Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İddia ve savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı, davalı kooperatif üyesi müteveffa ...'in dava dışı mirasçılarından kooperatif üyeliği dahil olmak üzere daire satın aldığını ileri sürerek kooperatif üyeliğinin tespiti talebiyle eldeki davayı açmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/2. maddesinde "Ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder." hükmü düzenlenmiştir. Ortaklığın devir biçimi yasada gösterilmemiştir. Ancak pay devrinin alacağın temliki hükümlerine göre ve yazılı olarak yapılması gerekir ve daire satımı ile üyelik kendiliğinden alıcıya geçmez (Yargıtay 23. HD'nin 2014/7612 E.-2014/5400 K. sayılı ve 08/09/2014 tarihli ilamı)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kooperatif üyeliği devrinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 26.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalının sahip olmuş olduğu iki adet üyelik davalının talep etmiş olduğu miktarın kabul edildiği 2018 yılı genel kurulu kararından önce üyeliklerini devretmiş olduğu anlaşıldığından davalının bu iki üyelikler ile ilgili herhangi bir borcunun bulunmadığı davalının sahip olduğu diğer iki kooperatif üyelik hakkının ise davacı kooperatifin kurulması sırasında kurulan yerin mal sahipleri olan davalı tarafın sağlanmış olduğu söz konusu anlaşmaya göre verilen kooperatif üyeliğinin kendisine hiçbir ücret ödemeksizin kooperatifçe yapılacak payına düşen iki adet ev için herhangi bir aidat ödemeyeceği davalı kooperatif ile davalı arasında yapılan sözleşme ile sabit olduğu gerek yapılan sözleşme gerek bilirkişi raporunda tespit edilen davalının sahibi olduğu dört üyelik hakkının iki tanesinin 2018 tarihi öncesinde devredildiğinden diğer üyelik haklarının ise toprak sahibi olması ve kooperatif ve davalı arasında yapılan sözleşme gereğince herhangi bir aidat veya ödeme alınmadan kooperatif üyeliği...

        nın, kooperatife üyeliğe başvurusu olmadığı, kooperatif kayıtlarına intikal etmiş bir ödemesine rastlanılmadığından, devri kâbil bir kooperatif üyeliği olmadığı, kooperatif ile davalı ... arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı, davalı ... tarafından, ismi bulunmayan kooperatif yetkilisine tek imzalı 2 adet "Tahsilat Makbuzları" karşılığında ödemiş olduğu 2.300.000.000- TL. tutarın, 1998 yevmiye defteri kayıtlarına göre kooperatif hesaplarına intikal ettirilmediği, bu nedenle kooperatif ile ... arasında geçerli bir satış sözleşmesi kurulduğundan bahsedilemeyeceği, davalı ...'nın davacıya devri kabil üyeliği yahut taşınmazı olmadığından, davacının ...'ya ödemiş olduğu 750,00-TL. Devir bedelinin, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ve "denkleştirici adalet" ilkesi gereğince dava tarihi itibariyle hesaplanan 7.481,10-TL. güncel değerini, davalı ...'...

          Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3 gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. Ankara ... Noterliği'nin 25/04/2011 gün ve ... yevmiye sayılı "Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi" ile kooperatif yönetim kurulu kararına yansıyan işlemler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kooperatif ortağı ..., kooperatif hissesinin ...'a , dairesini de önce ...'a, adı geçen de ...'a devretmiştir. ... ve ... adına vekaleten ... arasında Ankara .... Noterliği'nin 25/04/2011 gün ve ... yevmiye sayılı "Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi" düzenlenmiştir....

            Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında kooperatif uzmanı bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda özetle, Davalıların müştereken kooperatif üyesi oldukları ve tapularının müşterek olarak tescil edildiği, Kooperatif üyeliği nedeniyle haklarında davacı kooperatifin 15.01.2021 tarihinde icra takibi başlattığı, icra takibinde esas alınan 31.12.2020 tarihi itibariyle takip talebinde belirtilen miktarda (1.576,91 TL aidat, 274,61 TL faiz olmak üzere) 1.851.52 TL muaccel borçlu oldukları görüş ve kanaatini bildirmiştir. DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Davanın HMK 105. Maddedeki eda davası ve İ.İ. K. 67/1 ve devamı maddelerinde düzenlenen itirazın iptaline ilişkindir....

              Diğer davalı, tefrikten önce verdiği dilekçeyle davacının ihracı sonucu üyeliği boşalan D Blok 11 nolu daire bedelini nakden kooperatife ödeyerek üye olduğunu, davacıyla bir ilgisi bulunmadığını bildirmiştir. Mahkemece, dosyaya toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının üyelikten ihracına dayanak olan birinci ve ikinci ihtarnamelerde ödenmesi istenen borç miktarlarının birbirinden farklı olduğu, ayrıca ihtarnamelerde istenen teminat ücretinin genel kurul kararına dayanmadığı, bu nedenle ihtarların geçersiz olduğu ve geçersiz ihtarlara dayalı ihraç kararının iptali gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                a değil kooperatife yöneltilmesi gerektiğini, kooperatif üyeliği kesinleşmeden dava açıldığı için kooperatiften alacak talebinde bulunulamayacağı, kooperatif üyeliği kesinleşmeden menfaat doğrultusunda ferdileşmeye gidildiğini, herhangi bir kasıt veya ihmalin söz konusu olmadığını, ....'e yapılan satış işleminin muvazaalı olduğunu kişiye herhangi bir ödeme makbuzu ve belgenin dosyaya sunulmadığını, kooperatif üyesi ...'in borçlarından dolayı dava konusu gayrimenkülün icra yoluyla satılmasında müvekkillerinin bir kusuru bulunmadığını ve manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmesi talebini beyan etmiştir. Dava, Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan Alacak davasıdır....

                  Mahkemece kooperatif üyeliğine yapılan katkının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taraflar, 1977 yılında evlenmiş, 1990 yılında davalı adına kooperatif üyeliği oluşmuş ve 2003 yılında devredilmiştir. Yargılama sırasında dinlenen tanıklar, tarafların 1996 yılından itibaren ayrı yaşamaya başladıklarını, davacının 1984 yılından 1996 yılına kadar apartmanda kapıcılık yapmak suretiyle çalıştığını, davalının ise hasta bakıcılık yaptığını bildirmişlerdir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre eşlerin ayrı yaşadıkları dönemde katkıda bulunmadıklarının kabulü gerekmektedir. Mahkemece tarafların çalışmalarına ait belge ve bilgiler getirtilmemiş, tarafların ayrı yaşamaya başladıkları 1996 yılına kadar kooperatif üyeliğine ilişkin ödemelerin kim tarafından yapıldığı araştırılmamıştır....

                    Mahkemece, davacının mevcut üyeliği dışında dava konusu edilen 7 adet kooperatif üyeliğine ilişkin kooperatif nezdinde, yasa ve anasözleşmeye uygun bir müracaat ve kabul kararının bulunmadığı, kooperatifin önceki başkanı ... ve ...'ya gönderilen havalelerin doğrudan doğruya kooperatif hesabına değil, ... ve ...'nun şahsi hesaplarına gönderildiği, bu itibarla söz konusu bedellerin kooperatif aidatı olarak gönderilip gönderilmediği tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de dinlenen davacı tanıklarından ...'...

                      UYAP Entegrasyonu