Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Normal şartlar altında beş yıl bayilik devam ettiği takdirde bu bedel geri istenmemekle birlikte sözleşme vaktinden önce sona erince bu bedelin geri verilmesi gerekmektedir. Nitekim taraflar arsındaki Bayilik Sözleşmesinin bir parçası olan 25.03.2019 tarihli protokole ek 26.03.2019 tarihli Ek Protokol'de "Yatırım Katılım Bedeli"nin ne olduğu, miktarı, neden ödendiği, iade şartları düzenlenmiştir. Bu bağlamda davacı taraf faiziyle birlikte şimdilik 10.000,00 TL'yi talep etmektedir. SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Bayilik sözleşmesinden kaynaklı 10.000,00 TL yatırım bedeli alacak iddiasına ilişkin dava olduğu görüldü. Deliller; Dosya içeriği, Bilirkişi incelemesi, Mahkememiz dosyasından 15/04/2022 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketicinin taraf olduğu harici konut satış sözleşmesinin feshi nedeniyle davalıya ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda; taraflar arasında imzalanan 07.04.2017 tarihli harici konut satışına ilişkin sözleşme uyarınca Trabzon İli, Arsin İlçesi, Güzelyalı Mahallesi 10 ve 220 parsel üzerinde davalı şirket tarafından inşa edilmesi planlanan G blok 23 ve 24 numaralı bağımsız bölümlerin toplam 410.000,00- TL bedelle davacıya satıldığı, satış bedelinin bir kısmının peşin bir kısmının taksitler halinde ödeneceği, bağımsız bölümlerin 30.04.2017 tarihinde teslim edileceği hususu ihtilafsızdır....

    Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.03.2012 gün ve 592-155 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle bedelin iadesi isteğine ilişkin olup, dosya içerisinde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin bozma ilâmı bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Davacının Kartal 12. Noterliği'nin 09/06/2017 tarihli 16927 yevmiye numaralı ''Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi'' başlıklı sözleşmesi ile satıcı davalı T3 A.Ş.'...

      İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, tüketici konut kredi sözleşmesinden kaynaklanan hayat sigortası kapsamında borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

      A.Ş. arasında düzenlenen 25.02.2016 tarihli daire satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine, 127.008,06 TL'nin davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş; davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur Bölge adliye mahkemesince; davanın geçersiz satış sözleşmesi gereği ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğundan geçersiz sözleşmede temsil hususunun tartışılmasına gerek bulunmadığı, sözleşmeye konu inşaat projesinde davalı şirketin müteahhit sıfatını taşıdığının ve dava konusu satış bedeli için geçersiz sözleşme kapsamında davacı tarafından yapılan ödemelerin davalı şirket adına yapıldığının (sözleşme ve ödeme tarihleri ile sonrasında davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olan) davalı ...'...

        Dava harici oto satışı nedeniyle ödenen satış bedelinin iadesine ilişkin itirazın iptali davasıdır.Davacı 11.08.2004 tarihli havale makbuzu ile “uno Ödemesi” olduğu şerhini içeren havale makbuzuna dayanarak ödediği bedelin iadesini istemiştir.Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi satış sözleşmesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 20/d madde ve fıkrası gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için taraflar aldıklarını haksız iktisap hükümleri uyarınca karşılıklı olarak aynı anda iade etmekle yükümlüdürler. Ancak davalı temyiz dilekçesinde; davacı ile araç satışı konusunda anlaştıklarını ancak satıştan vazgeçilmesi nedeniyle davacının ödediği bedelin iadesi amacıyla şirket yetkilisi tarafından imzalanan bono verdiklerini, davacının hem bono ile kambiyo senetlerine mahsus takip başlattığını hem de havale makbuzu ile dava konusu icra takibini yaptığını savunmuştur....

          görüleceğini, müvekkili şirketin tapuda malik olduğu yukarıda bilgileri yazılı taşınmazı ----bedelle ---- sattığını, ilgili taşınmazın satış bedelinin ---- tarafından müvekkili şirkete çeşitli tarihlerde nakit ve çek olarak ödeneceğinin kararlaştırılmış olduğunu, müvekkilinin ----hakkından kaynaklı bir borcu bulunmamasına rağmen ----ödemesi gereken satış bedelinden mahsupla, müvekkilin ----- borcuna istinaden borcun bir kısmının--- açıklaması ile--- tarihinde --- gönderildiğini, müvekkilinin ---- intifa hakkından kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin davalı --- cari hesap ilişkisinden kaynaklı bir miktar borcu bulunmasına rağmen cari hesaptan kaynaklı bu borcun ----mahsup edildiğinde --- karşılığı --- müvekkili şirkete ---- müvekkil ile ---- arasında intifa bedelinin iadesi veya geri ödeneceğine dair herhangi bir anlaşma bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından----- iadesi talep edilmişse de davalının ilgili meblağı müvekkile iade etmediğini, davalı şirket...

            GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

            GEREKÇE: Dava; 15.03.2013 tarihinde imzalanan açık satış noktası sözleşmesi m. 21 gereğince davacı tarafından davalıya 28.05.2013 tarihinde ödenen katkı bedelinin davalının satış taahhütlerini yerine getirmemesi nedeni ile iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm Dairemizin 2018/510 esas- 2018/1340 karar sayılı 01.11.2018 tarihli kararı ile HMK.'nın 353(1)a-6 gereği kaldırılmış,mahkemece kaldırma kararına uygun olarak tahkikatın eksik kısımları tamamlanarak bilirkişi 2. ek rapor sonucuna uygun olarak kıstelyevm usule göre hesaplanan bedelin tahsiline karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu