiğini, kesinleşen kadastro gereği 6292 sayılı yasa gereği bedeli ödenmek suretiyle yine Maliye Hazinesi tarafından 1.532,37 m² olarak satışının yapıldığını...

            tesbit harici bırakılan yerlerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün askı ilan süresi içinde açtığı davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir....

              Maddesi hükmüne göre o yerin kadastrosu yapılabilir veya Orman Yönetimi bu yerin 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. Maddesi hükümlerine göre yapacağı orman kadastrosunda bu yeri orman sınırları içine alabilir. 2- İşte, 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda, orman sınırı dışında bırakılan (orman kadastro tutanağı düzenlenmeyen) yerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün aktif dava ehliyeti olduğu gibi 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman ve arazi kadastrosunda 6831 ve 3402 Sayılı Yasa hükümleri birlikte uygulanacağından, kadastro ekiplerince herhangi bir nedenle tutanak düzenlenmeyerek tesbit harici bırakılan yerlerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün askı ilan süresi içinde açtığı davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu durum, 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesinin bir ayrıcalığını oluşturmaktadır....

                Maddesi hükmüne göre o yerin kadastrosu yapılabilir veya Orman Yönetimi bu yerin 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. Maddesi hükümlerine göre yapacağı orman kadastrosunda bu yeri orman sınırları içine alabilir. 2- İşte, 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda, orman sınırı dışında bırakılan (orman kadastro tutanağı düzenlenmeyen) yerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün aktif dava ehliyeti olduğu gibi 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman ve arazi kadastrosunda 6831 ve 3402 Sayılı Yasa hükümleri birlikte uygulanacağından, kadastro ekiplerince herhangi bir nedenle tutanak düzenlenmeyerek tesbit harici bırakılan yerlerin orman sınırı içine alınması konusunda, Orman Genel Müdürlüğünün askı ilan süresi içinde açtığı davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu durum, 3402 Sayılı Yasanın 26/4. maddesinin bir ayrıcalığını oluşturmaktadır....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın 22/A maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sonucunda Maliye T3si adına tescil edilmiş olup öncesinde tescil harici bırakılmış taşınmazın yapılan çalışma sonucunda Maliye T3si adına tescil edilmesinde somut duruma ve yasal düzenlemelere aykırılık bulunmadığından tapunun iptali ve yol olarak ihdasına dönük istemin dayanaktan yoksul olduğunu, davacının taşınmazından genel yola ulaşabilmesini sağlayacak dava konusu taşınmazdan daha elverişli güzergahlar bulunduğundan haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  eksik ölçülmesi ve tesis kadastrosu sırasında haritada yapılan birleştirme hatalarından kaynaklandığı, 6385 ada 3 parselin diğer komşuları ile sınırlarının yönetmelik hükümlerine uygun olduğu, taşınmazın tescil harici alandan kazanımı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine, Sivas İli, Merkez, Esenyurt Mahallesi 6385 ada 3 parselin uygulama kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu