Davalı, tüm kararların yönetim kurulu ile birlikte alındığını, yönetim kurulundan en az iki kişinin imzası ile temsil edilebileceğinin tescil ve ilan edildiğini, diğer yönetim ve denetim kurulu üyelerinin de dava edilmesi gerektiğini, yönetim kurulu tarafından sahte karar alınarak istifa etmiş gibi gösterilerek Sanayi Ticaret İl Müdürlüğüne bildirildiğini, bu karara karşı dava açıtığını ve kararının iptal edildiğini, kendisinde defter bulunmadığını, hesap komisyonu tarafından incelenen harcamalar kooperatif alt yapı ve çevre düzenlemesi için yapılan belgeli harcamalar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; çevre düzenlemesi çerçevesinde yapılan harcama tutarından 17.120,50 TL olduğu, kalan tutarın yönetim kurulu üyelerinin mali sorumluğunda olduğu, davalı hakkında zimmet suçundan açılan davada delil yetersizliğinden beraat ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü ... esas sayılı icra dosyası gerekçe gösterilmekle beraber; icra işleminin hangi dönem yönetim kurulu üyelerinin sebebiyet verdiği araştırılmaksızın mevcut yönetim kurulu üyelerinin sorumlu tutulmasının, yönetim kurulu üyelerinin kast veya kusuru ile verdiği zarardan sorumlu olacağı ilkesi ile bağdaşmadığını, Kooperatifler Kanunun 62.maddesinde ki düzenleme ile yönetim kurulu üyelerinin çalıştıkları dönem bazında kendi kusurlarından dolayı sorumlu olacaklarının hükme bağlandığını, (Yargıtay 23. HD 2018/704 E. 2019/4125 K. ve Yargıtay 23. HD 2016/12 E. 2018/2972 K.)...
Davalılar ..., ... ve ..., yapılan sözleşmede ve ödemelerde kusurlarının bulunmadığını, gerekli özenin gösterildiğini ve kooperatife zarar vermediklerini savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Diğer davalılar, davaya konu olaylarda bir kusurlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine dair kararın davacı vekili ile davalılar ... ve ... tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nce sözleşmede imzası olmayan diğer yönetim kurulu üyelerinin de yasadan kaynaklanan müteselsil sorumlulukları gereği ortaya çıkan zarardan sözleşmede imzası olan yönetim kurulu üyeleri ile birlikte sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerektiği, davadışı... Ltd....
e tebliğ edildiği anlaşılmış olup, vekaletname ekinde müstenidatı eklenmediğinden vekaletnamenin davacı kooperatif denetçileri tarafından verilip verilmediği denetlenememiştir. Mahkemece, davacı kooperatifin en son denetim kurulu üyelerinin Ticaret Sicil Memurluğu'ndan sorularak tespitinden sonra, bu denetçilerin tamamı tarafından Av. ...'e denetçi sıfatıyla verilmiş vekaletname var ise sunulmasının temini, sunulamaz ise belirlenen denetçilere gerekçeli kararın ve davalı ...'ın temyiz dilekçesinin denetçi sıfatları belirtilerek tebliği ile işlemeye başlayan temyiz ve temyize cevap süresinin beklenmesi ve hükmün denetim kurulu üyelerinin tamamı tarafından süresinde kaleme alınması ve harcı yatırılması gereken temyiz dilekçesinin sunulması halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi, temyiz dilekçesinin kararı temyiz etmeyen diğer davalılar ... ve ... vekili Av. ...'...
Yönetim kurulunun süresi sona ermiş olmasına rağmen, yeni bir yönetim kurulunun seçil(e)memiş olması veya yönetim kurulu üyelerinin istifaları ile kurulun boşaldığı ve yerlerini doldurma imkânının bulunmadığı hâllerde yönetim organının mevcut olmadığı kabul edilmelidir. " denilmektedir. Somut olayda, davalı kooperatifin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görev süresi 2010 yılında dolmuş olup dava tarihine kadar da yeni üyelerin seçilemedikleri anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece yukarıda açıklanan bilgiler doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ceza dosyasında emekli Sayıştay denetçileri tarafından düzenlenen 09/12/2003 tarihli raporda da; “davacı kooperatif yönetim kurulu başkanı ve kooperatifi temsile yetkili ...’in toplam 4.548,00 TL kooperatif aidatını tek başına ve 3.424,00 TL kooperatif aidatını kooperatifin sayman üyesi ... ile müştereken zimmetlerine geçirdikleri, zimmet fiilinin 1994 ila 2000 yıllarını kapsadığı, adi zimmet olduğu, ..., ... ve ...’ın KK’ya aykırı hareket ettikleri, ...’in de bu suça katıldığı, denetim kurulu üyeleri ..., ..., ... ve ...’ın denetim görevini yapmayarak görevlerini ihlal ettikleri” tespitinde bulunulduğu görülmüştür....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre, 24.06.2007 tarihinde yapılan genel kurulda görüşülen, davalı kooperatifin bilançosu ile gelir gider hesabının gerçek mali durumu yansıttığı, buna ilişkin tüm belge ve bilgilerin üyelerce incelenmek üzere kooperatif merkezinde hazır bulundurulduğu, davadışı 27 numaralı üyenin durumunun karar nisabını etkilemediği ve iptal sonucunu doğurmayacağı, yönetim ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesi anlamında bir iptal sebebi saptanmadığı, kooperatif üyelerinin şahsi sorumluluğunu arttırıcı ve ek ödeme yükümü altına sokan bir karar alınmadığı, kooperatife ait arsaların satılması hususunda karar alınmasının kooperatifin sona ereceği anlamına gelmediği, yeni arsa alınmasının mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
karar alınması gerekirken karar nisabına da ulaşılamadığını, bu nedenle genel kurulun yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine dair kararının mutlak butlanla batıl olduğunu, ayrıca Bakırköy 6....
Kooperatifler ve Üst Kuruluşlarının Yönetim Kurulu Üyeleri ve Denetçileri ile Bunların Eş ve Hısımlarının Bağdaşmayan Görevlerine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: TGM-2011/01)'de kooperatifler ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ve denetçileri ile bunların eş ve ikinci derece dahil kan ve kayın hısımlarının bağdaşmayan görev alma yasaklarına ilişkin usul ve esasların düzenlendiği, denetim kurulu asil üyeliğine seçilen ...........'in yönetim kurulu başkanının kızının eşi, ...............'...
yürütülememesinden, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sorumlu olduğu, davacıya ait taşınmazın satılması veya bedelinin ödenmemesi gibi sabit olan zararının yönetim ve denetim kurulu üyelerinin tasfiye işlemlerini sağlıklı olarak yürütmediklerinden kaynaklandığından bahisle davacının zararının meydana geldiğinin kabul edilerek, satış işleminin kesinleştiği tarih olan 06/08/2010 tarihi itibari ile yönetici ve denetçi olarak görev yaptıkları tespit edilen ..., ..., ..., ... ve ...'...