Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın davacı Banka ile visa kredi kartı üyelik sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesini imzaladığını, diğer davalıların kredi kartı üyelik sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, kredi hesabının kat edilerek ihtar çekilmesine rağmen ödenmediğini, bunun üzerine kredi kartı borcu ve kredi borcu nedeniyle ayrı ayrı icra takibi yapıldığını, genel kredi sözleşmesi ile ipotek belgesine istinaden ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle de takip başlatıldığını, itiraz üzerine takiplerin durduğunu ileri sürerek; davalı S.. B..'ın kredi kartından kaynaklanan ve diğer davalıların kefil olduğu 13.200 TL ile krediden kaynaklanan 9.850 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı S.. B.., zamanaşımı def'inde bulunmuş, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, kefil oldukları borcun ödendiğini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, ..............

    Davalı, davacı bankaca verilen kredi kartı ile harcamalar yapmış ve fiilen kredi kullanmışsa, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmaması davalıyı kredi kartı harcamasını ve kullandığı krediyi ödeme yükümlülüğünden kurtarmaz....

      . maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan aynı Kanunun 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri ve TCK'nın 7. maddesi gereğince sanığın eyleminin yeniden değerlendirilmesi ve özel hüküm niteliğinde bulunan, lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun takdirinde zorunluluk bulunması, 2-Akbank tarafından gönderilen kredi kartına ait 17/05/2012 tarihli kredi kartı sözleşmesini imzalaması eylemi yönünden; 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 37/2. maddesinde yer alan "kredi kartı veya üye...

        KARAR Davacı, banka kredi kartı borcunu ödemeyen davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce 29.11.2005 tarihinde onanmış, bu defa davacı karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

          Öyle olunca kredi kartı çıkaran kuruluş olan davacı banka tarafından açılan bu davanın, genel mahkemede görülmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 6.7.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            KARAR Davacı banka, davalının kredi kartı borcunu, kat ihtarına rağmen ödemediğini, yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra-inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile davalının 55.764.999.921 TL’ ye yönelik itirazının iptaline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile, kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

              Öyle olunca kredi kartı çıkaran kuruluş olan davacı banka tarafından açılan bu davanın, genel mahkemede görülmek üzere, hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 27.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                KARAR Davacı, davalının bankadan alıp kullandığı kredi kartı borcunu ödemediğini, hesap kat ihtarının sonuçsuz kalıp, yapılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne,2.968,76.YTL üzerinden itirazın iptali takibin devamına, asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir....

                  KARAR Davacı banka davalının kredi kartı üyelik sözleşmesi gereğince borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için yapılan takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya gelmemiş, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kar hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

                    KARAR Davacı banka, davalının kredi kartı üyelik sözleşmesi gereğince borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için yapılan takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır.1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu