Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasanın 3. maddesinde; tüketici : bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi, tüketici işlemi: mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi, Kredi veren: mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerini,ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davalı genel müdürlüğün yukarıda açıklanan yasada tanımlanan şekilde banka ya da özel finans kuruluşu olmadığından kredi veren sıfatının bulunmadığının kabulü gerekir....

    Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve “Konut Finansmanı Kredisi” gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. Tüketici Yasasına göre daha genel bir yasa olan İİK.nun 149. maddesi, bu özel yasanın kapsamında kalmayan krediler için uygulanabilir olup, yasa koyucunun anılan kredilere açıkça Tüketici Yasasında yer vermiş olması da, maksadının bu yönde olduğunu ortaya koymaktadır....

      Bunlardan biri mahkemenin kabulünün aksine 11.11.1998 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi, diğeri ise aynı tarihli kredili mevduat hesabı sözleşmesidir. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 10. maddesinde tüketici kredilerine ilişkin düzenleme yapılmış, 23. maddede ise bu kanunun uygulanmasından çıkan ihtilafların Tüketici Mahkemelerinde görüleceği belirtilmiş olup, bu durumda davacı tarafça talep edilen 11.11.1998 tarihli tüketici kredisine yönelik istem yönünden, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 10. ve 23. maddelerindeki düzenlemeler karşısında görevsizlik kararı verilmesi mümkün değildir....

        Yasa koyucu, bankalardan kredi kullanan bir kısım kredi (tüketici kredisi) lehtarını, bu ağırlaştırıcı hükümlerden ayrık tutmak amacını güttüğünden, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'a 4822 sayılı Yasa'nın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir" şeklinde tanımlama yapıldıktan sonra, maddede, bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları farklı ve özel şartlara tâbi tutulmuştur. Yasa'ya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, kredi verenin yükümlülükleri de sayılmıştır....

          Tüketici Kredisi Sözleşmesi kapsamında alınan limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe geçilip, borçluya İİK'nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderilmiş, borçlu icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini istemiştir. Somut olayda, takibe konu ipotek, tüketici kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir....

            DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Tüketici Kredisinden Kaynaklanan KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın Artvin/Hopa şubesince müvekkili ve müvekkilinin yaşadığı köydeki insanlara hayvancılık kredisi kullandırdığını, kredi kullanan kişilerin birbirlerine kefil yapıldığını, banka tarafından köylülere kullandırılan ticari genel kredi sözleşmelerinin okutulmadan ve müzakere edilmeden imzalatıldığını, banka tarafından müvekkiline imzalatılan sözleşmenin küçük puntolarla hazırlandığını, önceden müzakere edilmeyen ve şartları banka tarafından belirlenen sözleşme olduğunu, bankaca ticari kredi kullandırılmasına rağmen müvekkilinin tacir olmadığı gibi, kredi kullandırılan köylülerin büyük bir kısmının da tacir olmadığını, davalı banka tarafından psikolojik baskı ve aldatmaca ile düşük ve sabit faizli hayvancılık kredisi verilebileceğinin belirtildiğini, imzalandırılan ticari genel kredi sözleşmesi ve eklerinin kredi çekenlere ve...

            Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında tüketici kredisi sözleşmesi, kredili mevduat sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesi düzenlendiği, davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle kredi kartı alacağı ile ilgili 3.867,44 TL asıl alacak, 1.817,49 TL işlemiş faiz, 90,87 TL % 5 ... ve 178,19 TL faiz ve ferileri olmak üzere toplam 5.953,99 TL, tüketici kredisi alacağı ile ilgili, 2.102,74 TL asıl alacak, 532,03 TL işlemiş faiz ve 26,60 TL %5 ... olmak üzere toplam 2.660,37 TL , kredili mevduat hesabı ile ilgili, 407,36 TL asıl alacak, 186,05 TL işlemiş faiz, 9,30 TL % 5 ... ve 53,83 TL faiz ve ferileri olmak üzere toplam 656,54 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketici kredisi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan çeşitli tarihlerde bireysel krediler kullandığını, bu krediler nedeni ile kendisinden haksız yere kesinti tahsil edildiğini ileri sürerek, toplam 3.967,50TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Somut olayda, taraflar arasında 6 adet gayrinakdi kredi ve 1 adet taşıt kredisi sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. Gayrinakdi kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülmesi mümkün olmayıp, bu sözleşmelerdeki uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir....

                Mahkemece; davanın açıldığı 16.4.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketici Yasası uyarınca, talebin dayanağı olan kredi sözleşmesinin, bu yasa kapsamında tüketici kredisi olduğu, aynı yasanın 23. maddesindeki, "Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır." hükmü karşısında Samsun'da kurulmuş müstakil Tüketici Mahkemesinde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda davacılar, murislerince ...'...

                  Taraflar arasındaki ihtilaf, Toprakbank A.Ş'den alınıp, kullanılan kredi borcundan kaynaklanmaktadır. Davacı banka davasını 6.9.2002 tarihinde ... Asliye Ticaret Mahkemesine açmış, yapılan yargılama sonucunda davacı banka lehine verilen karar, davalıların temyizi sonucunda Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 9.3.2004 tarih, 2004/2376 esas, 2004/2471 karar sayılı ilamı ile dava konusu uyaşmazlığın tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklandığı, tüketici kredisi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10. maddesinde düzenlendiği aynı yasanın 23. maddesinde bu kanundan ... ihtilafların 2007/11267-2008/735 Tüketici Mahkemelerinde bakılacağının hükme bağlanmış olması sebebiyle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği nedenleriyle bozulmuş, bozma sonrası ... 5. Tüketici Mahkemesi yargılamaya devam ederek temyize konu edilen kararı 30.3.2006 tarihinde vermiştir....

                    UYAP Entegrasyonu