SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu yapılan taşınmaz üzerine dava dışı ....A.Ş'nin tüm borçlarının teminatı olarak ipotek tesis edildiğini, söz konusu ipotek senedinde ....A.Ş'nin kambiyo senetlerinden doğan borçlarından dolayı da ipotek verildiğini, yapılan genel kredi sözleşmesi uyarınca ....A.Ş'ye nakdi ve gayri nakti krediler kullandırıldığını, bu kredilerin ödenmesinde dava dışı ....A.Ş'nin temerrüte düştüğünü, ayrıca dava dışı ....Ltd. Şti tarafından temlik cirosu ile ....A.Ş'nin keşidecisi olduğu çeklerin bankaya verildiğini, söz konusu bu çeklerin bedellerinin ödenmediğini, ipoteğin kaldırılması talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. GEREKÇE :Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı yanca genel kredi sözleşmesinden kaynaklı ve .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasından borçlu olunmadığının tespiti için iş bu davanın açıldığı, uyuşmazlık konusu genel kredi sözleşmesinin yapılan incelemesinde davacı asil ... ile davalı ... A.Ş. arasında 31/05/2007 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, aşamalarda kredi limitinin arıttırıldığı ve son olarak 26/11/2009 tarihinde kredi limiti 180.000,00 TL'ye çıkarıldığı, davalılardan ... kefalet limiti 180.000,00 TL ile iş bu sözleşmeye müştereken ve müteselsilen kefil olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat ihtarnamesinin asıl borçlu ... ve diğer davalı müteselsil kefil ...'a adresine gönderildiği, usulüne uygun tebligatın yapıldığı ve borcun muaccel hale geldiği, iş bu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı .......
Tüm dosya kapsamındaki belgelerden ipotek tesisine dayanak olan kredi borcunun 05/04/2015 tarihinde kapatıldığı görülmektedir. Davacıya ait taşınmaza kullandırılan kredinin teminatı olarak davalı tarafından ipotek tesis edilmiş olduğu, ipoteğin davalı lehine tesis edilmiş olduğu göz önüne alındığında ipoteğin kaldırılması için ipotek lehtarının tapu müdürlüğüne bildirimde bulunması gerekmektedir. Davalı vekili her ne kadar kredi sözleşmesindeki hükümlere göre ipotek feki için gerekli olan harcın davacı tarafından yatırılmış olması gerektiğini ileri sürmüş ise de kredi sözleşmesinin 13. Maddesi incelendiğinde ipotek fek ücretinin krediye ilişkin masraflara dahil edilmiş olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra sözleşmenin 8. Maddesi incelendiğinde ipotek fek ücretine ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir....
ın kullandığı iddia edilen kredi teminatı olarak ipotek edilen ... ili ... nolu bağımsız bölümün ipotek şerhi kaldırılmadan dava dışı ...'a, akabinde davacıya ipotek şerhli olarak satılmasından kaynaklı ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; tapu kaydında ipotek şerhli satışı yapılan taşınmazın dava dışı...'ın kredi sözleşmesi nedeniyle ipotek kaydedilmesinin geçerli olup olmadığı, dava dışı...'ın davalıya bahse konu kredi sözleşmesi nedeniyle borcu olup olmadığı, ipoteğin fekki şartlarının oluşup oluşmadığı, ipoteğin talep edilen kredi sözleşmesi yönünden yahut başkaca bir kredi borcu nedeniyle mi kaldırılıp kaldırılmadığı, bu hususun usule uygun olup olmadığı, ipoteğin kaldırılma yazısı tapuya gitmemekle birlikte mevcut olup olmadığı, resmi yoldan gitmişse neden iade edildiğine ilişkin olduğu tespit edildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İpoteğin Kaldırılması (Fekki) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça önceki malik tarafından konut kredisi kullanmak amacıyla konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle ipoteğin fekki davasının açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı tarafça kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Benzer bir olayda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi; "Somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konut kredi sözleşmesi nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması isteğinden kaynaklandığı,bu durumda taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....
Davacı vekili; dava konusu taşınmaz üzerindeki genel kredi sözleşmesi nedeniyle doğacak veya doğması muhtemel bir borç için teminat teşkil etmek üzere ipotek tesis edilecek olması durumunda, üst sınır ipoteği ile tesis edilmesinin gerekmekte olduğunu, ancak dava konusu ipotek senedinin incelenmesinde de ipoteğin kuruluş anında (mortgage kredisi teminatı olarak) anapara ipoteğinin şartlarını taşıdığı ve bu haliyle tapuya şerh verildiğinin görüldüğü, bu nedenle dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin yalnızca konut kredisinden kaynaklandığını, bu krediye dayalı borcun ödenmesinden sonra ipoteğin fek edilmesi gerekmekte iken; .....’un müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borca teminat olduğundan bahisle ipoteğin fek edilmemesi yasaya ve yerleşik yargıtay içtihatlarına açıkça aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür....
nin kredi kayıtları istendiğini, davalı banka ... ...'nin ... tarih ve ... yevmiye no.lu ihtarnamesi ile şirketin ...tarihi itibariyle kredi borcunun 2.000.000,00 TL olduğu bahisle ipoteğin fekkedilemeyeceğini belirttiğini, müşteri gizliliği çerçevesinde kredi hesaplarına ilişkin dökümde verilemeyeceği ifade edildiğini, müvekkilinin ilgili şirketin kredi borcuna ipotek vermek sureti ile teminat vermesi sebebiyle taraf teşkil ettiği ve davalı banka ile kredi kullanan şirket arasında ilgili sıfatına sahip olduğu son derece açık olduğunu, kredi kullanım tarihi, kredi tutarı, kapanış tarihi gibi bilgilerin müvekkile verilmemesi suç niteliği taşıdığını, ... üzerine davalı banka lehine teminat teşkil etmek üzere... tarih, ...yevmiye numarası ile 1.dereceden 250.000,00 TL bedelli ipoteğin fekkine karar verilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır....
Sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, 30.074.474,91 TL olduğu iddia edilen alacağın kredi sözleşmesi değil, temlik sözleşmesinden kaynaklanmakta iken bu alacağın da dahil edilerek ilamlı takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, asıl kredi müşterisi olan Aycan Yatçılık ile ipotekli taşınmazların malikleri T3 ve T1 hakkında, kayıtsız şartsız borç ikrarı içermeyen limit ipoteğine dayalı 2 ayrı Genel Kredi Sözleşmesinden, hem de alacak satış ve temlik sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, 30.074.474,91 TL olduğu iddia edilen temlikten kaynaklanan alacağın dayanağı genel kredi sözleşmesi değil alacak satış ve temlik sözleşmesi olup, alacak satış ve temlik sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak için banka ile müvekkilleri arasında herhangi bir kredi ilişkisi bulunmadığını, banka tarafından gönderilen ihtarname ve hesap özetine yasal süre içinde itiraz...
Belirtildiği üzere resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında ve banka cevabi yazısından anlaşıldığı üzere ipoteğin konut kredi sözleşmesinden ya da davacının istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu şekilde zirai kredi kapsamından kaynaklanmadığı anlaşıldığından bahse konu ipoteğin zorunlu ipoteklerden bulunmaması sebebiyle haczedilmezlik şikayeti dinlenemeyeceğinden mahkemece anılan şekilde şikayetin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Şubesinden taşınmazı üzerine tesis edilmiş olan ipoteğin fekkini talep ettiğini, işbu ipoteğin kaldırılması için gerekli olan harcın kendisi tarafından ödeneceğinin belirtildiğini ancak işbu şubeden gönderilmiş olan ihtarname ile ipoteğin süresiz olduğunun iddia edilerek taleplerinin reddedildiğini, müvekkiline ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin taşınmazı sonuna kadar ipotek ettirmediğini, ipotek konusu borcun yıllar önce kapatıldığını beyanla davalı lehine tesis edilmiş olan ipoteğin kaldırılması ve terkinine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ipoteğin fekki talebine ilişkindir....