Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacıya tahsis edilen dairenin henüz tamamlanmadığını, tamamlanmasından sonra tapusunun verileceğini, kesin maliyet hesabı çıkarılmadan daire tapusunun verilmesinin mümkün olmadığını, öte yandan üyeliği halen devam ettiğinden ödemiş olduğu aidatların tahsilini de talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacıya tahsis edilen dairenin inşaatına henüz başlanmadığından ve kooperatifin inşaat faaliyetleri halen devam ettiğinden davacının tapu iptal ve tescil talebinin yerinde olmadığı, davacının, ancak kendisine verilebilecek daire olmadığının sabit olması halinde ödemiş olduğu aidatları talep edebileceği, bunun yanında kooperatif üyeliği devam ettiğinden çıkma payı alacağını talep etmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

    a değil kooperatife yöneltilmesi gerektiğini, kooperatif üyeliği kesinleşmeden dava açıldığı için kooperatiften alacak talebinde bulunulamayacağı, kooperatif üyeliği kesinleşmeden menfaat doğrultusunda ferdileşmeye gidildiğini, herhangi bir kasıt veya ihmalin söz konusu olmadığını, ....'e yapılan satış işleminin muvazaalı olduğunu kişiye herhangi bir ödeme makbuzu ve belgenin dosyaya sunulmadığını, kooperatif üyesi ...'in borçlarından dolayı dava konusu gayrimenkülün icra yoluyla satılmasında müvekkillerinin bir kusuru bulunmadığını ve manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmesi talebini beyan etmiştir. Dava, Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan Alacak davasıdır....

      Davalı vekili, davacının davalı kooperatifteki D blok Zemin kat 2 no'lu dairenin tapu maliki ve aynı zamanda kooperatif üyesi olduğunu, davacının, davalı kooperatifçe gerçekleştirilen tek taraflı bir işlemle üye kaydedilmediğini; davacının, alışverişin en başından beri kooperatifin devam ettiğini, tasfiye olmadığını bildiğini, kooperatif üyelik işlemlerinin bilgisi dahilinde ve onun imzasını taşıyan yazılı belgelerle yapıldığını, davacının kooperatife üye olduktan sonra kooperatif genel kurullarına katıldığını, ara ara dahi olsa aidat ödemesi yaptığını, kooperatif tarafından kendisine gönderilen tebligatları aldığını, kooperatif üyesi olarak hareket ettiğini, üyelik haklarından yararlandığını ancak kooperatif üyeliğinin yükümlülüklerinden kaçınmak ve ödemeyi geciktirmek maksadıyla kötüniyetli bu davayı açtığını, bu nedenle davanın reddini istemiştir....

        Mahkememizin ... tarihli kararı ile; davanın kabulü ile davalı SS Soysal Yapı Kooperatifi'nce davacıya ait kooperatif hissesinin diğer davalı ...'ya devrine ilişkin 26.10.2006 tarihli kararın iptaline, davacının kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespitine karar verilmiş, kararı davalı ... ile davalı kooperatifin temyiz etmesi üzerine, Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... karar sayılı kararı ile "Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı Kooperatif vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava, davalı kooperatif üyesi olan davacının kooperatif üyeliğini devrettiği iddia edilen 26.10.2006 tarihli hisse devrine ilişkin kooperatif kararının iptali ve davacının kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespiti davasıdır....

          Bizimkiler Yapı Kooperatifi B Tipi konuta ait kooperatif hissesini kendisine devrettiğini, bu devrin sorumluluktan kurtulmak ve kendisini kooperatifle muhatap kılmak için kötü niyetli yapıldığını, bu temliki almaya ikna edildiğini, belgede 10.000.000 TL ödendiği yazılı ise de 500.000.000 TL ödediğini, durumdan şüpheye düşmesiyle uzun uğraşlar neticesinde davalıdan 12.12.1995 tarihli noterde düzenleme şeklinde taahhütnameyi aldığını, bu belge ile davalının kooperatif üyeliğine dair her türlü yükümlülükten sorumluluğu kabul ettiğini, kooperatif üyeliği devrinin daire teslimine dair alacağın teminatı niteliğinde olduğunu, davalının broşürlerinde de kooperatiften bahsedilmediğini ve kendisinin öne çıkarıldığını, salt kooperatif üyeliği alsaydı davalının sorumluluğuna dair noter taahhüdünün düzenlenmeyeceğini, kooperatif üyeliği ile oyalanmasının büyük bir hak gaspı olduğunu, kendisine verileceği taahhüt edilen daireden yıllardır yararlanamadığını, bedeli ödenen konutun 2 yıl ile 5 yıl arasında...

            Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar vermiş ise de; kooperatif üyeliği için mutlak surette yönetim kurulunca bir karar alınmış olması veya üye kayıt defterinde kayıtlı bulunulması zorunlu değildir. Bir kimsenin kooperatif üyeliğine kabulü için, üyelik iradesiyle kendi adına aidat veya benzeri bir ödeme yapması, genel kurula çağrılması gibi davacı ile kooperatif arasında üyelik ilişkisini ispat eden bir belgenin varlığı, üyeliğin kooperatifçe zımnen kabul edildiği sonucunu doğurabilir. Bu nedenle, mahkemece gerektiğinde kooperatifin tüm belge ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, iddia ve savunmanın buna göre değerlendirilmesi; ayrıca, bu davada verilecek hükmün, davacının üyeliğini devraldığını iddia ettiği ......

              Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kooperatif hisse devri sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali ile davacının kooperatif üyesi olduğunun tespit ve tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; 1163 sayılı yasanın 99. maddesi gereğince davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 1163 sayılı yasadan kaynaklanmadığı, TBK.nin 19. maddesinde düzenlenen muvazaa iddiasına dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1163 Sayılı Kooperatif Yasasının 99. maddesinde, bu yasadan doğan uyuşmazlıkların ticari dava olduğu olduğu hususu düzenlenmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL- TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'ın 894 parsel sayılı taşınmazdaki 28 nolu bağımsız bölümü satış yoluyla davalı torunu ...'...

                  ın aidat borcunu ödemediği ya da arsanın devrini vermediği gerekçesi ile davalı kooperatifin üyeliğinden ihracına karar verildiği, davalı kooperatifin yapması gereken ihtarların ve üyelikten çıkarma işleminin usulüne uygun yapılmadığını, kanuna ve kooperatif ana sözleşmesine aykırı olduğunu, davacılara uygun usulüne uygun bir tebligat yapılmadığını, davacıların murisinin davalı kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığını, murisin davalı kooperatif ile arsa karşılığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsa sahibi ...'a verilmesi kararlaştırılan ... Blok Zemin Kat ... nolu daireyi ...'dan satın alarak üyeliği devr aldığını, devir sözleşmesinin davalı kooperatif yetkililerince imzalandığını, murisin daire karşılığı ödemesini tamamen yaptığını, ...'...

                    Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan, itirazın iptali davasında, davacının kooperatif üyesi olup olmadığı, kooperatif üyesi ise borcunun bulunup bulunmadığı ve kooperatifin yaptığı borçlandırmanın 1163 sayılı kanunun geçici 11. Maddesi uyarınca hükümsüz olup olmadığı konuları tespit edileceğini, bu sebepten dolayı, davacının açmış olduğu işbu dava, usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğunu, davacı ...'ın eşi Musa İlkkılıç, kooperatif üyesiyken, 31.08.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyeliğini davacı ...'a devrettiğini, davacının kooperatif üyeliği, 1163 sayılı kanunun 14. maddesi uyarınca, başvuru yoluyla değil devir yoluyla oluştuğunu, müvekkili kooperatifin yaptığı borçlandırma, kesin hesap maliyetine dayanmamakla birlikte, kooperatif hiçbir zaman kesin hesap çıkarmadığını, ilgili yasaya göre, Geçici 11....

                      UYAP Entegrasyonu