Dolayısıyla davacının takip ve dava konusu kredi sözleşmelerinden dolayı sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının takip ve dava konusu kredi sözleşmelerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ..." gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının, İstanbul 9. İcra müdürlüğünün... Esas sayılı dosyasında takibe dayanak kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Mahkemece, davacının borçlu olmadığı kredileri icraya düşmek korkusuyla ödediği, dolayısıyla davalı bankanın ödenen miktarlar nispetinde davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği, davalı banka zaman aşımı def'inde bulunduğundan davacının dilekçesinin ekindeki ödeme planı dikkate alınarak zaman aşımına uğramamış taksitlerin tarihleri ile miktarlarının belirlendiği, bu kapsamda dava tarihinden geriye doğru iki yıl içerisinde ödenen kredi taksitlerinin davacıya iadesi gerektiği, ancak ödeme tarihinin üzerinden iki yıldan fazla zaman geçen taksitler açısından ise davacının talebinin zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı, davalı banka ile aralarında kredi sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu, ancak krediyi kendisinin kullanmadığını, davalıya ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuştur....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Sakarya 2....
Davacı vekili istinaf başvurusunda; davalı banka yönünden verilen kısmen kabul kararı ile bankanın sadece kendisine ödenen kredi miktarı toplamından ve fer'ilerinden sorumlu olduğunu, diğer peşinat, tapu harcı vb ödeme emrinde yazılı ve itirazın iptaline konu olacak alacak kalemlerinden sorumluluğunun bulunmadığına dair kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu, her iki davalının müteselsilen borcun ve ferilerin tamamından sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken, bankanın sadece kendisine ödenen kredi miktarından sorumlu olduğuna karar verilmesinin yasaya ve yönetmeliğe açıkça aykırı olduğunu, davalı bankanın sorumluluğunun üst sınırının kullandırdığı kredi miktarı olan 217.500 TL olduğunu, davalı yükleniciden paranın tahsil edilmesinin imkansız olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka tarafından esas sayılı dosyası ile borçlular ve müvekkil ... aleyhinde icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak yapılan 13/03/2014 tarihli müvekkilinin isminin geçmediğini, imzasının bulunmadığını, bu hususun davalı banka ile görüşüldüğünü, vekil edeninin borçlu olmadığının bankaca da teyit edildiğini, ancak aradan geçen süreye rağmen takibin halen devam ettiğini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile lehlerine %20 kötüniyet tazminatı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı asıl kredi borçlusunun birden fazla kredi sözleşmesinden borçlu olduğundan sistemsel bir hata nedeniyle davacı hakkında sehven takip yapıldığını, 16.10.2015 tarihinde icra dosyasına beyanda bulunmak suretiyle davacının borçlu sıfatının kaldırıldığını, davanın bu haliyle konusuz kaldığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 05/11/2007 Nosu : 2006/236-2007/215 - K A R A R - Dava, tacir olmayan davacı yanın davalı kooperatife patates üretim faaliyeti için ödenen kredi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 17.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ Alacaklının iddiası ve mahkemenin hukuki değerlendirmesine göre uyuşmazlık, konut kredisinden değil, dava dışı ... Lojistik Uluslararası Taş.Ltd.Şti.'nin borçlusu olduğu genel (ticari) kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, bu kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza atan dava dışı önceki malik ... ...'un davalı bankaya olan doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak ipotek verdiği ve halen davacı adına kayıtlı bulunan taşınmazla ilgili olarak davacı aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde davacının borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 11....
sözleşmelerden kaynaklı davacıların davalılara borçlu olmadığının tespiti ile sözleşmelerin iptaline, davalılara verilen senetlerin iptali ve iadesine, ileride açılak icra takibinin durdurulmasına, tahsilin önlenilmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, T2 yönünden 38.300,00 TL, T1 yönünden 22.840,00 TL nin ödeme tarihlerinden itiaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklı kredi borcunun davacı tarafça ödenmediğini, takibe konu bononun da davacı tarafından kredi borcunu ödemek üzere keşide edildiğini, teminat senedi olmadığını, zorunlu unsurlarının bulunduğunu, kambiyo vasfına haiz olduğunu, kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın muaccel olduğunu, hesap kat ihtarının gönderildiğini, itiraz edilmeden kesinleştiğini, borcun ödendiğinin ödeme dekontu ya da yazılı delil ile ispat edilemediğini beyan etmiş, davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; teminat senedi iddiasının ve borca itirazın yazılı deliller ile ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, takip durdurulmadığından davalının tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir....
İcra müdürlüğünün 2017/9897 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, icra dosyasındaki 06/12/2012 tarihli zabıtla müvekkilinin dosyaya icra kefili olarak kaydedildiğini ve aynı zabıtla müvekkilinden ödeme taahhüdü alındığını, ancak ilgili koşulları içermediğinden kefaletin geçersiz olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından haricen yapılan 13.936,81 TL'nin icra borcundan düşülmediğini, maaş haczi ile birlikte 14.656,35 TL ödemiş olduğunu ileri sürerek, icra kefilinin geçersizliği ile borçlu olmadığının tespiti ile ödemiş olduğu 14.656,35 TL'nin yasal faizi ile birlikte istirdadına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise ödenen bedel yönünden ödeme tarihleri itibariyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....