Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 17/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....

    Mahkemece; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen kullanım kadastrosu tutanağındaki tespite ilişkin olarak, 06.09.1997-16.10.1997 tarihleri arasında yapılan otuz günlük ilân süresi içinde kadastro mahkemesine dava açılmadığından kullanım kadastrosu tutanağının kesinleştiği, Kadastro Mahkemesinin görevinin kadastro tutanağının düzenlenmesi ile başladığı, kadastro tutanağının kesinleşmesi ile sona erdiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmişse de; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 4.maddesinin, dördüncü fıkrası gereğince güncelleme çalışmaları yapıldığı, bu çalışmaların 19.04.2010-18.05.2010 tarihleri arasında ilân edildiği, eldeki davanın da askı ilân süresi içinde 17.05.2010 tarihinde açıldığı, dava konusu taşınmazın güncelleme çalışmaları sonucu ifraz görerek 793 ve 794 sayılı parsellere bölündüğü, bu şekilde tapuya kaydedildiği dosya kapsamından anlaşılmakla, 3402...

      Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine DAVA TÜRÜ : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Kullanım kadastrosu sırasında ... ili, ... ilçesi, ......

        Davacılar 01.04.1970 tarih ve 11 nolu tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak her iki parsel yönünden de tespite itiraz etmişlerdir. Birleştirilen dosya davacıları ise sadece 104 ada 1 sayılı parsele ilişkin olarak Aralık 312 tarih ve 55 sayılı tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tespite itiraz etmişlerdir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen dosya davacılarının davalarının reddine, 104 ada 1 ve 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleştirilen dosya davacıları tarafından temyiz edilmiş, mahkemece asıl dosya davacısı ...’ın temyiz istemi süresinde olmadığından reddedilmiş ve buna ilişkin karar usulüne uygun olarak adı geçen şahsa tebliğ edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosu ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2022 NUMARASI : 2019/759 2022/285 DAVA KONUSU : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; "İstanbul ili, Sultanbeyli ilçesi, Mecidiye mahallesi, Eski 709, yeni 132 ada 18 parselin kullanıcısı olduğunu, Evvelinde kullandığı alan 122 m² iken yapılan tespitte 106,15 m² olarak ölçüldüğünü, binanın yola gittiğinin gözüktüğünü, ancak yolun karşısındaki evlerde böyle bir durum olmadığını, önlerinde boşluk alan olduğunu, bundan dolayı evin mevcut hali korunarak yüzölçümünün düzeltilmesini talep etmiştir. Dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5831 sayılı yasa ile değişik ek 4....

          Ancak, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosuna karşı açılan iş bu tespite itiraz davası devam ederken yörede 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca uygulama kadastrosu yapıldığı, uygulama kadastrosu sonucu düzenlenen tutanakların 19.9.2013-21.10.2013 tarihleri arasında 3402 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca askı ilanına alındığı, ancak somut olayda dava konusu taşınmaza ilişkin uygulama kadastro tutanak aslının askı ilanından evvel 2.8.2013 tarihinde, Kadastro Mahkemesinde davalı olduğundan bahisle Kadastro Mahkmesi'ne gönderilerek esasa kaydedildiği dosya arasındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Dava konusu taşınmazla ilgili olarak 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosu nedeniyle açılan dava sonucunda bilahare davacı ... tarafından, taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğu iddiası ile askı ilan süresi içerisinde açılan tespite itiraz davası sonunda taşınmazın bir bölümünün davacı ...’nin zilyetliğinde olduğuna dair şerh kararı verildiği ve hükmün 06.04.2012 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise de, temyize konu dava tespitten önce 2009 yılında Sulh Hukuk Mahkemesinde, zilyetliğe dayalı men'i müdahale davası olarak açılmış ve taşınmaz ile ilgili olarak kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmiş olduğuna göre Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kullanım kadastrosu sırasında  ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 138 ada 12 parsel sayılı 140,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz,  beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi  gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek   davalı Hazine  adına  tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın yüzölçümünün 180 metrekare olup kendi zilyetliğinde bulunduğunu iddia ederek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, zilyetlik şerhine yönelik talebin kabulüne,  çekişmeli  taşınmazın tespit gibi tesciline, beyanlar hanesine, taşınmazın 1997 yılından beri ... evladı ...'...

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2488 KARAR NO : 2023/277 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BEYKOZ KADASTRO MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2021 NUMARASI : 2019/13 2021/11 DAVA KONUSU : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle dosya ve ekleri incelendi GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında dava konusu 146 ada 1 parsele sayılı taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı kanunun 2/B maddesine göre Hazine adına orman dışına çıkarılan yerlerden olduğu, 3402 sayılı Yasanın Ek 4 maddesine göre krokide (A) harfinden (O) harfine kadar belirtilen kısımların belirtilen şahısların kullanımında olduğu belirtilerek bahçe olarak Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı T7 ve arkadaşları vekili Av....

                Davacılar vekili 15/07/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile yörede 17/06/2014 tarihinde ilan edilen 2/B uygulamaları sırasında söz konusu taşınmazın tamamının 2/B niteliği ile Hazine adına ... sınırları dışına çıkarıldığını, bu tespite yönelik herhangi bir itirazlarının bulunmadığını ancak 2/B uygulama tutanaklarında taşınmazın şagili olarak davacıların murisi olan ... ile birlikte ...’nin de yer aldığını, oysaki taşınmazın tek kullanıcısının ... mirasçıları olan davacılar olduğunu belirterek tutanaklarda yer alan şagillik tespitinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacıların bu taleplerini ancak kullanım kadastro çalışmaları sırasında ileri sürülebileceği gerekçesiyle hukuki yararı bulunmadığından dava reddedilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2/B uygulamasına itiraza ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu