WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi ...E. dosyalarından icra veznesine ödenen paranın davalıya ödenmemesi için uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve takibe konu olarak müvekkilinden fazladan alınmış ve alınacak bütün miktarın kendisine geri ödenmesine, kötüniyetle hareket ederek müvekkiline zarar veren bankanın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı banka aleyhine açılan kefalet sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemine ilişkindir....

    Somut olay, dava şartı olan derdestliğe ilişkin değerlendirildiğinde; derdest olduğu kabul edilen davada davacı Ebru Uğur, eldeki davada davacılar ise Ebru Uğur (Deniz Solmaz'a velayeten) ve Metin Çıtak oldukları, aynı kredi borcu ile ilgili olarak açılan ve halen Yargıtay incelemesinde olduğu bildirilen derdestliğe konu davanın davacı mirasçı tarafından davalı banka tarafından henüz hakkında icra takibi yapılmadan evvel borçlu olmadığının tespiti ile fazlaca ödenen bedellerinin iadesi istemine ilişkin olduğu, derdest olduğu bildirilen Çorum 1....

      Noterliğinin 09/12/2016 tarih ve 36356 yevmiye nolu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin ve davalı ...Ş. İle imzalanan Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesinin iptaline, b) davacının 15/12/2018 vade tarihli, 20.200,00 TL bedelli senet nedeniyle davalı ... gayrimenkul yatırım ortaklığı a.ş.'ne borçlu olmadığının tespitine, c) Davacı tarafından davalı ...Ş. 'den kullanılan ön ödemenin konut finansmanı sistemi kredi sözleşmesi nedeniyle toplam 120.612,80 TL kredi sebebiyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, d) davacının sözleşme kapsamında davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'ne Ve Davalı ...Ş.'ne ödediği bedelin iadesine ilişkin talebinin kabulü ile; 97.170,99 TL 'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. tarafından istinaf edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7....

        A.ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinden kaynaklı asıl borçlu ve sözleşmeyi müteselsil borçlu / kefil sıfatı ile imzalayan kefiller hakkında ... 14 İcra Müdürlüğü'nde yapılan takibe davalı borçluların itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Asıl davada -karşı dava,haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminatın ve HMK 329 maddesi uyarınca para cezasının ödetilmesi davasıdır.Asıl davada -karşı dava,haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminatın ve HMK 329 maddesi uyarınca para cezasının ödetilmesi davasıdır....

          Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Hakan Pencanıtez, Oğuz Atalay, Meral Sungurtekin Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156- 164). Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır....

            Davacı yan dava dışı bankanın davalı şirket ile akdettiği genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı bulunduğunu, hesabın kat edilmesi üzerine kredi borcunu ödediğini, ödenen bedelden davalı asıl borçlu şirket ile davalı kefillerin sorumlu bulunduğunu iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen kararda belirtildiği şekilde davalı şirket hakkındaki davanın kabulüne, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının davalı şirketin dava dışı Yapı Kredi Bankasına olan kredi borcunu ödediği, davacının davalı şirket ile banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerinde kefaleti bulunmamakta ise de, ipotek resmi senedi uyarınca hem ipotek veren hem de müteselsil kefil sıfatının bulunduğu, davacının bankaya ödediği bedeli asıl borçlu ve kefillerden rücuen tahsili için işbu davayı açtığı hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı banka tarafından aynı alacaktan dolayı hem alacak hem itirazın iptali davası açılamayacağı, alacağın 13.07.2015 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklı olduğunun tüm tarafların kabulünde, delil ve belgelerle doğrulandığı, alacaklı banka tarafından itirazın iptali davası alacak davasına dönüştürülmekle, alacak olarak davalılardan tahsiline karar verildiği ancak takibin derdestliğini devam ettirdiği, birleşen dosya ve mahkememizin 2017/991 E. sayılı dosyasında borçlu- davacılar tarafından menfi tespit davası açılmasında hukuki yararları bulunduğu anlaşılmakla, birleşen davanın kabulüne, davacı ...'in İstanbul 2....

              , bununla birlikte açılan takibin miktarı da göz önünde bulundurularak, davacının banka ve diğer merciler nezdinde kredi puanı ve ticari itibarı onarılmaz şekilde zarar gördüğünü, açıklanan nedenlerle --- dosyası ile açılan ilamsız icra takibinde, davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, açılan takibin haksız ve kötü niyetli olması sebebi ile takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....

                Somut davanın değerlendirilmesinde;takip konusu alacağın hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve davacının icra takibine borçlu olduğu miktarın belirlenmesi hususunda alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere davacının,14/11/2021 tarihli Seri No.lu Kredi Genel Sözleşmesinde, 30.07.2012 Tarihli 2012 - 1 Seri Numaralı Kredi Genel Sözleşmesinde v seri nolu kredi sözleşmesinde kefil olarak imzasının bulunduğu,davalı banka tarafından dava dışı asıl borçlu i.' ne no.lu BCH kredisi ve o.lu taksitli ticari kredisinin tahsis edilerek kullandırıldığı,no.lu BCH kredisinin ilk kullandırım tarihinin 15.11.2011 olduğu, no.lu 50.000,00 TL tutarlı taksitli ticari kredisinin kullandırım tarihinin ise 17.02.2012 olduğu,BCH kredisi ve Taksitli Ticari kredisinin kullandırım tarihleri dikkate alındığında, belirtilen kredilerin dayandığının 14.11.2011 tarihli 010307 seri numaralı, 2.000.000,00 TL limitli Kredi Genel Sözleşmesi olduğu, 14.11.2011 tarihli sözleşme ve kefalet sözleşmesinin düzenlenme...

                  . - K A R A R - Davacı ... vekili, davalı banka ile dava dışı borçlu ... arasında imzalanan kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefil olarak imzasının alındığını, kredi borcunun asıl borçlu tarafından ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından müvekkiline ihbarname gönderildiğini ve müvekkilinin haciz baskısı altında davalı bankaya 25.000 TL ödemek zorunda kaldığını, oysaki sözleşmenin geçerli olmadığını zira BK.nun 484.maddesi uyarınca zorunlu olan kefalet limitinin belli olmadığını, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile ödenen 25.000 TL’nin davalıdan istirdadına ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu