Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kılıç'tan kooperatif haklarını satın almış, Hacıali ise dava sonra kooperatif hakkını babası T3'a devretmiş, tapu da Mehmet'in üzerine çıkmış, davcı Mine, Hacıali ile baba Mehmet arasındaki kooperatif devir sözleşmesinin iptali ile kooperatifteki hakların kendisine ait olduğunun tespitini talep etmiş, buna ilişkin Yargıtayca da kesinleşip onanması üzerine haklı olarak baba T3 üzerine çıkarılan tapunun iptali ile kendisinin adına tescilini talep etmiş, mahkemece de haklı olarak davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararı davalı vekili istinaf etmiştir....

Dava, davacı kooperatifin yönetim kurulu eski başkanı davalı ... tarafından kooperatifin zarara uğratıldığı iddiasına dayalı sorumluluk ve ... yönünden tazminat davası olup davalılardan ... vekili, 39.844,90 TL.nin 2006 yılından 2009 yılına kadar ... yıl boyunca toplam 54 adet işlemle ve kooperatif başkanı tarafından tek imza ile çekildiğini, Kooperatif Genel Kurulunda Yönetim ve Denetim Kurullarının ibra edilmek suretiyle yapılan bu işlemlere rıza gösterildiğini ve icazet verildiğini savunarak müvekkili idare açısından davanın reddini talep etmiştir. Bilindiği gibi; Borçlar Kanunu 52.maddesi (eski BK m.44) zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir, hükmünü amirdir....

    Dava satış vaadi sözleşmesi ve kötüniyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Hukukumuzda, kişilerin satın aldığı şeylerin ilerde kendilerinden geri alınabileceği endişesi taşımamaları, dolayısıyla toplum düzeninin sağlanması düşüncesiyle, satın alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat, hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir. Belirtilen ilke, TMK’nun 1023. maddesinde aynen “tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde hükme bağlanmış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddede “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde vurgulanmıştır....

      ödemediği takdirde devralanın ihraç edilme olanağının da her zaman bulunduğu, öte yandan, daire satımında üyeliğin kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmediği, satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerektiği, üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliğinin kooperatif nezdinde devam edeceği, satıcının üye olmasının alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması, devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/2. maddeleri uyarınca ortaklığa kabul etmesinin zorunlu olduğu, üyelik devir sözleşmesinin yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda...

        Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Kooperatif vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, kooperatif üyeliğini 20.08.2014 tarihinde dava dışı .....devralmasına ve tüm evrakları tamamlayarak kooperatife başvurmasına rağmen, kooperatifin üye kaydını yapmadığını ve diğer davalı ...’ı bu üyeliğe kaydettiğini ileri sürerek, ...’ın üyeliğinin iptali ile kooperatife üye olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davacının kooperatif amacına uygun aracı olmadığını ve kooperatife üye kaydı yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., üyeliği ..... bedelini ödeyerek devraldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

          Dava; ortaklığın devri öncesi kooperatif borcunun ödenmesi üzerine açılan alacak davasıdır. Kooperatif ortaklığının devri halinde devreden ve devralan ortak kooperatif aidatları kooperatife karşı devir tarihine göre sorumludurlar. Ortakların kendi aralarında bu sorumluluğa ilişkin sözleşme yapmaları mümkündür. Somut olayda kooperatif ortağı ... üyeliği devir sözleşmesi ile dava dışı kooperatifteki hissesini tüm hak ve vecibeleri devrettiği, önceki aidatlardan davalıların sorumlu olduklarına dair sözleşmede bir hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ön sözleşme olduğu ve devir sözleşmesinden önce düzenlendiği anlaşılan ve hisse sahibi davalı ...'in imzasını taşımayan sözleşme, ...'i bağlamaz. Ayrıca sonradan yapılan sözleşme hisse devir sözleşmesi olup bu sözlemeye dayanarak uyuşmazlığın çözümü gerekeceğinden ön sözleşme kapsamında uyuşmazlığın çözümü doğru değildir....

            ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2020/14 Esas KARAR NO : 2020/97 HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAHİLİ DAVALILAR (Ölü ... mirasçıları): 1- 2- 3- DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı) DAVA TARİHİ : 21/04/2014 Birleşen Ankara Batı ... Tüketici Mahkemesinin ... E.-2019/213 K. sayılı dosyasında; DAVACI : VEKİLİ : DAVALILAR : 1- 2- DAVA : Tapu İptali ve Tescil (kooperatif üyeliği nedeniyle) DAVA TARİHİ : 12/04/2019 KARAR TARİHİ : 11/02/2020 K.YAZIM TARİHİ : 04/03/2020 Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin dilekçe ekinde yer alan hisse devir senedi ile ...'dan 60.000,00 TL bedelle 05/12/2012 tarihinde S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi hissesini devraldığını, devreden ...'...

              Dava, aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının 15.01.2013 tarihli noter hisse devir sözleşmesi ile dava dışı ...’ın kooperatif hak ve hissesinin tamamını bütün aktif ve pasifleriyle birlikte devraldığı, 14.01.2013 tarihli davacı kooperatif yönetim kurulu üyesinin tek imzası ile düzenlenen yazıda kooperatif üyesi olan ...’a ait bildirilen borcun davalı tarafça ödendiği sabittir. Kooperatif Anasözleşmesinin “Kooperatifin Temsil ve İlzamı” başlıklı 47. maddesinde kooperatif adına düzenlenecek olan evrakın geçerli olması veya kooperatifi ilzamı için, kooperatif unvanı altında kooperatifi temsile yetkili olanlardan iki kişinin imzası gerekli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, davalının devraldığı üyeliğe ilişkin geçmiş dönem borcunun bildirildiği 14.01.2013 tarihli kooperatif yönetim kurulu üyesi tarafından düzenlenen tek imzalı belgenin davacı kooperatif yönünden bağlayıcılığının bulunmadığının kabulü gerekir....

                AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 28/04/2014 gününde verilen dilekçe ile muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13/01/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal ile haciz ve satış yetkisinin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava değerinin düşük gösterildiğini, davacı dava konusu taşınmazları davalının Üç EL İnşaat limitet şirketi adına arsa kooperatifine üye olduğunu, ileride Kooperatifin ferdi tapuya geçtikten sonra üyelik nedeniyle alınacak arsayı dava dışı Üç EL inşaat Limitet şirketine devir edileceğini iddia ettiğine göre şirket hissedarı olan davacının kişisel olarak kendi şahsı adına tapu iptal ve tescil için ve ayrıca tapu iptal tescil taleplerinin kabul edilmez ise terditli olarak parasal alacak, tazminat davalarını şahsı adına dava açmak hak ve yetkisine sahip olmadığını, böyle bir iddia ile ancak ayrı bir tüzel kişiliği olan Üç EL inşat Limitet şirketin dava açabileceğini, davacının davasının taraf sıfatı olmadığı için ret edilmesi gerektiğini, davacı 2004 yılında davalının Kooperatif üyeliği nedeniyle iktisap ettiği dava konusu taşınmazlar için 2020 yılında tapu iptal tescil olmadığı takdirde dava konusu taşınmazlar için parasal istekli tazminat/...

                  UYAP Entegrasyonu