Ana sözleşmenin 16.maddesinde ölen ortağın kanuni mirasçılarının 3 ay içinde temsilci tayin ederek kooperatife bildirmeleri halinde, ortaklık hak ve yükümlülüklerinin kanuni mirasçıları lehine devam edeceği, mirasçı tayin etmemeleri yada ortaklığa devam etmek istememeleri halinde ölen ortağın alacak ve borçlarının 15.madde hükümlerine göre tasfiye edileceği belirtilmiştir. Kooperatif yönetim kurulunun 05/03/2018 tarih ve 3 no'lu kararı ile davacının da yer aldığı bir kısım üyelerin ortaklıktan çıkartılmasına karar verildiği, Artvin Noterliğinin 03/05/2018 tarihli ihtarnamesi ile; "Kooperatifimiz ortağı olarak bulunmakta iken anasözleşmenin 14. Maddesi gereği aynı sözleşmenin 10. Maddesinin 3. Ve 5 . Fıkraları gereği ortaklık sıfatını taşımadığınız veya sonradan kaybettiğiniz tespit edildiğinden, kooperatif ortaklığından çıkarılmanızdan ibarettir....
Davalı vekili, kooperatif ortağının aidat ödeme yükümlülüğünü ihtarnamelere rağmen yerine getirmemesi üzerine ihracına karar verildiğini, ortağın vefatından sonra mirasçılarınca müvekkili kooperatife bildirimde bulunulmadığını, ihtarnameler ile ihraç kararlarının yasa ve anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin ortağı olan ...'in ölümünden sonra mirasçıları arasında yapılan taksim sözleşmesi uyarınca ortaklık payının davacıya intikal ettiği, vefat eden ortağa gönderilen ihtarnamelerin geçersiz olduğu ve davacının kooperatife borcu bulunmadığı gerekçesiyle muris ...'in ihracına ilişkin yönetim kurulunun 12.03.2004 tarihli kararın iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Uyuşmazlık, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkin olup 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'ndan kaynaklanmaktadır. Kararın temyizen incelenmesi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun Dairelerin iş bölümüne ilişkin 12.05.2011 tarihli ve 2011/1 sayılı kararının 02.06.2011 tarihli ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi nedeni ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın temyiz incelemesinin yapılması için Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kooperatif ortaklığından kaynaklanan tescil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
. - DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali ve Yoklukla Malul Olduğunun Tespiti DAVA TARİHİ : *** KARAR TARİHİ : *** GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : *** Mahkememizde görülmekte olan kooperatif genel kurul kararının iptali ve yoklukla malul olduğunun tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 2000 yılında kurulmuş bir yapı kooperatifi olduğunu, müvekkili ...'...
nın yönetim kurulu kararı olmaksızın daireyi satın aldığı halde, ortak olmadığı gerekçesiyle aidat ödemediği halde kooperatifin hizmetlerinden yararlandığını, taşınmaz satın alan kişi ortak olmasa da kooperatifçe yapılan ve dairenin değerini artıran giderlere katılmakla yükümlü olduğunu ileri sürerek, ....100,00 TL aidat aslı ile ....035,00 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 35.135,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ayrıca davalılardan ...’den asıl alacağın %40'ı oranında kötü niyet tazminatının da tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06.01.2012 tarihli ıslahla taşınmaz mülkiyetinin kazanımının iyiniyetli olmadığından davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, davalı ...'den kütüniyet tazminatının tahsiline, aksi halde, davalı ...'nın ortaklığının tespiti ve tescili ile toplam 35.135,00TL aidat ve faizin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Blok 9 numaralı dükkan ve işyerinin mülkiyetini üçüncü bir kişiye devrettiğini, ancak kooperatif ortaklığını devretmediğini, davacının bu konuda Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanlığına başvurularda bulunduğunu kendisine kooperatif kaydının silindiğinin söylendiğini, müvekkilinin ısrarlı başvuruları üzerine doğan tereddüt sonucu durumun Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanlığı tarafından 12.02.2019 tarih ve 2019/01 sayılı yazı ile Ticaret Bakanlığına sorularak görüş istendiğini, Ticaret Bakanlığı Esnaf Sanatkarlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü 11.03.2019 tarih ve 59244783- 251.04- E- sayı ile verdiği cevapla kooperatif ortaklık hakkı ile mülkiyet hakkının birbirinden ayrı olduğu ve ortağın sadece mülkiyet hakkını devir etmesi halinde bunun ortaklık payının devri anlamına gelmediğini ve bu itibarla, gayrimenkullerini satan kişilerin kooperatif ortaklığını devretmemeleri veya istifa etmemeleri veyahut ortaklıktan çıkarılmamaları halinde kooperatif ortaklığından doğan tüm hak ve yükümlülüklerinin...
Asliye Hukuk Hakimliğince (Tük.Mah.Sıf.) verilen 14.07.2011 gün ve 2008/435-2011/609 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kooperatif ortaklığından kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 23.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sonuç olarak; davacının (dava dilekçesi ve diğer tüm yazılı ve sözlü beyanları ve ayrıca 09.05.2022 tarihli celsedeki imzalı beyanı ile de belirttiği üzere) dava konusu ettiği ... parsel ... nolu daire üzerinde bir hakkı bulunmadığı, davalılar ... ve ... arasında anlaşarak yapılan ve davalı kooperatifçe de benimsenerek gerçekleşen satışın muvazaalı olduğu yönünde bir delil bulunmadığı, ... nolu daire üzerinde davacı ...’nin 04.02.2011 tarihinde kooperatif ortaklığından ayrıldığından bir hakkı olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; tapu iptali ve tescile ilişkin talep bakımından şartların oluşmadığı, yine mevcut dosya kapsamı ve delil durumuna göre muvazaalı satış olduğu hususunda delil bulunmadığı" gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
alacağının ödenmesinin üç yıl ertelenmesine karar verilmişse de davacıya yapılacak ödemelerin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşürmeyeceği ve kooperatifin ekonomik ve mali yapısının ertelemeyi haklı kılacak mahiyette olmadığını, bu nedenle davacı alacağının 06.05.2009 tarihinden itibaren talep edilebilir alacak olduğunun bildirildiği görülmüştür....