senedi düzenlenmesine karar verilemeyeceği gerekçesiyle üyeliğin kooperatif kayıtlarına tescili ve ortaklık senedi düzenlenmesi istemlerinin reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/50 E. 2018/435 K. sayılı kararıyla üç bağımsız bölüm yönünden 3 adet üyeliği bulunduğunun tespitine karar verilerek kararın kesinleştiğini, mahkemece verilen karar kooperatif üyeliğinin tespitine ilişkin olup müvekkilinin kooperatif üyeliğinin tescili ile taşınmazların müvekkiline teslim ve tescilini sağlamaktan uzak olduğunu, bu nedenle iş bu davanın müvekkilinin kooperatif üyeliğinin tescilini sağlamak amacıyla ikame edildiğini, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/50 E. 2018/435 K. sayılı kararı gereği ihtarname ile davalı kooperatife başvurularak talepte bulunulmasına rağmen üyeliğin henüz tescil edilmediğini beyanla; müvekkilinin davalı Kooperatifinde bulunan ... Mah. ... Sok. ... Sitesi ... Blok ..., ... ve ... no.lu bağımsız bölümlere ilişkin kooperatif üyeliklerinin kooperatif kayıtlarına tesciline/kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Birleşen davada davacı vekili, kooperatif üyeliğinin davalıdan devralındığının tespiti ile davalı üyeliğinin kooperatif kayıtlarından terkini ve müvekkili ortaklığının kooperatif kayıtlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı, açılan davayı kabul ettiğini belirtmiştir....
ndeki (C3/8) hak ve hissesinin tamamının bütün aktif ve pasifleriyle birlikte davacıya 44.000,00 TL bedel karşılığında devredildiği, kooperatif kayıtlarına göre davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği, davacının kooperatife üyelik için resmi bir müracaatta bulunmadığı, dolayısıyla herhangi bir üyelik değişikliği işleminin de yapılmadığı, kooperatif hisse devir sözleşmesinin şekle bağlı olmadığı, taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olduğu ve bu sözleşme ile birlikte kooperatif hissesinin devrinin gerçekleştiği, üyeliğin tescili için yapılacak işlemlerin sözleşmenin geçerlilik şartı olmadığı, kooperatif üyeliğinin tespiti davalarında, kooperatifin de davalı olarak davada yer alması zorunlu olmasına rağmen, kooperatife husumetin yöneltilmediği, davacının kooperatife başvurusunun bulunmadığı, bu başvuru dahi olmadan üyeliğinin tespitini talep ettiği, kaldı ki sözleşmede, davacının açık olarak üyelik hakkını kendi adına kayıt ve tescil ettireceğini beyan ettiği...
Sayılı dosyası ile üyeliğinin tespitine karar verilen taşınmazların davacı adına kooperatif kayıtlarına tescilinin gerekip gerekmediği, davacı tarafın tescil talebinin yerinde olup olmadığının tespiti hususlarındadır....
in kooperatif hisselerini devretmiş olduğunu, davalı kooperatif üyelik kaydının yapılması için ihtarname gönderildiğini ancak kooperatif tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını ileri sürerek dava dışı 3. şahsın kooperatif üyeliğinin iptali ile davacı şirketin kooperatif üyeliğinin kabulünü talep etmektedir. Her ne kadar davalı kooperatif, dava dışı 3. şahıs olan ...'in kooperatif üyeliğinin bulunmadığını savunmakta ise de, dava dilekçesi içeriğine göre dava dışı ...'in kooperatif üyeliğinin bulunduğu ve kooperatif hisselerinin devralınması nedeniyle davacının yeni üye olduğu iddia edilmektedir. Davalının kooperatif olup uyuşmazlığın 1163 sayılı Kooperatif Yasasından kaynaklandığı anlaşıldığından, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın davalı kooperatifteki hak ve hissesini devraldığı, üyeliğinin karar defterine tescili için noterden ihtarname çekmesine rağmen olumlu yanıt alamadığı, dosya kapsamına ve denetime uygun olarak alınan bilirkişi raporu içeriğine göre davacının dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile üyeliğinin tespitine ve karar defterine tesciline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine ilişkin olup, mahkemece sadece kooperatif üyeliğinin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kooperatif üyeliğinin tespiti ile birlikte idari işlem niteliğindeki "ve karar defterine tesciline" de karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/VII maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyelerinden ...'ya ait 89 üye numaralı hissesini bedeli karşılığında noterden hisse devir sözleşmesi ile devraldığını, aynı gün kooperatif ortaklık devir tutanağı ile bu işlemin kooperatif yönetim kurulunca onaylandığını, üyeliğe kabul edilerek karar defterine işlendiğini, dava tarihine kadar herhangi bir bildirim yapılmadığı gibi genel kurul toplantılarına da davet edilmediğini, müvekkilince çekilen ihtarnameye davalı tarafın cevabında müvekkilinin kooperatifin üyesi olduğunu kabul etmediklerini ileri sürerek, davalı kooperatif nezdindeki 89 üye numaralı ortaklık hissesinin davacıya ait olduğunun tespiti ile kooperatif kayıtlarına tesciline, ortaklık senedi düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu edilen taşınmazın halihazır kayıt maliki dışında davacıya ait olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılmadığı, davacının üyeliğinin tesbiti dışında dosyada başka bir talebi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif üyeliğinin tescili istemine istemine ilişkindir 1-Somut olayda davacı, kooperatif üyeliğini davalılardan ...'e teminat olarak verdiğini, davalı ...'ün teminat olarak verilen kooperatif hissesini diğer davalı ...'ye devrettiği iddiası ile kooperatif üyeliğinin tescilini talep etmiştir. Davacının bu talebi dava dışı kooperatifin hukukunu ilgilendirmektedir. Davacı vekiline dava dışı......
Davalı kooperatif vekili, kooperatif defter ve kayıtlarının önceki yönetim kurulu tarafından teslim edilmediğini, eski genel kurul hazirun cetveline göre üyelerin belirlenebildiğini, tapu kaydının neye göre 1/2 oranlarında oluşturulduğunu tespit edemediklerini, genel kuruldaki imzalara göre davacının genel kurullara katıldığını belirlediklerini savunmuşlardır. Diğer davalı vekili, daireye ilişkin ödemeleri müvekkilinin yaptığını ve kooperatif yazışmalarının müvekkili adına yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, kooperatif kayıtlarına göre üyeliğin davacı adına oluştuğu, yazışmaların davalı ... adına olmasının bu davalının üye olduğu anlamına gelmeyeceği, buna göre davalının taşınmazda bir hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın davalı kooperatif bakımından husumet nedeniyle reddine, diğer davalı bakımından ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....