Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairesi'nin 10/06/2020 tarih ve 2018/4966 Esas 2020/2748 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, bozma sonrası yeni esasa kaydedilen dava , bu dosya ile birleşen itirazın iptali davasının birlikte yapılan açık yargılaması sonunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: TALEP : Davacı vekili ; Müvekkili ile davalı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden müvekkilinin farklı tarihlerde dört adet kredi kullandığını, daha sonra bu kredilerin hepsini 13.05.2013 tarihinde erken ödemeleri yaparak kapattığını, ancak erken ödeme sırasında müvekkilinden toplam 39.676,85 TL erken kapama komisyonu alındığını, alınan ücretin çok fahiş olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nın en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 30.465,85 TL olarak ıslah etmiştir....

    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı bankaca fazladan erken kapama komisyonu ve kredi tahsis komisyonu tahsil edilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava; kredi borcunun erken ödenmesi nedeniyle davalı tarafça tahsil edilen erken kapama komisyonunun, kredi kullanım komisyonunun iadesi istemine ilişkindir....

      Somut olaya gelince, davacı ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, genel kredi sözleşmesi kapsamında davacının 156.000,00 TL taksitli ticari kredi kullandığı, kullanılan kredinin vadesi gelmeden 20/11/2012 tarihinde erken kapatılma sonucu davacıdan ana para, kapama komisyonu, faiz, BSMV olmak üzere toplam 152.026,61 TL tahsil edildiğinden davacı tarafından kendisinden fazla tahsil edilen erken ödeme komisyonunun tahsiline yönelik olarak işbu dava açılmış olup, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içerdiği gibi denetime de müsaittir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.2.maddesinde kredinin erken kapatılması erken kapama ücreti alınacağına ilişkin düzenleme mevcut ise de herhangi bir oran belirtilmediğinden Yargıtay 11....

        -KARAR- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan Kredi Sözleşmelerine istinaden faiz oranları belirlenip davalı bankanın davacıya "eşit taksitli kredi" kullandırdığını, taksitler ödenirken kredi borcunun 12.10.2009 tarihinde erken kapatıldığını, ancak sonradan yaptırılan hesaplara da bankanın faiz hesabını yanlış yapıp, erken ödeme halinde %5 erken ödeme komisyonu ile gerçekte olmayan borç kalemlerini de fazladan tahsil ettiğinin anlaşıldığını, sözleşmedeki ilgili bölümlerin batıl ve geçersiz olup, genel hukuk ilkelerine, kanuna, dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere davacıdan alınması gereken tutarın tespiti ile fazla ödenen 100.000,00 YTL.'nin 12.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Somut olaya gelince, davacı ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, genel kredi sözleşmesi kapsamında davacının 156.000,00 TL taksitli ticari kredi kullandığı, kullanılan kredinin vadesi gelmeden 20/11/2012 tarihinde erken kapatılma sonucu davacıdan ana para, kapama komisyonu, faiz, BSMV olmak üzere toplam 152.026,61 TL tahsil edildiğinden davacı tarafından kendisinden fazla tahsil edilen erken ödeme komisyonunun tahsiline yönelik olarak işbu dava açılmış olup, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içerdiği gibi denetime de müsaittir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.2.maddesinde kredinin erken kapatılması erken kapama ücreti alınacağına ilişkin düzenleme mevcut ise de herhangi bir oran belirtilmediğinden Yargıtay 11....

          Bu durumdaki müşteri, iş bu kredinin borcunu vadesinden önce kapatmak istediği taktirde, erken kapama opsiyonu olmadığından bu hususun bankanın kabulüne bağlı olduğunu, kredi borcunun vadesinden önce kapatılmasının ancak ödeme vadesinde işlemiş faiz içeren taksit ödendikten sonra kalan anapara ile birlikte, bankaca aşağıdaki şekilde hesaplanacak erken kapama ücretinin de ödenmesi ile mümkün olacağını kabul ve beyan eder. Müşterinin müracaatı halinde bankaca erken kapama maliyeti hesaplanır ve bu maliyet erken kapama ücreti olarak müşteri ve kefillerden tahsil edilir. Erken kapama ücreti mevcut kredinin erken kapanan meblağının, erken kapandığı tarihe kadar tahakkuk etmiş faiz tutarı ile kredinin erken kapandığı tarihte aynı türde kalan vadeye yeni kredi kullandırılmış olsa idi yeni kredinin vade sonuna kadar işleyecek faiz tutarı toplamının, mevcut kredinin kullandırım tarihinden vade sonuna kadar işleyecek faiz tutarından çıkarılması ile bulunacak tutara eşittir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/12/2015 tarih ve 2015/182-2015/927 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan 10/12/2007 tarihinde 336.000 TL tutarında 120 ay vadeli kredi kullandığını, 12/12/2014 tarihi itibari ile kredi borcunun tamamını ödediğini, kredi ilk kullanıldığında 3.528 TL ticari kredi kullanım komisyonu adı altında tahsilat yapıldığını, yine 12/12/2014 tarihinde erken kapama komisyonu adı altında 8.022 TL ve yine bu miktarın BSMV’si olarak 401,10 TL tahsil edildiğini, yine komisyon adı altında 16/01/2015 tarihinde 500 TL haksız olarak tahsilat yapıldığını, alınan ücretlerin genel işlem şartlarına aykırı olduğunu...

              peşin hesaplamaya bağlı kur farkından dolayı ciddi zararının doğduğunu, ayrıca kredi sözleşmesi ve ödeme planınında erken ödeme cezasının %2 gösterildiğini, müvekkilinin 19 taksit ödemesini müteakip kalan parayı erken ödediğini, bu durumda erken ödeme cezasının 3.808,69 USD'ye tekabül etmesine rağmen daha fazla tahsil edildiğini ileri sürerek 33.268,66 TL'nin (18.822,44 USD) ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek bankaların 1 yıl vadeli USD'ye uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

                A.Ş.’ye alacaklı bankadan genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını ve takip konusu senedin de bu kredi borcunun teminatı olarak verildiğini belirterek takibin iptali ile konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettikleri, İlk Derece Mahkemesi'nce, teminat iddiası ispatlanamadığından bahisle itirazın reddine karar verildiği, borçluların istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce, alacaklının cevap dilekçesinde; takip dayanağı senedin kredi borcunun ödenmesi için tahsilinde ve tahsil edildiği oranda kredi borçlarından mahsup edilmek üzere, alacaklı bankaya ciro ve teslimle yani temlik cirosuyla temlik edildiği beyanı nedeniyle kullandırılan krediden sonra borçlular tarafından tahsilinde kredi borcuna mahsup edilmek kaydıyla alınan senedin kredinin teminatı olarak alındığının kabulü gerektiği belirtilerek, borçluların istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve yerine itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına hükmedildiği,...

                  Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıların vadesi gelmeyen taksitler yönünden erken ödeme niyetiyle hareket ettikleri, davacı bankanın yapılan erken ödemeyi vadesi gelmeyen kredi taksitlerinin ana para borcuna sayması gerekirken, kredili mevduat hesabına yatırılan paradan peyderpey kredi taksitlerini faizi ve masrafları ile tahsil etmesi ve akabinde bakiye taksitleri ana para faiz ve masrafı ile birlikte talep etmesinin doğru görülmediği, davalıların bakiye 598,80 TL kredi ana para borcu, faizi ve masrafından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve katılma yolu ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalılar vekili, davacı vekilinin temyiz dilekçesine karşı düzenlediği temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürmüşse de söz konusu dilekçenin HUMK’un 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre içinde verilmediği anlaşıldığından davalılar...

                    UYAP Entegrasyonu