Kooperatif kayıtları üzerinde kooperatif üyeliği konusunda bilgi ve deneyim sahibi bir mali müşavir bilirkişi marifetiyle kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmaksızın aidat borcunun bulunmadığına hüküm vermek doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; HMK'nın 266 ve devamı madde hükümleri gereği kooperatif üyeliği konusunda bilgi ve deneyim sahibi bir mali müşavir bilirkişi marifetiyle kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak davacının aidat borcunun bulunup bulunmadığı belirlenmeli buna göre menfi tespit talebi değerlendirilmeli ve davacı yararına teminat senedinin miktarı üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesinden ibarettir....
Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ihtarname ve dilekçelerinde ısrarla belirttiği 03.03.1999 tarihli üye kayıt defterinin 25 ve 26 ncı sıralarında 60 ve 120 m²'lik iki ayrı dükkan için kaydının bulunduğu, aidat ödemelerinin de kayıtlı olduğu iddiasının davalı kooperatif yetkilisince dosyaya gönderilen 10.03.2012 tarihli cevabi yazı ve ekindeki iki adet davacının kooperatif sıra numarasının 25 ve 26 olarak belirtildiği 10.12.1997 tarihli taahhütname ile doğrulandığı, dolayısıyla davacının 60 m² ve 120 m²'lik iki işyeri için iki adet üyeliği bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne davacının davalı kooperatifte 60 m² ve 120 m²'lik iki işyeri için iki işyeri üyeliği olduğunun tespitine, asıl davada verilen kararın niteliğine göre birleşen davaların reddine, asli müdahilin talebinin kabulü ile H Blok 7/B deki 180 m2 dükkanı malikinin davalı kooperatif tarafından kura sonucu belirlenmesine...
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Kooperatif ortaklığı, kooperatif yetkili organlarının açık bir kabulü ile gerçekleşebileceği gibi bu hususta açıkça alınmış bir karar olmasa da, kooperatifin kişi ile bu sıfatla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, belirli miktarda ödeme kabul etmesi veya konut tahsisi ve teslim etmesi ve tadilata izin vermesi şeklinde zımnen de gerçekleşebilir. Somut olayda, davalı kooperatifin 1995 yılında kurulduğu, davacının da kooperatifin kurucu üyeleri arasında yer aldığı, 1998 yılında kooperatifteki ... nolu üyeliğini ...'e, eşi ...'ün de 35 nolu üyeliğini ...'e devrettiği, yapılan bu devirlerin davalı kooperatifin 02...1998 tarih ve 97 sayılı yönetim kurulu kararı ile kabul edildiği ve kararda ...'ün 60 nolu, ...'ün de 61 nolu ortak olmalarına karar verildiği, davacının ....01.2000 tarihinde devredilen bu her iki üyeliği de ... ve ...'...
Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması, devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/2. maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. 17/1. madde hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir....
Karar, davalı kooperatif vekilince temyiz edilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 99/.... maddesi "Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır." hükmünü içermektedir. Somut olayda, davacı vekili müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olmadığını ileri sürerken davalı vekili ise davacının kooperatif üyesi olduğunu, genel kurullara çağrıldığını ve üyelik giriş aidatını ödediğini savunduğndan, davacının üyeliği hususu tartışmalıdır. Bu durumda, uyuşmazlık kooperatif hukukundan kaynaklandığı için davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Kent Konut Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı olduğu, kooperatifin üyesi olan Kazım Kargın’ a ait üyeliği 128.000 TL bedel karşılığında katılana sattığı, daha sonra katılanın satın aldığı bu üyeliği devretmek istemesi nedeniyle bir emlakçı ile anlaştığı, dairenin camına satılık ilanı asılması üzerine, dairenin gerçek sahibi olduğunu söyleyen şahsın ortaya çıktığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılığı suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; 1- Sanığın kendisine ait olmayan, başka bir üyeye ait hisseyi, başkasına ait olduğunu da söylemeden katılana devredeceği vaadiyle satış bedeli olarak katılandan 128.000 TL aldığı, katılanın bu tarihten sonra kooperatif aidatlarını düzenli olarak ödediği, buna ilişkin sanığın o tarihte başkanı olduğu kooperatif yönetimince ödeme belgeleri de düzenlendiği, katılanın daha sonra evin içerisini de yaptırdığı, şehre uzaklığı nedeniyle evi satmak istediğinde,...
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 2005 yılından beri davalı kooperatif ortağı olduğunu, müvekkilinin kooperatif çalışma alanı dışında ikamet ettiği gerekçesiyle kooperatif ortaklığından çıkarıldığını, bu kararı 29.09.2009 tarihinde öğrendiğini, davalı kooperatifin müvekkilinin başka köyde ikamet ettiğini bilerek ortaklığa kabul etmesine rağmen, ortaklıktan çıkarmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, ihraç kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini ileri sürerek, ortaklıktan çıkarma kararının iptalini, yerine alınan ortak vara ortaklığının iptalini, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif temsilcileri, anasözleşmenin 9/b ve 17. maddeleri gereğince çıkarma kararının alındığını, çıkarma kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir....
760 nolu üyeliği (Kayseri ili Talas İlçesi 1122 ada 1 parsel zemin kat 2 numaralı dairenin tahsis edildiği) devralmış olduğunu, işbu üyelik kapsamında parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinden davalı kooperatif tarafından davacı T1 davalı kooperatif ana sözleşmesi 14....
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve ek raporu içeriğine göre; Davalı her ne kadar üyeliği gereği edindiği bu taşınmazı tapu kayıtlarıyla da tevsik edildiği üzere 25.06.2007 tarihinde ..... yevmiyeli satış işlemi gereği .......'a satmış ise de, davalının davacı kooperatif nezdindeki bu üyeliğini 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak taşınmazı satın alan kişiye devir ve temlik etmediği müddetçe üyeliği gereği kendisine tahsis edilen daireyi 3....
Alınan rapor denetime elverişli olması sebebiyle hükme esas alınmış olup, iddia savunma, dosyaya giren tüm bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporu doğrultusunda davalı kooperatifte... parsel sayılı taşınmaz için üyeliği bulunan muris ...'nun vefatı ile geriye 5 mirasçı bıraktığı, mirasçıların noterde rızai taksim ile... parsel ... nolu bağımsız bölümü mirasçılardan ...'a, ... nolu bağımsız bölümü miraçılardan ...'na devrettikleri, ayrıca kooperatife hitaben yazdıkları yazıda muristen intikal eden üyelik haklarını bu iki mirasçıya devrettiklerini bildirdikleri, ...'nun ve ...'ın ayrı ayrı kooperatife verdikleri ... tarihli dilekçeleri ile ...'nun ..., ...'ın ... nolu bağımsız bölüm için kooperatif üyeliğinin tesis edilmesini talep ettikleri, kooperatif yönetim kurulunca bu talepler hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı, ...'nun kendisine ait olan kooperatif hissesini davacı ...'a Antalya .....