Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların ortaklığa kabulüne dair Yönetim Kurulu kararlan 1163 sayılı Kooperatifler Kanuna, Kooperatif Ana sözleşmesine, Kooperatif Genel Kurul Kararlarına ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğundan, 29.04.2018 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan 5 no.lu kararla iptal edilmiş olduğunu, Davacıların ortaklığa alınma kararlan Genel Kurul tarafından geçersiz kılınmış, durum Yönetim Kurulu tarafından Genel Kurul karan gereği kooperatifle ilişiklerinin kesildiğinin tebliğ edilmiş olduğunu, Dolayısıyla, ortada Yönetim Kurulu tarafından alınmış bir ihraç/çıkarma kararının bulunmadığı, davacıların ortaklığa alınmalanna dair Yönetim Kurulu kararlan 1163 sayılı Kooperatifler Kanuna, Kooperatif Ana sözleşmesine, Kooperatif Genel Kurul Kararlarına ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu, Zira, 1163 sayıh Kooperatifler Kanununun 8. maddesinde konut, işyeri ve ortak sayısı genel kurulca belirlenir....

    Karar, davacı kooperatif vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 16.10.2004 tarihli genel kurul kararı uyarınca aidat borcunun tahsiline yönelik alacak davası ile bu dava ile birleştirilmesine karar verilen itirazın iptali ve alacak davalarıdır. Mahkemece, aidat alacağının dayanağını oluşturan genel kurul kararının yok hükmünde olduğu belirtilmiş ise de, davacı kooperatiften dava konusu borcun temelini oluşturan 16.10.2004 tarihli genel kurul kararı ile diğer genel kurul kararlarının iptaline ilişkin olarak görülen davanın henüz kesinleşmediği anlaşıldığından bu davanın sonucu beklenmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Şayet genel kurul kararının yoklukla malül olmadığının tespiti halinde ise ayrılan ortağın kooperatifin varlığı üzerindeki haklarını düzenleyen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesinde görülen ortaklığın çıkma payının ortaklıktan ayrıldığı yıla ait bilanço esas alınarak hesaplanacağı belirtilmiştir....

      Butlan durumunda yoklukta olduğu gibi alınan genel kurul kararı kural olarak hiçbir hüküm ve sonuç doğurmaz. Burada da genel kurul kararının batıl olduğu herhangi bir süreye tabi olmayan tespit davası ile ileri sürülebilir. Fakat burada hakkın kötüye kullanılmaması söz konusudur. Özellikle butlan bakımından yokluktan farklı olarak şeklen mevcut bir genel kurul kararının meydana gelmiş olması zorunludur. Bir genel kurul kararının butlanı dürüstlük kuralına aykırı olarak ileri sürülemeyebilir. Oysa yokluk halinde dürüstlük kuralının bir etkisi söz konusu değildir.(Prof. Dr. Oruç Hami Şener Ortaklıklar Hukuku Ders Kitabı 4.Bası) Kooperatif genel kurul kararlarının iptali ise Kooperatifler Kanunu 53. Maddesinde düzenlenmiştir. Maddede sayılan kişilerce yine sayılan nedenlerle genel kurul tarihinden itibaren bir aylık hak düşürücü süre içerisinde iptal davası açılabilir. İptal davası inşai nitelikte bir davadır....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalıların kooperatif üyesi oldukları konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, takiplerin konusu edilen aidat alacaklarının kooperatifin 25.01.2009 tarihli genel kurul kararına dayandığı, davalıların hiçbirisinin anılan genel kurul kararına istinaden ödeme yapmadığı, genel kurul kararının iptaline yönelik açılan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/348 E. sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, her ne kadar yönetim kurulunun 2010 yılı faaliyet raporunda, ihraç edilen üyeler haricindeki üyelerin borcunun bulunmadığı belirlense de kooperatif üyelerinin borçlarından ibrasının ancak genel kurul kararı ile mümkün olduğu, davalılardan ..., ..., ..., ... ve ...'...

          İşbu dava, genel kurul kararından önce açılmış olmakla, artık davanın genel kurul kararının iptali davası olarak ele alınıp, bu çeçevede sonuçlandırılması zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi halde, süresi içinde dava açan ve genel kurula itiraz hakkını kullanmak istemeyen davacının durumu haksız yere ağırlaşmış olacaktır. Bu durumda, mahkemece, davacının genel kurulda onaylanan ihracına ilişkin anılan yönetim kurulu kararının yerinde olup olmadığının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun .... ve anasözleşmenin .... madde hükümleri uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....

            ihraç kararının genel kurulca kabul edildiğini, genel kurulun almış olduğu ihraç kararının 17.02.2023 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkili hakkında alınan ihraç kararının kooperatifler mevzuatına ve hukuka aykırı olduğunu, 2020 yılı genel kurulunda üyelikten ihraca ilişkin herhangi bir karar alınmadığını, yapılan ortaklıktan ihraç işleminin usulsüz olduğundan iptali gerektiğini, kooperatifçe, ortağın borcunun aşırı olarak gösterilmesi ve bu hususun inceleme sonunda anlaşılması halinde, bu ihtarlara dayanılarak kooperatiften çıkarılamayacağını, ortağın aidat borcu hesap edilirken, ortakların fiilen ödediği borç tutarına göre değil, genel kurul kararının kabul ettiği aidat tutarına göre hesap edilmesi gerektiğini, parasal yükümlülük yerine getirilmediğinden bahis ile müvekkili hakkında alınan yönetim kurulu ve genel kurul kararının iptali gerektiğini, ihraçtan sonra da yapılan ödemeler kabul edilmek suretiyle ihraç kararının kaldırıldığının kabul edildiğini, ancak kooperatif...

              ın yönetim kuruluna seçildiğine ilişkin genel kurul kararı bulunmadığı gibi, hisse devrine ilişkin kooperatife yazılı müracaat dilekçesinin de bulunmadığı, anılan şartlarda davacıların kooperatife üyelik işlemleri anasözleşme ve Yasa'ya aykırı olmakla dava açma ehliyetleri bulunmadığı gerekçesiyle, davacıların aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 42/1. maddesine göre "Genel Kurul bütün ortakları temsil eden en yetkili organdır." Eldeki uyuşmazlıkta, Her iki davacının iptali istenen 07.05.2012 genel kurulda yönetim kurulu yedek üyesi seçildikleri gibi, davalı kooperatifin davacıların ortak olmadığına dair savunmalarını sunduğu cevap dilekçesinin verilmesinden sonra yapılan 18.08.2012 tarihli genel kurul hazirun listesinde davacıların isminin yazılı olduğu, bu genel kurulda davacılardan ...'...

                kesinleşmiş mahkeme kararı varken yani üyelikleri devam etmesine rağmen davalı kooperatifin, müvekkillerinin üyelik vasıfları olmadığı şeklinde genel kurul kararı ve buna bağlı olarak yapılan ücret depolamasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin 20.06.2009 tarihli genel kurulda müvekkillerinin üyelik vasıflarını yitirdiğine ilişkin kararının iptali ve müvekkillerinin hisselerine düşen kooperatif adına kayıtlı olan iki adet dairenin tapularının iptali ile müvekkilleri adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

                  Konut Yapı Kooperatifi'nin 21/06/2015 tarihli genel kurulunda alınan 7 numaralı kararının iptali kararının hem de Yargıtay 23....

                    hükmün içtihat niteliğinde olduğunu, Yüksek Mahkemece 9.500,00 TL talebine yönelik açılan tapu tescili ve iptal konulu davada davalının genel gider hariç hiçbir borcunun kalmadığının Yargıtayca tescillendiğini, Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/10 esas sayılı genel kurul iptali davasında T1 Kooperatifi'nin 21/06/2015 tarihli genel kurulunda alınan 7 numaralı kararının iptali kararının hem de Yargıtay 23....

                    UYAP Entegrasyonu