Davacının davalı tarafından Konya 6.İcra Müdürlüğünün 2015/2313 Esas sayılı dosyasında yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, alınan bilirkişi raporuna göre davacının kullandığı kredi kartı borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle davalı banka tarafından kredi kartı borcunun aylık %1,60 (yıllık %19,20) faiz oranına 36 ay vadeli 12.909,40 TL üzerinden yapılandırıldığı, yapılandırma ile kredi kartı borç tutarı olan 2.909,40 TL'lik kredi kartı borçlarını 04/07/2017 tarihinde kullandırdığı tüketici kredisi ile kapattığının tespit edildiği, bu durumda uyuşmazlığın Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 15/04/2019 tarih 2018/474 esas 2019/2558 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi 6502 sayılı yasanın 22/2 maddesi uyarınca tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, Yargıtay 13....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin olarak açılan davada ... Tüketici ve ... 2. Sulh Hukuk Hukuk( Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla ) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın davacı bankadan alınan kredi kartı borcundan kaynaklandığı ve görevli mahkemenin 5464 sayılı Kanuna göre genel mahkemelerde görülmesi gerektiği bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, borcun tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
H.D Başkanlığının 2021/1523- 6812 E.K sayılı ilamında; 6502 sayılı Yasa ise belli koşullar altında kredi kartlarını kanun kapsamına almış ve bu kapsamda tüketici kredisi olarak nitelendirmiş, Yasa'nın 22/2 maddesindeki özelliklere sahip kredi kartı sözleşmelerini tüketici kredisi sözleşmesi hükümlerine tabi kılmıştır. Kredi kartlarının tüketici kredisi olarak nitelendirilmesi yasa hükmüne göre faiz veya benzeri bir menfaat karşılığı olarak ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkanı sağlanması durumunda mümkündür. Tüketicinin vadesi gelmiş bir ödemesinin üç aydan daha uzun bir tarihe ertelenmesi ve kredi verenin bundan menfaat elde etmesi yapılan işlemin tüketici kredisi olacağına işaret etmektedir. Taraflar arasında varılan mutabakata göre bu erteleme baştan kararlaştırılabileceği gibi vadenin geldiği anda da kararlaştırılmış olması mümkündür....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ... ile imzalanan Genel Nakdi ve Gayri nakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca taksitli ticari kredi ve gayri nakdi kredi, Konut Kredisi Sözleşmesi uyarınca konut kredisi, bankacılık hizmetleri sözleşmesi uyarınca kredi kartı kullandırıldığını, davalı ...’in ise Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ve Konut Kredisi Sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığını, kullanılan krediler geri ödenmeyince hesabın kat edilerek davalılara ihtarname gönderildiğini, ödeme yapılmayınca, alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, davalıların itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, konut kredisi ve kredi kartından doğan uyuşmazlıklara bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğunu bildirerek görevsizlik kararı verilmesini istemiştir. Davalı ..., yargılamaya katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....
A.Ş. arasında murisin 14/07/2011 ölüm tarihi itibariyle yürürlükte olan tek bir kredi sözleşmesinin bulunduğu, bankadan celp edilen kredi sözleşmesine ilişkin kayıtlar incelendiğinde işbu kredinin Bireysel Kredi (İhtiyaç Kredisi) olup davacıların murisine ihtiyaç kredisi olarak kullandırıldığı, davacıların murisi ile davalı banka arasında akdedilen bireysel / ihtiyaç kredisi sözleşmesinin tüketici kredisi sözleşmesi ve tüketici işlemi niteliğinde olduğu, tüketici kredisi sözleşmesi devam ederken davacıların murisinin 14/07/2011 tarihinde vefat ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinin tüketici işlemi mahiyetindeki bireysel ihtiyaç kredisinden kaynaklandığı belirlenmiştir....
Tanımlar başlıklı madde, "4/b) Belirli süreli tüketici kredisi sözleşmesi: Sözleşmenin kurulduğu tarihte, kredi ilişkisinin sona erme tarihinin taraflarca sözleşmede açıkça kararlaştırıldığı tüketici kredisi sözleşmelerini," şeklinde düzenlemeleri içermektedir. c) Belirsiz süreli taketici kredisi sözleşmesi: Sözleşmenin kurulduğu tarihte, kredi ilişkisinin sona erme tarihinin taraflarca sözleşmede kararlaştırılmadığı tüketici kredisi sözleşmelerini, Kredi kartı sözleşmeleri belirsiz süreli sözleşmelerdir. Muaccel hale gelmiş kredi kartı borcunun yeniden yapılandırılmasına ilişkin yapılan sözleşmeyle kredi kartı sözleşmelerini belirli süreli sözleşmeler haline getirmez....
Ancak bu durumda uygulanacak faiz oranı kredi kartı sözleşmesi uyarınca belirlenen oranda fazla olamaz.“ Hükmünü taşımakta olup, maddede kredi kartlarının hangi durumda tüketici kredisi olarak sayılması gerektiği düzenlenmiştir. 6502 sayılı Yasa belirli koşullar altında kredi kartlarını kanun kapsamına almış ve bu kapsamda tüketici kredisi olarak nitelendirmiş, Yasa'nın 22/2 maddesindeki özelliklere sahip kredi kartı sözleşmeleri tüketici kredisi sözleşmesi hükmüne tabi kılınmıştır. Kredi kartlarının tüketici kredisi olarak nitelendirilmesi Yasa hükmüne göre faiz veya benzeri bir menfaat karşılığı olarak ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkanı sağlaması durumunda mümkündür. Şu halde, alacaklı banka ile “kredi kartı üyelik Sözleşmesi” imzalayan kredi kartı hamilinin edimini yerine getirmemesi üzerine taraflar arasında borcun yeniden yapılandırması ile 6502 sayılı Yasa'nın 22/2 maddesindeki tüketici kredisi ilişkisi oluşmuştur....
Bağdaştan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinde, kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada "Alışverişe konu olan taşınır eşyayı..." mal, "Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gercek yada tüzel kişiyi" tüketici, "mevzuatları geregi tuketicilere, nakit kredi vermeye yetkili olan banka, ozel fınans kurulusu ve finansman şirketlerini"kredi veren olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 10. maddesi gereğince, "Tüketici kredisi,tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir." Bu Yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak cıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır" hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir....
Dosya kapsamından, davacının davalı banka ile yaptığı kredi sözleşmesiyle konut kredisi kullandığı ve bu kredi ile dükkan niteliğinde taşınmaz satın aldığı anlaşılmıştır. Gerek kredi başvuru formunda, gerek ise kredi sözleşmesinde kredinin konut kredisi olarak verildiği, konut kredisine temel taşınmaz cinsinin konut veya iş yeri olması sonuca etkili olmayıp, davacı talebi konut kredisi işlemi nedeniyle yersiz alınan dosya v.s.masraflara ilişkin olduğu gözetildiğinde, görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olmayıp tüketici mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 9. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Yine 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Kanun'un 10.maddesinde Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredi olarak tanımlanmıştır. Bir kredi sözleşmesinin 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici kredisi olarak kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında kredi sözleşmesine ilişkin bir tüketici işleminin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı 27.04.2010 tarihinde davalı banka ile 70.000,00 TL bedelli bireysel kredi ve 03.05.2010 tarihinde 21,000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalamıştır. Mahkemece, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla her iki kredi için de davalı banka tarafından tahsil edilen masrafların davacıya iadesine karar verilmiştir. Oysa ki davacının davalı bankadan kullanmış olduğu 21.000,00 TL bedelli kredinin genel ticari kredi olduğu anlaşıldığından, bu kredi açısından davacı yasanın 3.maddesinde belirtilen “tüketici” tanımına girmemektedir....