WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi olarak açılan davada kredi sözleşmesi içeriği esas alınarak davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de HMUK 74.maddesi hükmüne göre hakim maddi vakıalarla ve tarafların bildirdiği delillerle bağlı ise de davada hukuki tavsifi yapmak hakime aittir. Buna göre 4077 sayılı kanun kapsamında olmayan taşınmaz için davacı banka davalıyı konut kredisi imkanlarından faydalandırmış ve bu nitelikli sözleşme düzenlenmiş ise de dava konusu kredinin işyeri için verildiği ihtilaflı olmadığından işyeri için verilen kredi nedeniyle açılan davada Tüketici Mahkemesi görevli değildir. 4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....

    Dosya kapsamından, davalının, davacı bankanın şubesinde mevduat hesabının bulunduğu, davacı bankanın davalı ile bireysel kredi sözleşmesi ve kredi kartı sözleşmesi imzalarak tüketici kredisi kullanıldığını, kredi kartının kullanıma açıldığını, davalının borcunu ödemediğini iddia ettiği, davalının ise bireysel kredi sözleşmesindeki imzayı inkar ederek, kredi kartını kaybettiğini, kredi kartının üçüncü kişiler tarafından kullanılarak, ATM’den yapılan işlemlerle kredi kullanıldığını, gerek kredi kartı borcundan gerekse tüketici kredisinden sorumlu olmadığını, ceza soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiğini savunduğu, davacı gerçek kişi olup, bireysel kredi sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 1. Maddesine göre kredinin türünü türekici kredisi ve sözleşmenin de tüketici kredisi sözleşmesi olduğunun açıkça yazılı olduğu anlaşılmıştır....

      Dosya kapsamından, davalının, davacı bankanın şubesinde mevduat hesabının bulunduğu, davacı bankanın davalı ile bireysel kredi sözleşmesi ve kredi kartı sözleşmesi imzalarak tüketici kredisi kullanıldığını, kredi kartının kullanıma açıldığını, davalının borcunu ödemediğini iddia ettiği, davalının ise bireysel kredi sözleşmesindeki imzayı inkar ederek, kredi kartını kaybettiğini, kredi kartının üçüncü kişiler tarafından kullanılarak, ATM’den yapılan işlemlerle kredi kullanıldığını, gerek kredi kartı borcundan gerekse tüketici kredisinden sorumlu olmadığını, ceza soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiğini savunduğu, davacı gerçek kişi olup, bireysel kredi sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 1. Maddesine göre kredinin türünü türekici kredisi ve sözleşmenin de tüketici kredisi sözleşmesi olduğunun açıkça yazılı olduğu anlaşılmıştır....

        sürüldüğünü, ancak davalıların iddia ettiğinin aksine, davalıların murisinin, söz konusu bireysel kredilerden tüketici kredisini kullanırken hayat sigortası yaptırılmadığını alacaklı müvekkili banka ile davalıların murisi arasında davaya konu vaki tüketici kredisi sözleşme hükümlerinde murisin hayat sigortası yaptırmadığının açık olarak ortada olduğunu, dava konusu uyuşmazlıkta kredi ilişkisinin başından itibaren sigorta yapılmadığının sabit olduğunu, bu durumda müvekkil bankanın, miras bırakan borçlunun yasal mirasçılarından ödenmeyen alacağının ödenmesi için takip başlatmasının hukuki olmadığını, davalılar tarafının itirazlarının hukuki dayanağı ve geçerliliğinin bulunmadığını, bireysel kredilerden tüketici kredisi kullanımında, hayat sigortası yaptırma yükümlülüğünün, tüketicinin tercih ve yükümlülüğünde olduğunu, bankadan kredi çekildiğinde, mevzuatımıza göre hayat sigortası yaptırılmasının zorunlu olmadığını, hayat sigortasında esas olanın isteğe bağlı yapılması olduğunu, müvekkili...

        a 15/10/1998 tarihli kredi sözleşmesi ile 2.500 TL'lik tüketici kredisi kullandırıldığını, diğer davalının tüketici kredisi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalayarak borcu teminat altına aldığını, söz konusu kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı borçlulara noter kanalı ile ihtarname gönderilerek kredi borcunun faiz ve ferileriyle birlikte ödenmesi talep edildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini ileri sürerek 68.193,47 TL alacağın 05/10/2009 tarihinden itibaren %153 oranında temerrüt faizi ile tahsiline tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, müvekkillerinin davacı bankadan kredi kullanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, daval.......'...

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2018/512 ESAS, 2019/569 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Bahar KÜÇÜKALİ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ve davalı arasında Çağrı Merkezinde anında kredi olarak 03/04/2017 tarihinde tüketici kredisi onaylandığı, onaylanan sözleşmeye istinaden müvekkil banka tarafından borçlu adına bireysel müşteri hesabı açıldığı ve kredi kullandırıldığı, müvekkil bankanın tüketici kredi hesabından...

          Tanımlar başlıklı madde, “4/b) Belirli süreli tüketici kredisi sözleşmesi: Sözleşmenin kurulduğu tarihte, kredi ilişkisinin sona erme tarihinin taraflarca sözleşmede açıkça kararlaştırıldığı tüketici kredisi sözleşmelerini, c) Belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmesi: Sözleşmenin kurulduğu tarihte, kredi ilişkisinin sona erme tarihinin taraflarca sözleşmede kararlaştırılmadığı tüketici kredisi sözleşmelerini, 6502 sayılı yasanın Tüketici Kredi Sözleşmeleri başlıklı “madde 22- (1) Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi verenin tüketiciye faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleşmeyi ifade eder. (2) Kredi kartı sözleşmeleri, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkanı sağlanması halinde, tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilir....

            Taraflar arasında tüketici kredisi sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme uyarınca davacı banka tarafından davalıya tüketici kredisi kullandırıldığı anlaşılmaktadır. İcra takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 22 ile 28.maddeleri arasında tüketici kredisi düzenlenmiş olup, aynı yasanın 28.maddesinde; belirli süreli kredi sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda kredi verenin, borcun tamamının ifasını talep etmek hakkını saklı tutmuşsa tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanabileceği, kredi verenin bu hakkı kullanabilmesi için de tüketiciye en az 30 gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerektiği öngörülmüştür....

            Aynı Yasanın 22 maddesi ile (1) "Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi verenin tüketiciye faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleşmeyi ifade eder. (2) Kredi kartı sözleşmeleri, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkânı sağlanması hâlinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilir. Ancak bu durumda uygulanacak faiz oranı kredi kartı sözleşmesi uyarınca belirlenen orandan fazla olamaz" hükmü getirilmiştir. Tüketici Kredisi Yönetmeliğinin 2....

            Mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da 2003 yılında yapılan değişiklikle 10/A maddesi eklenerek esasen bir tüketici kredisi türü olan kredi kartları da önemli bir düzenlemeye kavuşmuştur. 6502 sayılı Yasa ise belli koşullar altında kredi kartlarını kanun kapsamına almış ve bu kapsamda tüketici kredisi olarak nitelendirmiş, Yasa'nın 22/2 maddesindeki özelliklere sahip kredi kartı sözleşmelerini tüketici kredisi sözleşmesi hükümlerine tabi kılmıştır. Kredi kartlarının tüketici kredisi olarak nitelendirilmesi yasa hükmüne göre faiz veya benzeri bir menfaat karşılığı olarak ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkanı sağlanması durumunda mümkündür. Tüketicinin vadesi gelmiş bir ödemesinin üç aydan daha uzun bir tarihe ertelenmesi ve kredi verenin bundan menfaat elde etmesi yapılan işlemin tüketici kredisi olacağına işaret etmektedir....

            UYAP Entegrasyonu