Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"Kullanım kadastrosu"nun amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Ne var ki; mahkemece çekişmeli taşınmaz ile ilgili kullanım kadastrosu veya güncelleme çalışması yapılıp yapılmadığı üzerinde durulmamış, davacının tespit günü itibari ile çekişmeli taşınmaz üzerinde ne suretle zilyet olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz....

    ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir." hükmündedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan, 66 ada 54 parsel sayılı 13.002.18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak tarla vasfıyla ... adına tespit ve ... tarafından açılan tespite itiraz davası sonucu hükmen tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında bulunduğunu ileri sürerek, tapu kaydının beyanlar hanesine lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır....

      Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 15.12.1989’da ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır.  İncelenen dosya kapsamına göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki;1974 yılında yapılan arazi kadastrosu ile tapuya tescil edilen 472 nolu parsel ile 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında 115 ada 1 nolu parsel olarak tutanak düzenlenen parselin aynı taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır....

        Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı yasayla eklenen Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan zilyetlik şerhinin iptali ve davacı adına şerh verilmesi istemine ilişkindir. Kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin davalar, 3402 sayılı Yasanın 11. maddesinde sözü edilen askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesine açılabileceği gibi, askı ilan süresi içinde itiraz edilmeyen tutanakların kesinleşmesi halinde, aynı yasanın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemelerde de açılabilir. Kullanım kadastrosu, 3402 sayılı Yasa uyarınca yapılmakta olup anılan yasada kullanım kadastrosuna karşı askı ilan süresinden sonra dava açılamayacağına; başka bir anlatımla, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinin uygulanmayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, mülkiyet yönünden ......ye aidiyeti kesinleşmeyen yerlerde kullanım kadastrosu yapılamayacağına ve ...... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/5-63 E.K. sayılı kararı ile 1014,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın mülkiyetinin davacılara ait olduğu kesinleştiğine göre dava konusu 106 ada 147 parselin kesinleşen mahkeme kararı kapsamında kalan kısmına ilişkin kullanım kadastrosunun ve yine bu kısma ilişkin beyanlar hanesindeki şerhlerin iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davanın kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olmasına rağmen mahkemece hükümde 2/B uygulamasının iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

              Taşınmaz hukukunda kullanıma ilişkin olarak “zilyetlik” kavramı kullanılmakta iken 3402 sayılı yasanın Ek-4. maddesinde “fiili kullanım” kavramı kullanılmış, ancak bundan ne anlaşılması gerektiği açıklanmamış, herhangi bir kullanım süresi de öngörülmemiştir. Bu nedenle fiili kullanım kavramının tanımlanması ve içeriğinin açıklığa kavuşturulması, bunun için de 6831 sayılı yasanın 2/B maddesinde kullanılan kavramlardan faydalanılması gerekmektedir. Kişisel kullanım bakımından; tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (Antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları ibaresi nazara alınarak fiili kullanım kavramı açıklanmalıdır....

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1940 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu ile daha sonra 27.02.1989 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu çalışmaları ise 02/08/2010 - 04/09/2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HMK'nın 302/5. ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, temyiz isteminin duruşmalı yapılması nedeni ile Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2037,00....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 17/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu