Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dan (ilk sahibinden) 31.500,00 TL'ye satın aldığını, aracın muayenesi sonucunda araç şasi numarası orjinal olmayıp yanlış olduğu için muayenenin onaylanmadığını, kusurun aracın çakılı şasi numarası ile kapı ve camdaki şasi numaralarının farklı olmasından kaynaklandığını, bu halin üretimden kaynaklı hata olduğunu, ayıbın giderilmesi aracın ... kayıtlarına işletilmesi için davalıya ihtarname keşide edildiğini ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek, gizli ayıplı aracın davalıya iadesi ile araç bedeli olarak ödenen 31.500,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

    Dava, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesinde kararlaştırılan edimin ayıplı ve kusurlu yerine getirildiği iddiası ile sözleşmenin feshinden kaynaklı bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı davasını tamamen ıslah ederek davasını ayıbın giderilmesi maliyetinin tahsili istemine çevirmiştir....

    Yukarıda yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın davalının davacıya sattığı aracın bedelinin davacının iddia ettiği gibi 124.500,00 TL olup olmadığı, söz konusu aracın km'sinin davacıya daha düşük olarak beyan edilip edilmediği, aracın orijinal km'sinin bildirilenden daha yüksek olup olmadığı, bu durumdan davalının sorumlu olup olmayacağı ile bu durumun davacı açısından ayıp teşkil edip etmediği, teşkil etmekte ise ayıbın gizli ayıp mu yoksa açık ayıp mı olduğu, bu kapsamda davacının sözleşmeden dönme iradesinin sonucunun kabul edilip edilmeyeceği ve davacının bu satış işleminden kaynaklı ayrıca menfi zararının olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine yönelik araç satışında kaynaklı sözleşmeden dönme ile aracın iadesi ve satış bedelinin iadesi ile menfi zararının tazminine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

      Yukarıda yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın davalının davacıya sattığı aracın bedelinin davacının iddia ettiği gibi 124.500,00 TL olup olmadığı, söz konusu aracın km'sinin davacıya daha düşük olarak beyan edilip edilmediği, aracın orijinal km'sinin bildirilenden daha yüksek olup olmadığı, bu durumdan davalının sorumlu olup olmayacağı ile bu durumun davacı açısından ayıp teşkil edip etmediği, teşkil etmekte ise ayıbın gizli ayıp mu yoksa açık ayıp mı olduğu, bu kapsamda davacının sözleşmeden dönme iradesinin sonucunun kabul edilip edilmeyeceği ve davacının bu satış işleminden kaynaklı ayrıca menfi zararının olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine yönelik araç satışında kaynaklı sözleşmeden dönme ile aracın iadesi ve satış bedelinin iadesi ile menfi zararının tazminine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

        b) Alıcı mütemerrit olduğu takdirde satıcı, malın satışına izin verilmesini mahkemeden isteyebilir. Mahkeme, satışın açık artırma yoluyla veya bu işle yetkilendirilen bir kişi aracılığıyla yapılmasına karar verir. Satıcı isterse satış için yetkilendirilen kişi, satışa çıkarılacak malın niteliklerini bir uzmana tespit ettirir. Satış giderleri satış bedelinden çıkarıldıktan sonra artan para, satıcının takas hakkı saklı kalmak şartıyla, satıcı tarafından alıcı adına bir bankaya ve banka bulunmadığı takdirde notere bırakılır ve durum hemen alıcıya ihbar edilir. c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....

          Davalı T5'nin benzer dosyalara sunduğu Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisi Bölümü Otomotiv Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nın teknik değerlendirme raporuna göre; dalgalı yapının bulunduğu yerde kullanılan malzemenin otomotiv sanayide kullanılan malzeme ve kalıntılara uyumlu olduğu, C direği bölgesindeki çökme şeklindeki plastik deformasyonun dış noktasal etkisel sonucu oluştukları, bu deformasyonun çarpışma güvenliği açısından sorun yaratacak nitelikte olmadığı belirtilmiştir. Uyuşmazlık; davaya konu araçta üretimden kaynaklı ayıp olup olmadığı, ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve davacının seçimlik haklarını kullanıp kullanamayacağı noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı T.K.H.K.'...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, gizli ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedelin iadesi, olmadığı takdirde bedelden indirim tutarının davalılardan tahsili talebine ilişkindir....

          Dava dilekçesinde sözkonusu cihazların davalı şirketten satın alındığı, kendileri tarafından montajdan sonra arıza vermeye başladığı, ayıp ihbarında bulunulduğu halde giderilmediği ileri sürülerek bedelin iadesiyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. Yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Mahkeme gerekçe kısmında dava sözleşme ve garanti yükümlülüğünün ihlâli dolayısıyla ayıplı mal satışından kaynaklı sözleşmenin feshi, satış bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminatın tahsili olarak vasıflandırılmıştır. Uyuşmazlık tacirler arası satış sözleşmesinden kaynaklandığından belirlenen bu niteliğine ve mahkemenin vasıflandırmasına göre kararın temyizen incelenmesi Dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi görev alanında kalmaktadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            TBK'nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; "satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak belirlenmiştir. Davacı 17/10/2016 tarihli ihtarnamede satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ise sözleşmeden dönülerek satış bedelinin iadesini, dava dilekçesinde ise sözleşmeden dönülerek satış bedelinin iadesi ile satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini terditli olarak talep etmiştir. Ancak yenilik doğurucu hakların terditli olarak kullanılması mümkün değil ise de 19/01/2022 tarihli oturumda 227/1-1 maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı açıklığa kavuşturulmuştur....

              Davacı, kabul kararı verilmesi gerekirken red kararı verilmesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı, satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misliyle değişim mümkün olmadığı takdirde bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

              UYAP Entegrasyonu