Davalı Akbank vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davacı arasında krediden ve sair nedenden kaynaklı herhangi bir sözleşme, sebepsiz zenginleşme, taahhüt, haksız fiil ve sair borç doğuran bir hukuki ilişki bulunmadığını, ava dilekçesinde satış vaadi sözleşmesinin davalı Garanti Koza ile akdedildiği anlaşıldığını, davacı vekili huzurdaki dava dosyası ile İİstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parselde yer alan Heybeli E Blok, kat 27, Daire 489 ve kat 38, daire 697 nolu bağımsız nolu taşınmazların tapu iptali ve tescilini talep ettiğini, gerçekleşen satım işlemlerinin tüketici hukukunun özel olarak koruduğu anlamda tüketici işlemi olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından huzurdaki uyuşmazlığın genel mahkemelerin görev alanı içerisinde kaldığı izahtan vareste olduğunu, satış vaadi sözleşmesinden doğan alacak hakkının, taşınmaz üzerindeki ipotek hakkı sahibine karşı ileri sürülememesi bakımından ipoteğin satış vaadi sözleşmesinden önce kurulmuş olmasıyla...
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, görev yönünden bozulmasına karar verilmiş olup; Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, bu kez taraflar vekillerince karar temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Eldeki davada, davacılarla davalı arasında adi yazılı konut satış sözleşmesi yapılmış olup, konutun mülkiyetinin tapuda devredildiği ve satış bedelinin ödendiği, yani sözleşmenin karşılıklı olarak ifa edildiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin incelenmesinde, projenin otel konseptinde tasarlanan bir proje olduğu, ancak fiilen teslimi yapılan konutun vaat edilen özelliklerden yoksun olduğu, sadece rezidans niteliğinde bir konut olduğu görülmüştür....
Sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, 30.074.474,91 TL olduğu iddia edilen alacağın kredi sözleşmesi değil, temlik sözleşmesinden kaynaklanmakta iken bu alacağın da dahil edilerek ilamlı takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, asıl kredi müşterisi olan Aycan Yatçılık ile ipotekli taşınmazların malikleri T3 ve T1 hakkında, kayıtsız şartsız borç ikrarı içermeyen limit ipoteğine dayalı 2 ayrı Genel Kredi Sözleşmesinden, hem de alacak satış ve temlik sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, 30.074.474,91 TL olduğu iddia edilen temlikten kaynaklanan alacağın dayanağı genel kredi sözleşmesi değil alacak satış ve temlik sözleşmesi olup, alacak satış ve temlik sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak için banka ile müvekkilleri arasında herhangi bir kredi ilişkisi bulunmadığını, banka tarafından gönderilen ihtarname ve hesap özetine yasal süre içinde itiraz...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/05/2014 NUMARASI : 2012/393-2014/223 Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu düzenlemeye göre dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi 1 ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir.Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre, uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir.SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinden kaynaklı alacak ve menfi tespit talebine ilişkin olup, mahkemece gerekçeli kararında sebepsiz zenginleşme nitelendirmesinde de bulunmamıştır. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İdarenin kendi taahhütlerini yerine getirmemekten dolayı devamında başka olumsuzluklardan dolayı taksit ödemelerinin geciktiğini, bu durumun art niyetten kaynaklı olmadığını, ödemelerinin gecikmesinin sebebi kusursuz imkansızlıktan dolayı kaynaklandığını, Hozat toki sitesinde bulunan Tunceli Hozat projesi 209 ada 81 nolu parsel M1- 3 Blok 8 nolu daire 22.12.2009 satış sözleşmesi yapılmış ancak sözleşmesi yapılan konut taksitleri başlatılmış konut imalatı bitmediğinden dolayı kullanılır durumda olmadığından yaklaşık 9 ay sonunda kullanılacak duruma geldiğini, 2010 yılı 9.ayın sonunda konuta taşınabildiğini, geçen yaklaşık dokuz ay süre boyunca konutun imalatı bitmediği halde hem konut taksitlerini hemde ikamet ettiği evin kirasını ödemek durumunda kaldığını, konut imalatı bitmeden satış sözleşmesi yapılamayacağını, yapılsa bile toki idaresinin ikamet ikamet ettiği evin kira bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, toki idaresinin sorumluluklarını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 13....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 13....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, ilk derece mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dar gelirli ailelere konut edindirmesi kapsamında davalı ... ile aralarında sözleşme düzenlendiğini, arsa tahsisi yapıldığını, satış bedelinin taksitler halinde ödendiğini, tahsis kararının iptal edildiğini, imar planı değişikliği ile ifanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek; arsanın rayiç değerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....