Sayılı emsal içtihadı ve ilişkin olduğu istinaf kararı birlikte incelendiğinde; istinaf kararında özetle; "ipotek resmi senedinde konut finansmanı sözleşmesi ile ticari ilişkiden kaynaklı sözleşmenin birlikte yer alması durumunda ipoteğin bölünmezliği kuralı gereği ipotek resmi senedinin konut finansmanı için de yapılmış olduğunun kabulünün gerekeceği, takip dayanağının konut finansmanından kaynaklanması sebebi ile bu haliyle şikayet eden aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılamayacağı,(nın) kabul edildiği , anılan Yargıtay ilamında ise ;"Somut olayda şikayetçi ipotek veren üçüncü kişi sadece konut finansman kredisi sözleşmesine göre verilen kredi için ipotek verildiğini, bu kredinin de büyük bir kısmının ödendiğini iddia etmiş ise de, yukarıda belirtildiği üzere ipoteğin borçlunun konut kredisinin yanısıra her türlü sebepten doğmuş ve doğacak doğan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, takip talebinde ise kredi genel sözleşmesinden doğan...
Davalı banka ile dava dışı ... şirketi arasında imzalanan 09.05.2006 tarihli kredi sözleşmesini davacı müteselsil kefil olarak imzaladığı gibi taşınmazını da 3. kişi ipoteği olarak krediyi veren davalı banka lehine ipotek vermiştir. Anılan kredi sözleşmesinden sonra dava dışı kredi borçlusu şirketle davalı banka arasında 18.06.2007 tarihli 2. genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmede davacının müteselsil kefil olarak yer almadığı, 09.05.2006 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tamamının ödenmiş olduğu hususları dosya içeriğiyle sabittir. Ne varki, kullanılan 1. kredi gereğince verilen 08.05.2006 günlü davacıya ait taşınmazın ipotek akit belgesinde davacı taşınmazının dava dışı borçlu şirketin davalı bankadan doğmuş ve doğacak tüm kredi boçlarının teminatı olarak verildiği açık şekilde yazılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı ...'in davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek tesis ettirildiğini, kredi borçlarının bankaya tamamen ödendiğini, davalı bankaya herhangi bir borç bulunmamasına karşın ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., davalı bankadan kullandığı kredi borcunu ödediğini, ancak kefaleti nedeniyle ipoteğin kaldırılmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyan etmiştir. Davalı banka vekili, davalı ...'...
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Meskeniyet şikayetinde bulunulan, İstanbul İli, ... İlçesi 8300 Ada, 3 Parsel, C blok, 4. Kat, 18 nolu bağımsız bölüm üzerinde Yapı Kredi Bankası AŞ. lehine 9.12.2015 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, ipotek senedinde ".... Yapı Kredi Bankası A.Ş.'...
İpoteğin kaldırılmasına yönelik görev itirazının değerlendirilmesi; taraflar arasındaki uyuşmazlık kredi sözleşmesinden değil, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı arsa sahibi tacir değildir. Dolayısıyla davanın mutlak veya nispi ticari dava sayılması mümkün olmadığından Yapı Kredi Bankasının görev yönünden itirazı dikkate alınmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; 26/04/2019 şikayet tarihi itibari ile dava konusu taşınmaz üzerinde ticari amaçlı krediden kaynaklı ipotek kurulduğu, getirtilen kredi sözleşmesinin banka ile borçlu arasında genel kredi alacağına dayalı iradi sözleşme olduğu, Yargıtay 12. HD'nin yerleşmiş uygulaması gereğince taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu konut kredisi, zirai kredi, ya da esnaf kredisinden kaynaklanmamış olması durumunda ipotek veren borçlunun diğer alacaklılara karşı da haczedilmezlik iddiasından vazgeçmiş sayılacağı, bu kapsamda davacının davalı alacaklıya karşı da haczedilmezlik iddiasından vazgeçtiğinin kabulünün gerekeceği gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....
Şikayete konu takip dosyası incelendiğinde; takip dayanağı genel ticari kredi sözleşmesinin banka ile asıl borçlu Kalender Kimya San. Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlendiği, ... ve ...Döküm Metal San. Tic. Ltd. Şti.'nin ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu, 23553 yevmiye nolu ve 19/10/2006 tarihli limit ipoteğinin asıl borçlunun bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatı olarak verildiği, 27/03/2014 tarihli temlikname ile kredi sözleşmesinden kaynaklı asıl borçlu Kalender Kimya San. Tic. Ltd. Şti. üzerindeki alacağın 242.599 TL'sinin, bunu teminat altına alan ipotekle birlikte ... ve ...Döküm Metal San. Tic. Ltd. Şti.'ne temlik edildiği, şikayetçi borçluların ise ipotek veren Satı Kalender'in mirasçıları olduğu anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere ipotekli takibi yapan alacaklılar, takibe konu alacağın doğduğu kredi sözleşmelerinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatını taşımaktadırlar....
in 01.10.2014 tarihinde imzalamış olduğu kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin kredi borcunun ödenerek kapatıldığı, 24.04.2017 tarihinde imzalanan kredi sözleşmesinde ise önceki kredi borçlarını kapsamadığının belirtildiği, sözleşmedeki bu hükmün kredi sözleşmesinin tarafı olan davalı yönünden de geçerli ve bağlayıcı olduğu, ayrıca davacının bu kredi sözleşmesinde herhangi bir sıfatla yer almadığı, bu durumda 01.10.2014 tarihinde imzalanan kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipoteğin, 24.04.2017 tarihinde imzalanan sözleşmeye teminat teşkil etmediği, ipoteğin sebebini teşkil eden borcun ise sona erdiği, ipoteğin kaldırılması şartlarının oluştuğu, ipoteğin fekki talebinin kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olup, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, davacı vekilince kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde; 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci...
ın ticari kredisinin ileride doğacak borçlarına teminat olması için bir üst limit ipoteği olarak tesis edildiğini, söz konusu ipoteğin temelini oluşturan kredinin ... ve ... Bankası A.Ş. Arasında aktedilmiş bir kredi sözleşmesi olduğunu, ipoteğin doğuş kaynağının ticari iş niteliğinde olmasından mahkemenizin görev alanına girdiğini, ipotek borçlusu tarafından borcun ödenmediği gerekçesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi işlemine maruz kaldıklarını, icra takibi nedeniyle İzmir 23. İcra Dairesinin 2017/8481 esas sayılı dosyasına 50.000,00 TL ödendiğini, davalı bankaya ipoteğin kaldırılması için talepte bulundukları ancak bankanın ipoteği kaldırmadığı açıklanan nedenlerle İzmir İli, ... İlçesi, ... Mahallesi .... pafta, ... ada, ... parselde bulunan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ın kredi borcunu ödemesi halinde ipoteğin fek edileceğini bildirmediğini, söz konusu ipoteğin şirket ortağının kredi kartı borcunu kapsamadığını, davacı ile ... arasındaki ilişkiyi bilmediklerini, ...'ın kredi kartı borcunun EFT yapılmak suretiyle ödendiğini,davanın kredi kartı borcu ödenen kişiye açılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının ipoteğin kaldırılmasını sağlamak amacıyla itirazı kayıtla davalı bankaya 15.365,75 TL ödeme yaptığı, davalı bankanın davacının bu ödemeyi rızası ile kendi iradesiyle yaptığı savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu,davalı bankadan gelen ödeme belgesinin tetkikinde davacının bu ödemeyi ipotek fekki için itirazı kayıt ile ödüyorum ibaresi ile ödediği, bu ibareden davacının dava dışı ... Oto Ltd Şirketinin ortağı ...'...